Çikolata Terapi
Sütlü, portakallı ya da kahveli... Sevdiğiniz çikolata türü karakterinizi açıklıyor
Bir çikolata modasıdır gidiyor. Roma'da yabancı basın merkezinde çikolata tatma gününün yanı sıra karnaval da çikolata temasında gelişecek. Bu arada Torino'da 2 günlüğüne çikolata borsası kuruldu. İtalyan çikolata üreticileri dünya pazar paylarını artırmaya kararlılar. İtalya 92 bin 713 ton çikolata ihraç ediyor. Avrupalılar'ın yanı sıra İsrail, Arap Emirlikleri, Lübnan ve ABD de yeni müşterilerin arasında. Torino'da 5 ile 14 Mart arasında da çikolata bayramı düzenlenecek. Gösteri, müzik, dans ve oyunlar çikolata teması etrafında gelişecek. Üreticiler bu faaliyetlerinin yanı sıra bir de "Yediğin çikolatayı söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" gibi bilimsel (?) araştırmaları da ortaya çıkardılar. Beyaz, sütlü, fondente çikolatanın yanı sıra çikolata kağıdını açma biçiminiz de kişiliğiniz hakkında ipuçları veriyor. Benim aklım karıştı. Yediğim çikolataya göre ben de gizli bir ben keşfettim. Bir de siz bakın: Çikolata terapi analizine göre beyaz çikolata yiyenler kararlarını uzun uzun düşündükten sonra alıyorlar ve sonuna kadar götürüyorlar.
SÜTLÜ SEVENLER Sütlü çikolatayı geçmişin hatırası ile yaşayan ve çocukluğunun tatlı düşleri ile avunanlar tercih ediyor. Fondente çikolata ise girişimciliğin, ataklığın simgesi, geleceğe aktif ve umutla bakanların çikolatası. İş bu kadarla da bitmiyor. Portakallı çikolatayı seviyorsanız bencil değilsiniz ve hayatta önemli hedefleriniz var. Kahveli çikolata sevenler açık zihniyetli ancak sabırsız ve asabiler. Zencefilli çikolata enerjik insanların, hırslıların tercihi, naneli çikolatanın tüketicisi ise "hayat bir değişim ve harekettir" felsefesinin sahibi. Çikolata ve davranış biçimlerinin cıcığı çıkarılmış vaziyette. Çikolata tatlarına göre kişilik analizlerinden sonra şekillere göre analiz başlıyor. Yuvarlak çikolatayı tercih edenlerin arkadaş canlısı olduğu, dikdörtgen çikolatayı tercih edenlerin mantıklı olduğu, üçgen şekilde çikolata yiyenlerin ise "yapmak, değiştirmek, girişimde bulunmak" gibi 3 parolası olduğu analiz sonuçlarından çıkıyor. Bunları öğrendikten sonra benim aklıma "kişiliğine göre çikolata ye", "yediği çikolatayı saklayan haramzadedir" gibi sloganlar geldi ama neyse... "Yediğin çukulatayı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim" sloganlı çikolataterapi uzmanlarının, çikolatanın cinsel yaşamdaki etkilerini araştırmış olmaları şaşırtıcı değil. Cinsel yaşamın ipuçlarını aslında çikolata değil kağıdı ele veriyor. Çikolata kağıdını buruşturup atanlar detaylara önem vermeyen, kafası fazla dolu, hayatta olduğu gibi yatakta da konsantrasyonu bozuk öznelermiş. Çikolata kağıdını özenle bükenler ise düzen ve disiplin meraklıları, kağıttan top yapanlar canı sıkkınlar grubu, uzmanlara göre dolayısıyla cinsel yaşamları da tatminsizmiş. Çikolata kağıdını, evde hazırlanan erişte gibi kesenler ise seksi kendileriyle bir yarış gibi yaşıyorlarmış. Tırnakları ve metal para ile çikolata kağıdını düzeltenler ise karşılıklı şefkat ve okşanmak istedikleri mesajını veriyorlar. Kağıdı silindir gibi yuvarlayanlar başkalarının hayatına burnunu sokmayı sevenler olarak tanımlanıyor. Bunlar kendi aşk hayatlarından çok başkalarının aşk hayatı ile ilgileniyorlar. Bu analizin sonucunda çikolata yemenin maraz bir şey olduğunu düşünmemek elde mi?
|