|
|
Yanlışların Bedeli...
Sistemi oturmuş, alternatifli kadroya sahip, özgüvenini kazanmış ve de büyük puan farkıyla devreyi lider bitiren Beşiktaş ligin ikinci yarısında kendi kendini yakan bir görüntü içine girdi. Bu olumsuzlukta en büyük pay sahibi de hiç kuşkusuz Lucescu. Asli görevini unutup, başka işlerle uğraşmaya başlayınca büyük hatalar içine düştü. İstanbulspor karşısındaki Beşiktaş'ın sanki idman maçı yapıyormuş gibi motivasyonu hiç yoktu. Lucescu ikinci yarıda skorda denge varken ve işler iyi gitmiyorken büyük hatalar yaptı. Çok kötü gününde olan Tümer'in yanına zihinsel ve fiziksel olarak hazır olmayan Sergen'i aldı. En önemli hata da Emre'nin sakatlanmasından sonra Ronaldo ile Zago'yu hiç alışık olmadıkları çizgi defansta oynattı. Bu büyük yanlışları İstanbulspor iyi değerlendirdi. Lucescu'nun iki genel düşüncesi vardı: Sergen ve Tümer birlikte oynayamaz, Ahmed Hassan ilk 11'in oyuncusu değil. İkisinde de haklıydı. Ama ligin ikinci yarısındaki uygulaması bu düşüncelerinin tam tersiydi. Bir ciddi konu da forvette. İlhan gittikten sonra defalarca vurguladım: Beşiktaş'ın şu anda elinde ileride son adam rolünü üstlenecek oyuncu tipi yok. İlie de bu özellikte değil. İşte bu yüzden sistem arızaya uğruyor. Bir önemli konu da yönetimin büyük yanlışı. Denizlispor'dan çekinip, ceza maçını İstanbulspor'a kaydırmak için yaptıkları çabalar ters tepti. Denizlispor o zaman düşüş dönemindeydi. Çantada keklik gördükleri İstanbulspor da büyük maddi krizlerine rağmen saha içi düzeni oturmuş, ne yaptığını bilen, bilhassa büyükler karşısında motive olup başarılı olan bir takım. Ligin ilk yarısında üç büyükten 7 puan almışlar. Yenildikleri son F.Bahçe maçında da galibiyeti kaçıran taraftılar. Bu tip tehlikeli bir rakiple ceza maçını Valencia dönüşü oynama yanlışı pahalıya maloldu.
|