kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Sinema
    Çizerler
    Teknoloji
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

29 Mart sonrası iki konu konuşulacak

Bir ay sonra Türkiye'nin iki konuya endeksleneceğini bugünden söylemek olası. Bunlardan birincisi; siyasi partilerin il genel meclisleri ve belediye başkanlıklarından aldıkları oy oranı ve bunun partilerde yaşatacağı tartışma. Bir diğeri ise, belki de uzun süre tartışılacak olan Anayasa ve bazı yasalarda yapılacak değişiklikler. AKP, 29 Mart'tan sonra Meclis'e sunacağı Anayasa değişikliklerine ilişkin tekliflerini bugünden hazırlamış bulunuyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de iki haftadır dile getirdiği gibi Anayasa'nın üç maddesinde değişiklik hedefleniyor. Bunlar; Yüksek Öğretim Üst Kuruluşları'nı düzenleyen Anayasa'nın 131'inci Maddesi, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kuruluşlarını düzenleyen 143'üncü maddesi ve Sayıştay'ın kuruluşunu düzenleyen 160'ıncı maddesi... Anayasa'nın YÖK ile ilgili maddesindeki değişiklik, Yükseköğretim Kurulu üyelerinden birinin Genelkurmay tarafından gösterilmesine ilişkin. Genelkurmay, YÖK'e sivil bir üye göstermiş olsa da, askeri bir kurum tarafından bunun gerçekleştirilmiş olması demokratik bulunmuyor.
Avrupa Birliği müktesebatına aykırı olarak görülüyor. Aynı şekilde Silahlı Kuvvetlerin elinde bulunan devlet mallarının Sayıştay denetimi dışında bulunması da AB müktesebatına aykırı bulunuyor. TSK'nın da Sayıştay denetimi içine alınması hedefleniyor.

Terör ihtisas mahkemesi
Aynı durum, Devlet Güvenlik Mahkemeleri için de geçerli. Anayasa'nın 143'üncü maddesinde yapılacak değişiklikle DGM'lerin "terörle ilgili ihtisas mahkemeleri" haline getirilmesi hedefleniyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Fırat, dün getirmek istedikleri değişikliği şöyle özetledi: "Nasıl İstanbul'daki bir mahkeme sadece bankalara bakan uzmanlaşmış kişilerden oluşan bir ihtisas mahkemesi haline geldi. DGM'ler de terör ihtisas mahkemeleri olacak. Uluslararası hukuk sistemine uygun hale getirilecek." Modern hırsızlar Böylece, 1970'li yıllardan beri sürekli eleştiri konusu olan, özellikle sol kesimin aleyhinde sloganlar attığı DGM'ler tarih olacak.

RTÜK kavgası
YÖK ve DGM için yapılacak Anayasa değişikliğinde muhalefetin şu aşamada fazla bir itirazı görülmüyor. Ancak, Anayasa değişikliğine uyum yasalarında kıyametin kopacağı gün gibi ortada duruyor. Başbakan Erdoğan, önceki gün seçim meydanında da açıkladığı gibi YÖK yasasında yapılacak değişiklikle, meslek yüksek okulları ile liselerin puanlarının eşitlenmesi hedefleniyor. Bu belirli bir tabana seçim vaadi olarak görülebilir. Ancak, AKP'de bu konuda bir kararlılık olduğu da kesin. Bir diğer değişiklik ise, asıl kavgayı kopartacak gibi görünen RTÜK yasası ile ilgili düzenleme. Öncelikle, RTÜK'e Genelkurmay tarafından gösterilen üyenin de Kurul bünyesinden çıkarılması hedefleniyor. Bu yapılırken, bir başka taraftan da özerk kurumlara ilişkin yeni bir düzenleme getiriliyor. Hükümette hazırlanan yasa tasarısına göre özerk kurumların üye sayısı yedi ile eşitleniyor. Örneğin, RTÜK'ün üye sayısı 9'den 7'ye inerken, Telekomünikasyon Kurumu'nun üye sayısı da 5'ten 7'ye çıkarılıyor. Ancak buradaki sıkıntı, çerçevesi hazırlanan ve bazı kurumlara görüş almak üzere gönderilen yasa tasarısının özerk kurumların üyelerinin atanmasına ilişkin maddesinde yer buluyor. Madde, özerk kurumların üyelerinin hepsinin Bakanlar Kurulu tarafından atanması şartını getiriyor. Oysa, bugüne kadar RTÜK üyeleri Meclis'ten siyasi partilerin gösterdikleri adaylar arasından seçiliyordu. Yeni düzenleme ile bu ortadan kalkıyor. RTÜK'ün bütün üyeleri, her ne kadar bağımsız ve özgür düşünceleri ile hareket edecek insanlar olsa da hükümet tarafından getirilmiş kişiler haline dönüştürülüyor. Televizyonlarda yayın durdurmadan, kapatmaya kadar her türlü kararı veren RTÜK, ne kadar bağımsız ve tarafsız aday atanırsa atansın, hükümetin tahakkümü altına girmiş oluyor. Bu hükümet tarafından özerk bir şekilde çalışmasına olanak sağlansa dahi, ilerde başka bir hükümet geldiğinde bunu nasıl kullanacağı bilinmiyor. Dolayısıyla, 29 Mart'tan sonra partilerde seçim sonuçlarının kavgası olurken, Meclis'te de yasa ve Anayasa değişikliklerinin mücadelesinin yaşanacağı bugünden görülüyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sökülen fabrikanın işsizleri   / 10-03-2004
 Gül'ün, Powell ve Bremer'e sitemi   / 09-03-2004
 Turuncu şapkalıların sorunu   / 07-03-2004
 Söğütözü dönüm noktası olacak   / 05-03-2004
 Büyükelçi Edelman'ın seçim kaygısı   / 03-03-2004
 AKP'nin seçim sonrası sıkıntısı   / 02-03-2004
 29 Mart sonrası iki konu konuşulacak   / 29-02-2004
 İnsan haklarına jandarma katkısı   / 27-02-2004
 Partilerin Ankara sapağı   / 25-02-2004
 Solda 'gizli' eylem birliği   / 24-02-2004
MEHMET TEZKAN
Gençlerbirliği'nin terör dersi..
İspanya'da bombalar...
EMRE AKÖZ
Artık 'eski yabancı' olduk
Urfa izlenimleriUrfa...
UMUR TALU
Demokrasiye ve vatandaşa taciz ateşi!
Genelkurmay...
Kadınlar Çözüm İçin Kuş Uçurdu
Kıbrıslı Türk ve Rum kadın kuruluşları, 8 Mart Dünya Kadınlar...
Dolarlar şıkırdamalı Tasos!
Rum basını, KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ile Rum lider Papadopulos...
Biz size aşık olduk
Biz size aşık olduk
3. turda Beşiktaş'ı eleyen İspanyol ekibi pozisyon bile bulamazken,...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Sinema | Çizerler | Teknoloji | On
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.