 |  |
 |
|
Kebapçıdan çok MR'cımız oldu
Sağlık personeli eylem yapıyor. İnsanca çalışma koşulları ve hakça bir ücret politikası talep ediyorlar.
Önemli bir itirazları daha var:
Sağlık sektörünün, salt "kazanç kapısı" olarak yapılanmasına, hekimlerin hastaya, "müşteri" gözüyle bakmak zorunda bırakılmasına karşı çıkıyorlar.
Bu bakış, özellikle sağlıkta "sosyal devlet" anlayışının önemini ve değerini vurgulaması bakımından anlamlı.
İstanbul caddelerinde üstüste yığılmış reklam tabelalarını siz de görüyorsunuzdur.
MR'cılar (Manyetik Rezonans), Ultrasonograficiler, EEG'ciler, tomograficiler, testçiler, analizciler, birbirini çiğneyecek hale gelmiş durumda...
Evet, Özel teşebbüs hürriyeti var ama her yatırımın ve işletmenin bir "mantığı" olmalı.
Sağlık yatırımları, genel bir plan içinde, çalışma prensipleri belirlenerek ve "uzmanları" tarafından yürütülmeli...
Bir overlok, bir de reçme makinası alarak, köşeyi dönebileceğini zanneden sakat tekstilci mantığı ile sağlık yatırımı yapılamaz.
Yapılırsa eğer, hasta o zaman "müşteri" haline gelir.
Belki de ihtiyacı olmayan hastaya, bir MR çekersin, hazır yakalamışken bir de sonografi patlatırsın, idrarı, tükrüğü de analiz ettin mi, satın aldığın cihazların parasını iki yılda çıkartırsın. Sonra paraları istiflemeye başlarsın!
Bu plansızlık sebebiyle, İstanbul'da kebapçıdan fazla MR'cı dükkanı açıldı.
Bir kebapçı için, dükkanına gelen insan müşteridir. Fakat bir MR'cı, veya bir hastane için kapıyı çalan insan, "hasta"dır.
Bu sistemde, sadece hasta değil, dürüstçe çalışan hekim de eziliyor.
Sağlık Bakanlığı, özel veya resmi hastanelerde hizmet veren operatör hekimlere, ameliyat başına "25 milyon lira" ücret biçiyor. Kebapçı tarifesi gibi...
Sonra, 25 milyonun bir kısmını vergi vesaire olarak geri alıyor. Hekime, "ameliyet başına, 6.5 milyon lira" kalıyor. Gülmeyin!..
Bugün Etiler'de bir otomobil 5 milyon liraya yıkanıyor, bahşişi hariç...
"Bu sistemle yürümez" derken, doktorlar yerden göre haklılar.
Öte yanda, Hükümet çevreleri, eylem yapan doktorları "ideolojik" buluyorlar.
Bu gidişle sahiden "komünist" olurlarsa kimse şaşmasın...
|
