Futbol üzerine arıza yaklaşımlar

Kanaryam'ın Gençler'e keselenmesinden sonra derin düşüncelere daldım. Hayır, kupadan elendiğimiz için ölümüne bir hüzne gark olmadım tabii ki. Daha çok "yenileceksen böyle yenil" hissiyatına kapıldım ve düşünmeye devam ettim.
Kanaryam yenilecekse yenilir, aksi olmaz ve bunu maçın akışı içerisinde görürsünüz zaten. Sürprizi olmaz bu yenilgilerin. Pozisyona bile giremez, kanatları koridor olur, kaleci devleşmek zorunda kalır..
Yakın tarihte, benim hatırladığım böyle bir yenilgi yok. Hatta Fener gibi yenilmek diye bir ideoloji girişimim de olmuştur.
Ezik, yorgun, isteksiz ve bunun sonucunda da kese... Balına kazandığımız maçlara girmiyorum, o başka bir yazının konusu olsun.
Mesela diğer takımlar sürpriz şekilde yenilebiliyorlar. Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın, Trabzon'un onlarca maçını hatırlıyorum, bastırıp bastırıp yenildikleri.
Kanaryam garantili yenilgilerin takımı olmuştur hep. Gençler maçı bir değişimin müjdecisi sayılabilir mi bilmiyorum ama oyundan fevkalade memnun kaldığımı ifade edebilirim. Konuyu futbol sever dostlarımla da paylaştım.
Onlar da bana hak verdiler. Sonra gündemimizde ikinci sırada yer alan "şeref sayısı" kavramını masaya yatırıp çok eskimiş bir yaklaşım olduğu tespitinde bulunduk. Dahası, hala ısrarla kullanılıyor olması karşısında kıllandığımız sonucuna vardık.
Yani 6-0, 6-1 olunca drama hala devam ediyor ve bunun şerefle bir ilgisi yok. Yine kullanılan ama pek itibar görmeyen "teselli golü"nün yaygınlaştırılmasını öneriyoruz. Gerçi 6-1'lik skorda da kim neden bir teselli arar onu da ayrıca tartışmak gerek. Futbolla beynini yemiş dostlarım daha sonra bilgi yarışması bölümüne geçip karşılıklı sorularla kimin işi daha iyi bildiği üzerine birbirlerine daldılar. Bu bölümde ben sindim. Hafızam pek iyi değil çünkü. 1978 Dünya Kupası Finali'nde maçı uzatmaya götüren golü kim attı? (Hollandalı Naninga) 70'li yılların sonu, 80'li yılların başında Zonguldakspor'la özdeşleşen kaptanın adı? (Volkan) 1978-79 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı kazanan Nottingham Forest'in sol açığı kim? (Robertson) Bu bilgileri yıllarca kafalarında tutan insanları anlamakta güçlük çekiyorum. Öte yandan da saygı duyuyorum. Yarışmacılardan birinin iddiasına göre vatani görevini yaptığı süre zarfında kendisine 15 bin futbol sorusu yöneltilmiş ve bunlardan 14 bin 9 yüz doksan beşine doğru yanıt vermiş.
Toplantımız bütün zamanların en arıza ilk on birini belirleyerek son buldu. Kaleye Varol'u koyduk. Geri dörtlü Abdülkerim, Müjdat, Bülent Korkmaz, Nezihi olarak belirlendi. Güngör de pek ala bu kadroya girebilir. İleri ikilide Bahtiyar ve Cafer var. Orta sahada arıza birilerini bulmakta gerçekten zorlandık. Hatta bulamadık dersek daha doğru olur. Nottingham Forest'in sol açığını bil orta sahaya adam bulama; çok ayıp. Önerileri olan bir zahmet bildirsin de takımı kuralım.