Fiş işleri
-Sayın kaymakamım, arz ederim efendim... - Bunlar ne Ragıp?
- Fişler efendim. - Ne fişi Ragıp? Vergi iade fişleri yatalı neredeyse iki ay oldu.
- Bunlar vergi iadesi değil efendim. Çok daha önemli. Vatan millet meselesi. - Bu liste ne Ragıp?
- Fişlenenler efendim. Günlerce uyumadım, tüm zararlı faaliyetlere karışanları birer birer fişledim. - Senden böyle bi' şey isteyen mi oldu?
- Kara Kuvvetleri'nden o malum mektup gelince, "Ben bizim ilçede satanist kim, Mason kim, sosyetik kim nerden bileyim?" diye yakınınca halinize acıdım. Meseleyi sizin yerinize çözdüm. - Şuraya bak. Neredeyse tüm kasaba listede.
- Kısacık bir liste yollasaydık, kim bilir nasıl da mahcup olurduk. - Üşenmedin mi bu kadar isim yazarken Ragıp?
- Benim için bir zevkti efendim. Hem ben çocukluktan beri bayılırım bu tür işlere. İlkokulda sınıfta konuşanları ben yazardım. Üstelik sınıf başkanı olmadığım halde. - Uzatma uzatma. Bi bakalım şu listeye kimler var. A-a... Yahya'nın ismi var. Yanında da satanist yazıyor. Bizim kasap Yahya satanist miymiş?
- Önde gideni hem de. Kaç kere dükkanın önünde bekleşen kedileri kovalarken gördüm. Hele bir keresinde raftan ciğer kapan bir kediye öyle bir tekme attı ki... - Kayıkçı Münir de listede. O adamcağızı neden fişledin?
- Bizim oğlan gece evde kendi kendine bir şarkı söylüyordu. Şarkı aynen şöyle: "Fiş fiş kayıkçı. Kayıkçının küreği, pır pır eder yüreği..." Şarkıyı duyunca dedim ki, bizim oğlan bana bir şeyler demek istiyor. Kayıkçının yüreği pırpır ediyor. Bir şeyler çevirmese neden pırpır etsin dedim. Kayıkçı Münir'i o dakikada fişledim, arz ederim. - Sen arz etmiyorsun, halt ediyorsun Ragıp. Ulan o şarkı bir kere 'fış fış kayıkçı' ve benim çocukluğumdan beri var. O zaman Münir daha doğmamıştı be.
- Demek ki bunlar, dededen teşkilatçı... - Sus Ragıp... Allaaaahh!! Bu... Bu... Burada benim hanımın da adı var.
- Üzgünüm ama öyle efendim. - Yanına da rejim karşıtı yazmışsın.
- Ayrıca sosyetik de... Kendisi kasaba eşrafının karılarıyla haftanın her günü çeşitli evlerde buluşup pasta börek ne varsa götürüyorlar. Resmen rejim karşıtı faaliyet. - Ulan manyak, o hanımların günü. Sen benim canıma mı kastettin. Kaymakamın karısı fişlenir mi? Hem de böyle bir sebepten. Oğlanı da fişleseydin bari.
- Listenin altlarına bakarsanız göreceksiniz efendim. Herhalde gözünüzden kaçtı. - Bakalım bizim oğlan neden fişlenmiş? Oha! Çeteci mi?
- Yanlış okudunuz. Chatçi olacak... Hani gençler internetten yazışıyorlar ya. Sizin oğlan da bütün gün chat başında. Kimlerle hangi konularda yazıştığını Allah bilir artık... Metin olun, artık oğlunuz da fişlendi. - Aferin Ragıp, hazır hızını almışken beni de fişleseydin.
- Şeyy... Arka sayfayı çevirseniz... - İnanmıyorum. Beni de fişlemiş. Hem de fiş almamaktan ötürü.
- Evet. Hani geçen gün ofisinize aldığımız bilgisayar için beni görevlendirdiğinizde fiş almayıp pazarlık yapmamı istemiştiniz ya. Şeriatın kestiği parmak acımaz... - Ulan Ragıp. Ben de seni bir güzel fişlemezsem bana da...
- Zahmet etmeyin efendim. Ben kendimi de fişledim. Bakın en altta. - Valla doğru. Pes. Kendini bile fişlemişsin Ragıp. Suçun ne peki?
- Bu listeyi size göstermeden Ankara'ya yolladığım için usulsüzlükten kendimi de fişledim efendim. Artı ispiyonculuğum da cabası... Morardınız su getireyim mi efendim? Anlamadım, efendim?
|