Mevduat faizleri yüzde 20'lere kadar indi, dolar yerinde sayıyor. Yatırımcı rotasını ararken, bonoda cazibe sürüyor. Eurobond ise dövizi sevenlerin ilgisini çekiyor.
Son bir yılda dolar yaklaşık yüzde 20 oranında değer kaybetti. Faizler düştükçe mevduatta artık eski getiriler uzun süredir özlenir hale geldi. Geçen yıl bankalar 1 yıllık Türk Lirası mevduata yüzde 50'lere varan oranlarda faizler öderken şimdi bu oranlar yüzde 20'lere kadar indi. Enflasyondaki düşüşe paralel olarak faiz oranlarındaki sert iniş şimdilik durulsa da tasarruf sahibi yeni rotalar aramaya koyuldu. Bir süredir tasarrufların kaydığı bono piyasası faizlerdeki düşüşe rağmen hala cazibesini koruyor. Son bir yıldır Hazine'nin önemle ağırlık verdiği eurobond piyasası da dövizi seven yatırımcılara göz kırpıyor. Peki karşılaştırma yapıldığında son dönemde faize dayalı yatırım araçlardından hangisi getiri açısından ön plana çıkıyor?
DÖVİZ SEVENLER 10 bin dolarlık bir tasarruf için önce TL'ye dayalı enstrumanları ele alalım... 10 bin doların TL karşılığı olan 13 milyar 250 milyon lirasıyı bir yılın üzerindeki bir tahvile yatıran tasarruf sahibinin getirisi yüzde 24.8'e denk geliyor. Yatırımcı koyduğu para karşılığında yaklaşık 3 milyar 300 milyon lira alıyor. Aynı tutarı mevduat yapan bir yatırımcı ise ortalama yüzde 21 oranındaki yıllık faizden vergiler düşüldükten sonra 2 milyar 539 milyon lira kazanıyor. İlla tasarruflarım dövizde kalsın diyenler için ise yatırımcının önüne Eurobond piyasasındaki Türk tahvilleri oldukça iyi bir alternatif olarak çıkıyor. 2034 vade sonu olan Türkiye tahvilini örnek olarak alırsak, bir yılda dolar bazında getirinin yüzde 7.5 olduğunu görüyoruz. Yani tahvile nominal 10 bin dolar para koyan bir yatırımcı yıl içinde iki kez kupon faizi ödemesi ile toplam 750 dolar kazanıyor. Eurobond piyasasında vade riskinin daha da ön plana çıkması. Alım satımlarda tahvilin fiyatının yükselmesi halinde kar artaken aksi halde ise yatırılan anaparadan kayıplar da yaşanabiliyor.