|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
![](/i/1_pix_trans.gif) ![](/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
Kıbrıs sancısı
Kıbrıs'ta varılacak anlaşmanın AB hukukuna girmesi için aranan formül dünkü Ankara zirvesinden de çıkmadı...
AB'nin bugünkü ve altı ay sonraki dönem başkanları İrlanda ve Hollanda'nın dışişleri bakanları ile AB Komiseri Verheugen'dan oluşan AB Troykası ile görüşme maratonuna Kıbrıs pürüzü damga vurdu.
ANLAŞMA AB YASASI OLARAK TANINMALI GÜL, Troyka'dan Kıbrıs anlaşmasının AB hukuku içine alınması talebini yineledi. Rumlar'ın sonradan tazminat ve yerleşim hakkı istemesinin, ancak böyle önlenebileceğini savundu. AB kanadı ise başka "rahatlatıcı" formül önerdi.
ANKARA AB'DEN KALICI GÜVENCE BEKLİYOR FORMÜLE göre Annan Planı temelinde varılacak anlaşma AB Konseyi kararı olarak tanımlanacak. Ankara buna "değişebilir" bir yasa olacağı için sıcak bakmıyor.
*** Kıbrıs'a güvence formülü aranıyor
Hollanda ve İrlanda Dışişişleri Bakanları ile AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri'nden oluşan AB Troykası'nın dün Ankarada'ki toplantısında 'Kıbrıs Sancısı' yaşandı KIBRIS'TA çözümün AB hukukunun asli parçası olmasını ve daha sonra davalarla delinmemesini isteyen Türkiye, güvence alamadı. Sadece 'Formül arayacağız' sözüyle yetinildi.
AB Troykası'nın dün Ankara'da gerçekleşen toplantısında, adeta bir Kıbrıs Sancısı yaşandı. Kıbrıs'ta varılacak çözümün AB hukukunun asli parçası olmasını ve daha sonra açılacak çeşitli davalarla delinmemesini isteyen Türkiye, AB'den beklediği güvenceyi alamadı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ısrarı üzerine, "Derdinize çare olacak formül arayacağız" demekle yetinildi. AB Dönem Başkanı İrlanda Dışişleri Bakanı Brian Cowen, gelecek dönem başkanlığı üstlenecek Hollanda Dışişleri Bakanı Ben Bot ile AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verheugen'den oluşan AB Troykası, dün Ankara Palas'ta Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'le görüştü.
GÜL ISRAR ETTİ GÜL'ÜN, "Kıbrıs'ta anlaşma sağlanırsa, bu metin AB üyesi ülkelerin parlamentolarında onaylansın ve AB'nin asıl hukuku kapsamına girsin" isteği karşısında Troyka, Kıbrıs'taki anlaşmanın ikincil hukuk olarak görülen AB Konseyi kararına bağlanması önerisini getirdi. Gül'ün, "Kıbrıs Anlaşması, AB tarafından Konsey kararı ile teyit edilse bile, Avrupa mahkemelerinde açılacak davalarla bir süre sonra anlaşmanın temel hükümleri geçersiz kılınabilir" hatırlatması üzerine Verheugen, "Bu yasanın tüm parlementolardan tek tek geçmesi çok zor. Kaldı ki AB'nin birincil hukuku sayılan maddeler de delinebilir" dedi. Troyka daha önce Kopenhag zirvesinden de bu yönde bir kararın çıktığını anımsattı. Ancak Ankara, bu formülle Kıbrıs'ta varılacak anlaşmanın tehlikeye gireceğini vurguladı ve AB yetkililerinden başka bir yol bulunmasını istedi. Troyka ise Ankara'ya kesin bir yanıt vermek yerine, "Bu konudaki taleplerinizi aldık. Nasıl bir formül bulunabilir, ona bakmamız gerekir" yaklaşımını gösterdi.
ANKARA KAYGISINI İLETTİ AB, Kıbrıs'taki gelişmeler ve Türkiye'nin uygulama alanında gösterdiği performanslar göz önünde bulundurularak Haziran ayında yapılacak AB zirvesinden, Türkiye'yi cesaretlendirecek kararlar çıkacağını belirtti. Troyka sonrası Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden biri, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "Kıbrıs'taki anlaşma AB birincil hukuku olursa, bunun bir daha delinmesi ve aşınması söz konusu olamaz. Ancak ikincil hukuk olarak kalırsa, bu durumda anlaşma delinebilir. Türkiye'nin kazanımları her zaman tersine dönme ihtimali ile karşı karşıya kalabilir. Örneğin mülk davasında bir Rum gidip AİHM'e başvurursa AİHM, Kıbrıs'ta varılan anlaşmayı AB ikincil hukuk olarak gördüğü için kendisini haklı bulabilir. Bu da Türkiye'nin kazanımlarını yok eder."
