Gül'ün, Powell ve Bremer'e sitemi
Türkiye, kaygılarını her iletişinde Washington'dan benzer bir tepki alıyordu:"Türkmenler ihmal edilmeyecek, Irak'ın geleceğinde önemli bir rol oynayacak." Hatta, ikili görüşmelerde bu durum kayda geçirilmekle birlikte, bugüne kadar gelen mektuplar ve zirveler sonrasında ortaya konulan yazılı belgelerde de bu durum açıkça ilan edilmişti. Hükümet, bütün bunlara karşın, ilerde bir sürpriz ile karşılaşmamak için bir yandan Araplar, diğer yandan da Şiiler ile işbirliği içine girdi. Bunda amaç, Irak'ta Kürtlerin bir azınlık olarak çok fazla yetkiler elde etmesinin önüne geçmekti. Hedef Irak Geçici Yönetim Konseyi ile ABD'nin birlikte hazırladığı Geçici Anayasa'da Kürtlerin etkinliğinin önüne geçilirken, Türkmenler'in de Irak'ın kurucu halkı olarak yer almasını sağlamaktı. Ancak, hazırlanan "Geçiş Dönemi İdari Yasası" olarak nitelenen Geçiş Dönemi Anayasası'nda Türkmenler için beklenen gelişme söz konusu olmadı. Türkmenler, Süryaniler hatta küçük bir azınlık olan Ermeniler ile aynı kefeye konuldu. Daha da ilerisi, "Nihai Anayasa referandumunda üç vilayette, halkın üçtü ikisi hayır derse Anayasa ret edilmiş sayılacaktır" ibaresi de eklenerek Kürtlere büyük pazarlık kozu sağlanmış oldu. "Irak'ta ne gelişme olursa anında haberiniz olacaktır" sözünü veren Washington bu ibarenin Geçici Anayasa'ya eklendiği konusunda Ankara'ya herhangi bir bilgi de vermedi. Zorunlu ittifak Bu maddeye ilk itiraz, Şiilerin ruhani lideri Sistani'den geldi. Sistani, Geçici Anayasa'ya imza koymayacağını söyledi. Dışişleri de hemen harekete geçip, Türkiye'nin bu konuda geçmişte yaptığı uyarıları anımsatan bir açıklamada bulundu. Ortaya çıkan dengesizliklerin Geçici Anayasa imzaya sunulmadan önce giderilmesi gerektiği çağrısı da açıklamada yer aldı. Böylece Ankara, Şiilerle ittifak içinde olduğu görüntüsünü verdi. Ancak Sistani bir anda karar değiştirdi ve Geçici Anayasa'ya dün imza koydu. Powell ve Bremer'e mektup Şiilerle bir anlık ittifak son bulurken Ankara da boş durmadı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, önceki gün BD Dışişleri Bakanı Colin Powell'a bir mektup gönderip, Geçici Anayasa'dan duyduğu kaygılarını iletti. Powell ile birlikte, Dışişleri Bakanlığı ardına Irak Geçici Koalisyon Yönetimi Başkanı Paul Bremer'e de benzer şekilde bir mektup gönderdi. Mektupta, daha önce Türkiye'ye verilen sözlerin yerine getirilmediği, Türkmenlerin Irak'ın asli unsuru olarak kabul edilmediği anımsatıldı. Ayrıca, "Üç vilayette halkın üçte ikisinin hayır demesi halinde, Anayasa'nın reddedilmiş sayılacağına" ilişkin maddenin Kürtlere büyük bir ayrıcalık tanıdığı da kayda geçirildi. ABD'nin biran önce Geçici Anayasa'yı çıkarmaya yönelik aceleciliğine de dikkat çekilerek, "Önemli olanın takvimin öze egemen olması olmadığı, kurulacak yapının sağlıklı ve kalıcı bir temele dayandırılması" olduğu da kayda geçirildi. Yemekte gelen telefon Gül'ün mektubunu önceki akşam alan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, dün AB Troykası ile birlikte yemek yerken Dışişleri Bakanı Gül'ü aradı. Powell, "mektubunuzu dikkatle okuduğunu" kayda geçirip, "Değerlendirmelerinizi dikkate alacağız" dedi. Powell Koalisyon Geçici Yönetimi Başkanı Paul Bremer'in yardımcısının da Ankara'ya geleceğini belirterek, "Kaygıya gerek yok. Zaten bu yasa geçici. Asıl Anayasa Haziran sonunda ortaya çıkacak" dedi. Powell, Irak'ın komşularının kaygılarının Haziran'daki Anayasa'da dikkate alınacağını ve Türkiye ile birlikte yakın bir çalışma içinde olacaklarını da vurguladı. Dışişleri'nin kaygısı Powell, bu konuda güvence vermiş olsa da Washington'un daha önceki sözlerini anımsayan Ankara'nın kaygısı giderilebilmiş değil. Özellikle son dönemde Bremer'in Türk firmalarına yönelik yaklaşımının ilk anlardakinin tam aksi istikamette olması da buna etki etmiş bulunuyor. Her ne kadar geçici olsa da haziranda ortaya çıkacak Anayasa'nın temelini oluşturacak Geçici İdari Yasa ile (Geçici Anayasa) bugünden Şiilere ve Kürtlere çok büyük avantajlar sağlanmış olmasının sıkıntısı Ankara'da ciddi anlamda yaşanıyor. Bir süredir enerjisini Kıbrıs'a odaklayan Ankara, Irak'ta açığa düşüyor.
|