|
|
|
|
Hâkim de isyan etti
Gözaltında ölen Birtan Altunbaş'ın davasında polis avukatları, Manisa davasında olduğu gibi zamanaşımı taktiği sürdürüyor
Sanık polislerin avukatlarından dün birinin daha çekilmesi ve yeni gelenin de hazırlık için süre istemesi üzerine, yıl sonunda zamanaşımına uğrayacak davaya bakan hâkimin sabrı taştı.
"BU DAVA NASIL BİTECEK?" Hakim Ünal, "Sizden önceki avukatlar da böyle yaptı. Bu dava nasıl bitecek'' dedi. Avukat "Biz iyiniyetliyiz" deyince, hâkim "Görünen köy kılavuz istemez" karşılığı verdi.
*** Manisa taktiği
Zaman aşımı süresi yaklaşan Birtan Altunbaş davasında avukatlar Manisa davasındaki gibi uzatma taktiği uygulayınca Başkan Ünal kızdı.
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın, Gül'e gönderdiği mektupta yer alan Birtan Altunbaş davasında sanık avukatları, geçmişte Manisa davasında uygulanan uzatma taktiklerine başlayınca Mahkeme Başkanı ile avukatlar arasında tartışma çıktı. Zaman aşımı süresine sadece bir kaç ay kalan Altunbaş davasında, sanık polislerin avukatları Manisa davasında olduğu gibi "Davadan çekilme" yöntemiyle yargılamayı uzatma yoluna gitti. Mahkeme Başkanı Ziya Ünal da avukatlara, "Böyle sürekli çekilirseniz, bu dava nasıl bitecek. Görünen köy klavuz istemez" diye tepki gösterdi. Sanık avukatlarından biri ise salonda ABD Büyükelçiliği'nin temsilcisi olduğunu gerekçe göstererek, savunma yapmadı. Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Altunbaş'ın 1991 yılında gözaltına alınmasının ardından, işkence sonucu ölümü davasının dünkü duruşmasında karar bekleniyordu, mahkeme bir önceki duruşmada avukatlara esasa ilişkin savunmaları için süre vermişti.
AVUKAT DAYANMIYOR Salona girildiğinde yargılamanın dün de sonuçlanmayacağı hemen anlaşıldı. Çünkü sanık avukatlarının yanında daha önce davaya hiç katılmayan bir avukat duruyordu: Halil Armutlu. Beklenen oldu ve davanın bir numaralı sanığı İbrahim Dedeoğlu'nun, daha önceki avukat çekildiği için bir duruşma önce vekalet alan avukatı Ahmet Özçiçek, yargının ve kendilerinin iç ve dış baskı altında oldukları gerekçesiyle davadan çekildiğini açıkladı. Hemen ardından, salona ilk girişte dikkat çeken avukat Halil Armutlu, Dedeoğlu'nun savunmasını kendisinin üstlendiğini söyledi ve mahkemeye vekaletini verdi. Dosyayı yeni aldığı için de savunma için süre istedi. Davaya bakan Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ziya Ünal, isyan ederek "Bir önceki duruşmada başka bir avukat geldi, çekildi. Şimdi bir sonraki duruşmada siz de çekileceksiniz, her duruşma yeni bir avukat gelirse bu dava bitmez. İşte ortada, görünen köy klavuz istemez. Savunma için süre istemek hakkınız ama bu hak suiistimal ediliyor" dedi. Dedeoğlu'nun diğer avukatı Recep Onaran da, mahkemenin tarafsızlığının kaybolduğunu savunarak, reddi hakim talebinde bulunmak için süre istedi. Duruşmada, avukatlarla başkan arasındaki diyalog sürerken yine sanık avukatlarından Mehmet Ener, "susma hakkı" kullanacağını söyledi ve gerekçesini şöyle açıkladı:
DIŞ BASKI VAR "Ben vesayet altında değilim. Bugün 18 Mart, Çanakkale Savaşı'nın yıldönümü. Bu ülke kolay kurtarılmadı. Şehitler verildi. Şu anda salonda bir ABD'li gözlemci var. Bu gözlemci şahıs salonda bulunduğu sürece ben savunma yapmayacağım, susma hakkımı kullanıyorum." Salondaki ABD Büyükelçiliği Temsilcisi Philip Kaplan, Avukat Ener'in bu tepkisi karşısında yorum yapmak istemediğini söyledi. 13 yılı aşkın süredir devam eden ve son iki yılda hiçbir sanığın katılmadığı davanın dünkü duruşmasında sanık avukatlarının savunma için süre taleplerini kabul eden mahkeme, yargılamayı 26 Mart'a erteledi. Sanık avukatlarından Mehmet Emin Bağcı da duruşma sonrasında açıklama yaparak, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in de davanın bir an evvel bitirilmesi için mahkemeye telefon ettiğini ileri sürdü.
ANKARA
|
|
|
|
|
|
|
|
|