|
|
|
|
Kolesterolünüz için beyazdan uzaklaşın
Kolesterolün tek nedeni yemek alışkanlıklarımız değil ancak yine de etkisi çok büyük. Şekerli ürünleri, beyaz unu, beyaz pirinci yaşamınızdan çıkarmanız şart
Koroner atardamar hastalığından korunmak için yüksek kan kolesterolünün düşürülmesi çok önemlidir. Kolesterol ve trigliseritler yağlı maddeler grubunun üyeleridir. Yağlar kanda erimezler, proteinlere bağlanarak taşınırlar. Yağ ve protein bileşimine lipoprotein denir. Özellikle LDL (low density lipoprotein = düşük yoğunluklu lipoprotein)'in yüksek olması arterlere zarar verir. Kötü kolesterol LDL, kolesterolü damar duvarlarına bırakır ve plakların oluşumuna neden olur. Oysa iyi kolesterol HDL, kolesterolü damar dışına karaciğere taşır ve daha sonra bağırsaklarla vücut dışına atılır. Total kolesterolün 240 mg üzerinde olması yüksektir ve damar yaşlanmasına yol açar. İdeali 200 mg'ın altında olmasıdır. LDL'yi düşürmenin en iyi yolu diyet ya da ilaçtır.
Haftada 3 ile 4 kez yapılan 30 dakikalık egzersiz HDL (high density lipoprotein = yüksek yoğunluklu lipoprotein)'i yükseltmenin doğal bir yoludur. Karaciğer vücudun gereksiniminin tümünü üretebildiğinden, besinlerle kolesterol alımına gerek yoktur. Kanımızdaki kolesterolün sadece üçte biri kolesterolden zengin besinlerden kaynaklanır. Gerisini karaciğer, aldığımız doymuş yağ asitlerinden LDL'ye çevirerek üretir. Bu nedenlerle diyette gerek kolesterol, gerekse doymuş yağ içeren besinlerden kaçınmalıdır. Kırmızı et (gizli yağ içerir), her türlü katı yağ, sakatat (karaciğer, beyin, böbrek), yağlı süt ürünleri, yumurtanın sarısı yenmemelidir. Ayrıca hindistancevizi yağı, palmiye yağı ve hurma yağının doymuş yağ oranı yüksek olduğundan bu yağları içeren yiyeceklerden kaçınmalıdır. Kolesterolün diyetle düşürülme şansı azdır. Diyetle birlikte düzenli egzersiz yapılırsa etkili olabilir.
İnatçı olgularda statin grubu ilaç uygulanır. İki ya da daha çok risk faktörü (sigara, yüksek tansiyon, şişmanlık, şeker hastalığı, ailede kalp hastalığı bulunması) varlığında düzenli egzersiz ve diyete rağmen 3 ay sonunda toplam kolesterol düzeyi 240 mg/dl. üzeri, LDL kolesterol düzeyi 160 mg/dl. (miligram/decilitre) üzerinde ise ilaçla tedaviye başvurulur. Kolesterol yüksekliğinden başka risk faktörü yoksa bu sınır total kolesterol için 280 mg/dl., LDL kolesterol için 180 mg/dl. olabilir. Hedef, total kolesterolü 200 mg/dl. altına, LDL kolesterolü 130 mg/dl.'nin altına indirmektir. Kolesterolü düşürmek için aşağıdaki 4 sınıftan ilaçlar kullanılır:
Statinler En yaygın kullanılan ilaçtır. Karaciğerde kolesterol yapımını azaltır. Toplam kolesterol, LDL kolesterol ve trigliserit düzeylerini yüzde 30-40 düşürür. Lipitor, Zocor, Zovatin 10 ile 20 mg/gün. alınır. Nadiren kas ağrısı, uykusuzluk, cinsel güçte azalma gibi yan etkileri olabilir.
Fibratlar Daha çok; HDL düşük, trigliseritler yüksek olduğu zaman kullanılır. (Lopid vb.) Normal lopid dozu günde 2 kez 600 mg'dır.
Safra asidi bağlayıcılar Bağırsaklarda kolesterol içeren safrayı tutar ve dışkı yoluyla atılmasını sağlar. Kolestran ve benzeri safra asidi bağlayıcılar kolesterolü düşürür, ancak trigliserit düzeyini düşürmez. Doz günde 3 kez 4 gramdır. Hazımsızlık, gaz, kabızlık görülebilen yan etkilerdir.
Niasin Toplam kolestrolü, LDL kolestrolü trigliseritleri etkin biçimde düşürür. HDL'yi de belirgin olarak yükseltir. Niasin'in 500 mg'lık tabletlerinden günde 3 kez alınır. Ateş basması, kaşıntı sık görülen yan etkidir. Niasin'den yarım saat önce aspirin içilirse bu yan etkiler olmaz. Niasin yemekle birlikte alındığında da yan etkiler azalır.
