kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Sinema
    Çizerler
    Teknoloji
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bu film için bir yıl hazırlandım
Bu film için bir yıl hazırlandım
Sistemi değiştirmek zorundayız

Bu film için bir yıl hazırlandım

Bu hafta sonu vizyona giren "Son Samuray" filminin başrol oyuncusu Tom Cruise, hayranlarını beyazperdeye çekiyor. Cruise, Cosmopolitan'da yer alan özel röportajda film hakkında tüm merak edilenleri yanıtlıyor.
Uzun bir aradan sonra hayranlarının karşısına çıkan ünlü aktör Tom Cruise, "Son Samuray"da çok farklı bir karakteri canlandırıyor. Rolüne hazırlanabilmek için bir yıl süreyle hazırlanan Cruise, Samuraylar'ın yaşam biçimleri ve hayat felsefesinden çok etkilendiği söylüyor. Kendisinin de başkalarına yardım edebilmeyi amaç edindiğini anlatan oyuncu, "Samuray Kanunlarına büyük bir tutku ve bağ hissettim" diyor.

* "Eyes Wide Shut"tan sonra en çok zaman harcadığınız film bu, neden?
Fiziksel olarak bu filmi çekebilecek hale gelmek için bir yıl hazırlanmam gerekliydi. Yaptığım işi seviyorum. Bu işten büyük gurur duyuyorum ve bu yüzden de yarım yamalak yapamam. Bir Samuray'ın fiziksel zarafetini ve hareketlerini yapıp yapamayacağımı bilmiyordum. Hiroyuki Sanada ve Ken Watanabe'yi ve onların aktör olarak doğal zarafetini örnek aldım. Bu filme hazırlanmak için sadece fiziksel olarak değil, karakterim üzerine de bir yıl çalıştım. Çünkü canlandırdığım karakter bir geçiş yaşıyor.

Daha önce epik bir filmde çalışmamıştım ve Ed Zwick'in bu filmde neyi hedeflediğini biliyordum. Pek çok düzeyde son derece hırslı bir yapımdı. İkimiz de macera filmlerini seviyoruz ve Ed'in tarihe karşı çok titiz bir yaklaşımı var. Macera ve destan filmlerinin ruhuna uygun olarak, filmi muhteşem bir hikayeyle doldurduk. Bu nedenle hazırlanmak da bu kadar uzun sürdü. Kızılderililerle yapılan savaşları incelemem gerekti. Bir Amerikalı olarak, bu savaşlarla ve o dönemin tarihiyle ilgili çok şey bildiğimi sanıyordum. Oysa ne kadar az şey bildiğimi gördüm ve çok şaşırdım. Ayrıca, Japon tarihini de o dönemin biraz öncesinden başlayarak inceledim. Ülkenin o noktaya nasıl geldiğini öğrendim.

* Samuray için savaşçının yolu esas olarak sadakat, cesaret, güç ve fedakarlıktan oluşuyor. Şefkat, aşk ve anlayışın zaman zaman eksik olduğu günümüz dünyasında, bu tür değerlere sahip bir filmi izlemenin önemi nedir sizce? Bu kadar çok insani niteliğe sahip bir film yapmak ilginç miydi?
Bu değerler benim için çok önemli. Bence hayatta bunların olması lazım. Samurayları kendi zamanlarının sanatçıları olarak görüyorum. Birer lider olmak ve gerçekten de insanlara yardım etme için eğitim almışlar. "Samuray Kanunu Bushido"yu okuduğumda beni en şaşırtan şey şefkatti: "Yardım edecek kimseyi bulamazsan, yollara düşüp yardım alacak birini bul". Bunu çok çarpıcı buldum çünkü ben kendi hayatımı böyle sürdürmeye çalışıyorum. Bence birilerine yardım etmek ve onların hayatta daha iyi bir duruma geldiklerini görmek dünyanın en büyük ödülü. Samuray Kanunu'na çok tutkulu ve derin bir bağ hissettim.

* Bu filmde çok alt mesaj var. Örneğin, Amerikan Kızılderililerinin savaşını bir kahramanlık savaşı değil de soykırımı olarak yansıtıyor.
Mesela, Amerikan-Kızılderili Savaşları'na ve General Custer'a bakalım. Tarihi incelemeye başladığınızda, neler olduğunu fark ediyorsunuz. Custer'ın karısı da kocasının imajını güçlendirmeye çalışmıştı. Ama o dönemlerde Amerikan yerlileri medeniyetten yoksun olarak kabul ediliyordu. Ya medenileştirilmesi ya da yok edilmesi gereken vahşilerdi. O dönemde yaşamış askerlerin yazdığı çok güzel şiirler okudum; bu askerler Amerikan yerlilerinin toprağa ne kadar bağlı olduklarını, toprağı nasıl işlediklerini, nasıl avlandıklarını anlatıyor. Toprak onlar için gerçekten önemliydi.

* Rol seçiminde nasıl bir süreçten geçtiniz? Bu süreç kariyerinizi nasıl geliştiriyor?
Başlangıçta, bu mesleğe adım atarken, tek istediğim çalışmaktı. Ama "Taps"ten sonra, inanılmaz deneyim edindim. Yaptığım şey şu: Hiç acele etmiyor ve piyasadaki malzemeleri değerlendiriyorum. Yaptığım işi seviyorum. Zorlayıcı olacağını hissettiğim, bana bir şeyler katabilecek ve benim de bir şeyler verebileceğim projeler arıyorum.
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 Yirmi yıla onaltı film sığdırdı
 İnci Küpeli Kız
 Yeşilçam tadında ama modern sinema kıvamında
 Halkın bağrından gelen kendine özgü bir film
 Hayat üzerine ipuçları
 Soğuk iklimin gençleri
 Feminist eylem tarihinden anılar
 Jüri üzerinde dönen dolaplar
 Oscar'ı kim alacak?
 Bir düş gibi gelip geçen kadın
 Onları Aziz Nesin buluşturdu
 Bu heykeli kazanmak çok zor ama saklamak kolay
 Oscar'la yaşam bambaşka
 Geçtiğimiz yılın en iyi 20 filmi
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Ege'den gelen bir lezzet elçisi
Ege'den gelen bir lezzet elçisi
Giritli, Armada Oteli'nin yan sokağında zarif biçimde restore edilmiş...
Bu çiçekler yeniyor
Bu çiçekler yeniyor
Türk mutfağını kişniş, kıvırcık maydonoz, rezene gibi otlarla...
Global kriz aileleri
14. IFTA Uluslararası Aile Terapi Derneği Dünya Aile Terapi Kongresi,...
Asiye'nin kaderini değiştirdiler
Bir ay önce piyasaya çıkan Kurtlar Vadisi dizisinin...
Dicle'ye yeni imaj
Uzun balyajlı saçlarıyla tanıdığımız İpek Tuzcuoğlu, bir saç boyası markasının...
İpek gibi cilt
Lancome Caresse nemlendirici, gün boyunca pürüzsüz, yumuşak, kadifemsi,...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Sinema | Çizerler | Teknoloji | ON
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.