Müzakereler başlayabilir * Troyka toplantısında Kafkasya'daki gelişmeler ve Gürcistan'daki durum da ele alındı. Bu çerçevede Türkiye'nin Gürcistan'da istikrarın sağlanmasına gösterdiği katkıdan duyulan memnuniyet kayda geçirildi.
* Irak Anayasası ile ilgili olarak AB'nin de kesin bir görüş belirlemediği vurgulanan toplantıda Bakan Gül, Türkiye'nin bu konudaki sıkıntılarını aktardı.
* Dışişleri Bakanı Gül, görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, Türkiye'ye 2004 sonunda müzakere tarihi verilebilmesi için gerekli siyasi kriterlerin Türkiye'de uygulanıp uygulanmadığını detaylı olarak gözden geçirme fırsatı bulduklarını kaydetti.
* Dönem Başkanı İrlanda'nın Dışişleri Bakanı Cowen ise, 2002 Kopenhag zirvesinde Türkiyeye ilişkin alınan "Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğinde AB, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini gecikme olmaksızın açmayı taahhüt eder" kararını güçlü bir şekilde teyit ettiklerini belirtti.
* Brian Cowen, Gül'e, Kıbrıs'ta varılacak bir anlaşmayı AB ilkeleri ile uyumlaştırma konusunda hazır olduklarının güvencesini verdi.
ERDOĞAN'DAN KARAMANLİS'E MESAJ 'Yeni hükümetle de işbirliğine açığız' BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, BBC'nin Yunanca servisinde yayınlanan demecinde, Yunanistan'daki seçim sonuçlarını yorumladı. Yunanistan'da işbaşına gelecek olan yeni hükümetle, eski hükümetle olduğu gibi işbirliği yapmaya hazır olduklarını söyleyen Erdoğan, Türk- Yunan ilişkilerinin son 4 yıl içinde tatmin edici bir biçimde geliştiğini ve bu sürecin devamını istediğini kaydetti. Yunanistan'daki seçimlerin Kıbrıs'taki gelişmelere muhtemel etkileriyle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi: "Yunanistan ile ilişkilerimiz yeni bir anlayış ve işbirliği temeli üzerine inşa edilmiştir. 7 Mart seçimlerinden çıkacak hükümetten Ada'da adil ve kalıcı çözümün bulunması için mevcut çabalara olumlu ve yapıcı katkıda bulunmasını bekliyoruz." Başbakan Erdoğan, Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Politis gazetesine verdiği demeçte de Rum tarafının gerekli iyi niyeti göstermediği konusunda, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile hemfikir olduklarını kaydetti.
Güldünya cinayeti ev ödevimiz oldu AB yetkilileri, Aralık ayında yapılan zirveden müzakere tarihi çıkması için, Türkiye'nin yapması gereken ev ödevleri olduğunu vurguladı. AB Troykası, Türkiye'nin diğer eksikliklerini bir liste halinde verdi.
1- Zana Davası: Leyla Zana ve arkadaşlarının davası, yeniden yargılama sürecinde olmasına rağmen, hiçbir değişiklik görülmüyor. Yargıya müdahale edilemeyeceğini biliyoruz ancak bu kişilerin bir an önce tutuksuz yargılanması gerek.
2- Güldünya Olayı: Türkiye'den gelen raporlarda hâlâ töre cinayetlerine sıklıkla rastlıyoruz. En son yaşanan Güldünya olayı da bu konuda ilerleme sağlanamadığının somut göstergesi.
3- Alp Ayan Davası: İnsan hakları konusundaki görüşleri dolayısıyla yargılanan Alp Ayan hakkındaki dava da yakından takip ettiğimiz konulardan biri.
4- Ana dilde yayın: Ana dilde (Kürtçe kastediliyor) yayına olanak tanıyan yasa çıkarılmasına rağmen, uygulamada hala büyük eksiklikler var.
5- Dernek Örgütlenmesi: Derneklerin kuruluşunu serbestleştiren yasaa çıkmasına rağmen pratikte bir gelişme göremiyoruz.
6- Din Özgürlüğü: Türkiye'de yaşayan farklı dinden insanların ibadetlerinin kolaylaştırılmasına dönük düzenlemeler yapıldı. Ancak, uygulamada birçok engelle karşılaşılıyor.
Evren MESCİ - ANKARA
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|