kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Aş, iş ve oy

Yerel yönetimleri belirlemek için sandık başına gitmemize sadece 17 gün kaldı ama Türkiye hâlâ seçim havasına giremedi.
Önümüzdeki şu kısacık sürede seçmenin "içindeki donmuş deniz eritilemezse" (Alman ozan Rainer Maria Rilke'nin bir dizesi bu) korkarız ki, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinden de düşük bir katılım oranıyla karşılaşılacak. Bir başka deyişle, çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1946'dan bu yana "ilgisizlik rekoru" kırılacak.
Hatırlayacaksınız; 3 Kasım'da oy vermeyen, geçersiz oy kullanan ya da partisi baraja takıldığı için oyu boşa giden seçmenlerin toplamı yüzde 58.3'e ulaştı. Bunun sonucu toplam seçmenin Meclis'te temsil oranı yüzde 41.7'ye düştü. (Daha önceki seçimlerin hiçbirinde yüzde 60'ın altında olmamıştı.)
Tüm işaretler 2002'deki kayıtsızlığın bu kez boşvermişliğe dönüşmekte olduğunu gösteriyor.
Halkın "Kendi kaderini belirleme hakkı"ndan feragat etme noktasına gelmesinin birçok nedeni var.
Önce siyasal nedenler: 12 Eylül 1980 darbesiyle başlayan depolitizasyon süreci seçim sonuçlarının meşruiyetine gölge düşürecek "demokratik bilinç bunalımı" sınırlarına kadar dayandı.
Bir başka siyasal neden, seçmenin siyasetçiye yabancılaşması. Elimizde SESAR'ın bu ay başında yaptığı bir anketin sonuçları var. Soruluyor: "Mevcut siyasi parti liderlerinden hangisinin Türkiye'nin sorunlarını çözebileceğine inanıyorsunuz?" Cevapların yüzde 41.6'sı "hiçbiri", yüzde 11.6'sı da "fikrim yok!" İkisinin toplamı yüzde 53.2.

Yelpazesiz çoğunluk
Bir başka soru: "Mevcut siyasi partiler içerisinde sizi tam olarak temsil ettiğine inandığınız siyasi parti hangisi?" İşte cevapların yüzde olarak dağılımı: Hiçbiri beni temsil etmiyor 46.8, AK Parti 18.6, CHP 8.7, MHP 4.3, DYP 3.1, GP 2.4, diğerleri 1.7, fikrim yok 14.4. Yani seçmenin yüzde 61.2'si mevcut siyasal yelpazenin dışında kalıyor. SESAR bu sonuçları değerlendirirken, "Toplumun tatmin edici siyasi irade ve lider açlığı içinde olduğunu" ve "Hiçbir partinin toplumu temsil edemediğini" vurguluyor, ekliyor: "Yarış yok, lider yok, seçimin tadı yok..."
Üçüncü siyasal neden de, çoğu yerde adayların halkın beklentilerine cevap verememesi. Bazı yerlerde her dönem bir başka partiden seçime girmiş "profesyonel başkanlar"ın aday gösterilmesi, bazı yerlerde de halka tanımadığı kişilerin dayatılması da, yukarıda çizdiğimiz tabloda küçümsenemeyecek bir sorumluluk payına sahip.
Gelelim bizzat siyasetçilerin "Aş ve iş bu seçimin önüne geçti" diye anlattıkları ekonomik nedenlere.
Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre işsizliğin yüzde 10.3'e ulaştığı (SESAR'ın anketinde de deneklerin meslekleri dağılımında "işsizler"dördüncü grubu oluşturuyor)...
Asgari ücretle geçinen 4 kişilik ailenin aylık gelir harcamasının asgari ücretin iki katını bulduğu, buna rağmen asgari ücretle çalışmaya razı 2.5 milyon kişinin olduğu...
15 milyon kişinin günde 1-2 dolarla yaşadığı, milli gelirin yüzde 30.7'sini alan en zengin yüzde 10'luk kesimin can güvenliği kaygısıyla özel korumalı sitelere kapandığı...
Gelir adaletsizliği sıralamasında dünyanın ilk beşine girdiği...
Büyük kentlerde mantar gibi "Pop yıldızı yetiştirme kursları"nın açıldığı... bir ülkede yabancılaşma da olur, yozlaşma da, boşvermişlik de...
Demokrasi ile gelir dağılımı arasında çok sıkı ilişki olduğu sık sık hatırlatılır. Gelir dağılımı tablosuna bakın, demokrasimizin düzeyini hesaplayın...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kalite yarışıyor   / 19-03-2004
 Başkan'ın kuşkuları   / 18-03-2004
 Transfer adaylar baştacı   / 17-03-2004
 Sandıkta son gün sürprizleri   / 16-03-2004
 Kış uykusu bitti   / 15-03-2004
 Bir başkadır memleketim   / 14-03-2004
 Din adına dinden çıkanlar   / 13-03-2004
 Hüzünlü veda   / 12-03-2004
 Aş, iş ve oy   / 11-03-2004
 Zenginler ve yoksullar   / 10-03-2004
ERDAL ŞAFAK
Kale düşer mi?
Antalya'da yerel seçimle ilgili dördüncü...
MANSUR FORUTAN
Futbol üzerine arıza yaklaşımlar
Kanaryam'ın Gençler'e...
MEHMET BARLAS
Yerel seçim, siyasetin sonu değil başlangıcıdır!
Tarhan...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Fatih Terim ve vefa.!
Özel bir kimliği, özel bir...
SAVAŞ AY
Piyasalarda durum ne merkezde?.
Dün sabahtan akşama...
HINCAL ULUÇ
Moskova Moskova olmaktan çıkıyor..
O güzelim Arbad...
Ofsayt da yoktu Beşiktaş da
Ofsayt da yoktu Beşiktaş da
Lucescu'nun Türkiye kariyerinde galibiyet görmediği D.Bakır, yine...
Cesaretimiz kalmadı
Cesaretimiz kalmadı
Lucescu, "Son haftalardaki hakem kararları yüzünden futbolcularımın...
İzmir meydan savaşı
İzmir meydan savaşı
AK Parti lideri Erdoğan üç büyük ili kazanmak, CHP tek kalesini...
Erdoğan: Türkiye ortalaması diyemem
Erdoğan: Türkiye ortalaması diyemem
Başbakan, "Türkiye ortalaması diyemem" derken, muhalefet de...
'Seni evlendirmem' dedi kızını öldürdü
'Seni evlendirmem' dedi kızını öldürdü
Ebru, çiçeği burnunda bir polis memuruydu. Bir polise aşık oldu.
'Gazeteler bana çok kinlendi'
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, bir krem reklamında...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | ON Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Otomobil |Sinema | Hobi | Çizerler
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.