* Trigliserit değerinin de 200 mg üzerinde olması arterlerin çabuk yaşlanmasına ve damar duvarlarında plak oluşmasına neden olur. Trigliserit kontrolü en az 10 saat açlıktan sonra yapılmalıdır. Kolesterol kontrolü ise yediğinize ve zamana bağlı olmaksızın yapılabilir.
* Sigara damar sertliğini hızlandırır ve kalp krizi için de önemli bir risk faktörüdür.
* Şeker hastaları damar sertliğine özellikle yatkındır. Bunların kan şekeri düzeylerini normale yakın tutmaları, kan yağlarını düşürmeleri ve ideal kiloya inmeleri hayati önem taşır.
* Helikobakterpilori mide ülseri ve muhtemelen de mide kanserine neden olmakla suçlanır. Bazı araştırmacılara göre bu bakteri ile kalp hastalığı arasında bir ilişki bulunuyor. Helikobakterpilori saptanan bir ülserlinin antibiyotikle tedavisi hem midesi hem de kalbinin iyiliği için yapılmalıdır.
* Homosistein son yıllarda aterosikleroza değin araştırmalarda belirlenen yeni bir önemli risk faktörüdür. Homosistein düzeyinin yüksekliğinde atardamar çeperlerinde bozulmalar olur ve plak oluşumu kolaylaşır. Bir protein metabolizma ürünü olan homosistein oluşumu yaşlanma ile birlikte artar. Normal sınır 5 ile 15 mikromoldür. Koroner hastalarında daha yüksek değerler saptanır. Günde 400 mikrogram folikasit alımı ile homosistein normal düzeye iner.
* Demir fazlalığının da kalp hastalığı tehlikesini artırdığı ileri sürülüyor. Bu demirin LDL'nin plak oluşturmasını kolaylaştırmasıyla açıklanmıştır. Bu nedenle eğer gerçek bir demir eksikliği saptanmamışsa alınan multivitamin preparatı demir içermemelidir. Genç kalma için sağlıklı kalp damar sistemi gereklidir. Kalp ve beyin infarktüsü damar hastalığının ağır klinik şekilleridir.
Bu hastalıklar ancak damarlar ciddi zararlar görmüşse, yani yaşlanmışsa ortaya çıkarlar. Damar yaşlanması tehlikesi erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Kadınlarda damar yaşlanması daha çok menopozdan sonra başlar, hormon replasmanı tedavisi ile bu geciktirilir. Erkeklerde yakın akrabalardan birçoğunda 65 yaşından önce kalp infarktüsü ya da inme olguları varsa erken yaşlarda aterosikleroz riski yüksektir. Bu risk aşırı kilolu, yüksek LDL kolesterollü ve tansiyonlu kimseler için de geçerlidir. Kötü beslenme yaşlarınıza göre sizi 12 yaş ihtiyarlatır. İyi beslenme ise 12 yaş gençleştirir.
Gençleşme planınızdaki en önemli adım kalp ve damarları korumaktır. Bunun için doymuş yağları (hayvansal yağlar) ve balık dışında eti çok az tüketin. Balık dahil tüm etler kolesterol içerir. Ancak balık etinde bulunan omega 3 yağ asitleri balıktaki kolesterolün zarar vermesini önler. Konserve balıklardan "suda konserve balık" yenebilir. Yağ ile paketlenmiş konserve balık yenmemelidir. Kabuklu deniz ürünleri (karides, ıstakoz vb.) yenebilir. İşlenmiş et ürünleri (pastırma, sucuk, sosis vb.) ve sakatat (karaciğer, böbrek, beyin vb.) uzak durulacak yiyeceklerdir. En çok kolesterol ise yumurtanın sarısında bulunur. Yumurtanın beyazında kolesterol yoktur.
Şeker ve şekerli ürünleri; beyaz undan yapılmış ürünleri, beyaz pirinci yok derecek ölçüde azaltın. Doğal kabuklu pirinci ve doğal haliyle paketlenmiş tam buğday ununu kullanın. Ekmeğiniz de tam buğday ya da çavdar unundan köylü ekmeği olsun. Bol meyve, sebze, tahıl ürünleri, kuru baklagiller ve balık yiyin. Spor yapın ve stresten kaçının. Her gün 100 mg aspirin tableti alın. Mide ülseri tehlikesini önlemek için bağırsakta çözünür olanı tercih edin (Coraspin). Vitamin C, vitamin E arterleri korur. Düzenli folik asit alımı damar cidarında yağ birikimini önler. Diş bakımına özen gösterin. Dişteki bakterilerin arterlerde iltihap ya da lokal (yerel) ödeme yol açtığı ve bu odaklarda yara toplanması olduğunu araştırmalar desteklemektedir.
Prof.Dr Mitat Yılmaztürk
|
|
|
|
|
|
|
|
|