| |
Bir zamanlar kartaldı
Konya'nın Cihanbeyli ilçesinden bazı ANAP'lılar, Ankara'ya telefon etmişler... Eski Konya milletvekillerinden, eski ANAP yöneticilerinden Mehmet Keçeciler'e: - Abi, buraya sakın gelme. - Neden? - Aramızda karar aldık, AKP'ye oy vereceğiz... Sakın ola gelip de ANAP'a oy isteme.
*** Keçeciler'e sorduk: - ANAP neden böyle oldu? - Muhafazakar tabandan koptuğu için. - Bu yerel seçimde ne görünüyor? - Bizim seçmenin büyük kısmı zannediyorum, AKP'ye kayıyor... Bir kısmı da DYP'ye. - ANAP ne olacak? - Zaman içinde olacak. - Olabilecek mi? - Olabilirdi. Keçeciler'in söylemi "biraz bilmece gibi." ANAP'ın eski ağır topu "konuşamıyor." "Yutkunuyor." "Boğaz dokuz boğum", düşündüğünü tam söyleyemiyor.
*** ANAP'ın bir başka eski ağır topu da Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli. "Düne, bugüne dair" konuşuyorduk. "Bir gece telefonum çaldı" dedi: - Gece yarısını geçiyordu... Gecenin biri... Ya da ikisi. - Kimmiş? - Ben yanlış telefon diye kendi kendime söylendim... Bu saatte kim arayacak? - Kim aradı? - Karşıdaki ses dedi ki... Ben Devlet Bakanı Ali Babacan... Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim. - Ne istiyormuş? - Turgut bey Başbakanken biz köprünün gelirini satmıştık... Bunu nasıl yaptınız diye bazı teknik ayrıntıları sordu... Kimleri arayabileceğini sordu. - Siz ne dediniz? - Ne diyeceğim?.. Fikrim soruluyor, tabii ki yardımcı olmaya çalıştım... Devlet yönetiminde danışma esastır... Adamların bize bir şey danışmaları, ne yalan söyleyeyim, hoşuma gitti.
*** Ekrem Hoca'ya sorduk: - Bu seçimde ne olacak? Hoca gülmeye başladı. Pakdemirli geçenlerde Manisa'ya gitmiş. Bir Manisalı, yanına yaklaşmış: - Hocam neden harakiri yaptınız? - Ne harakirisi? - Zamanından önce seçime gitme kararınız harakiri değil miydi? - Evet yanlış oldu... Ama harakiriyi nereden çıkarıyorsun? - Hocam yaptığınız bal gibi harakiriydi... Bunu siz de biliyorsunuz.
*** Pakdemirli: - Adam "intihar" demiyor, "harakiri" diyor... Bu çok enteresan. - Hocam neresi enteresan?.. İkisinin de sonunda ölüm var. - Hayır... İntiharda bir kurtuluş yolu olabilir... İp kopar... Silah ateş almaz... Zehir tam etki etmez... Ama harakiride kurtuluş yok. - Neden? - Harakiri şudur... Adam bıçağı kendi karnına saplar... Sonra karnının içinde bir daire çizecek şekilde bıçağı döndürür... Mide, bağırsak, ne varsa parçalanır... Kurtuluş şansı sıfır. - Hocam gerçekten harakiri mi yaptınız? Prof. Pakdemirli yine güldü: - Ben demiyorum kardeşim... Seçmen diyor.
*** Mete Aslan, İskenderun'da "yüzde 43 oyla" belediye başkanı seçilmişti... ANAP'tan. Sonra "yüzde 47 ile" bir kez daha seçildi. Mete Aslan yine ANAP'tan aday. - Mete bey ANAP neden böyle oldu? - Tavan iyi çalışmadı, taban da partiye sahip çıkmadı... Sonunda bir Nesrin Nas kaldı, bir de ben. "Söz kadından açılmışken" araya girdik: - İstanbul'da da Pınar Türenç. - Canım ben sözün gelişi iki kişi saydım... Yoksa, yurdun pek çok yerinde, aslanlar gibi pek çok aday çıkardık... Fakat Pınar Türenç de yiğit kadınmış... Partinin iyi gününde hiçbir talebi olmadı, kötü gününde koştu, geldi.
*** ANAP "bir zamanlar kartaldı." Şimdi Nesrin Nas "evladını kuş sütüyle besliyor... Saçını süpürge yapıyor" ama... Kartal "çok hasarlı... Uçamıyor."
|