|
|
|
|
|
AB'ye bir adım
|
|
Avrupa Konseyi İzleme Komitesi Türkiye'yi, 12 Eylül müdahalesi sonrası aldığı 'izlenecek ülkeler listesi'nden çıkaran raporu kabul etti.
*** Konsey, Türkiye'yi "akladı"
Türkiye ile AB ilişkilerinde hayati önem taşıyan 2004 yılında, AB tam üyeliği yolunda ilk önemli sinyal Avrupa Konseyi'nden geldi. Konsey, Türkiye'yi 'denetim altındaki ülkeler' grubundan çıkardı. Konsey Parlamenterler Meclisi (AKPM) raporunda, Türkiye'de 2001 yılından bu yana gerçekleştirilen reformlar ışığında, Türkiye'nin denetim mekanizmasında tutulmasına 'gerek kalmadığı' görüşüne yer verdi.
NİSAN'DA OYLANACAK AKPM İzleme Komisyonu'nun, Paris'te yaptığı toplantıda Türkiye'ye yönelik denetim mekanizmasının kaldırılmasını savunan rapor ve tavsiye karar tasarısını onayladı. Konsey tarafından 1996 yılında "denetim altındaki ülkeler" kategorisine dahil edilen Türkiye, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra ilk defa insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında 'aklanmış' ülkeler sınıfına alındı. AB Komisyonu'nun önümüzdeki Ekim ayında açıklanacak olan '2004 İlerleme Raporu'nu da doğrudan etkileyecek olan rapor, Nisan sonunda Strasbourg'da yapılacak genel kurul oturumunda bir kez daha tartışılarak oylanacak.
RAPORUN ANA BAŞLIKLARI * Türkiye'nin AB'ye girmesinin birliğin sonu olacağını söyleyenler var. Ancak 1949'dan bu yana Avrupa Konseyi ailesinin bir üyesi olan Türkiye'nin Avrupalılığı tartışılamaz.
* Türkiye, son üç yıldır Avrupa Konseyi'nin bir üyesi olarak zorunluluklarını tatmin edici bir şekilde yerine getirdi. 2001'den bu yana sağlanan gelişmeler ışığında, Türk yetkililerine, reformların güçleneceği konusunda güveniyoruz.
* Meclis'e girebilmek için siyasi partilerden istenen yüzde 10 barajı çok yüksek.
* Örneğin Güneydoğu halkının yüzde 40'ını temsil eden DEHAP ulusal düzeyde yüzde 6.5 oy oranına sahip olduğu için Meclis'e girememektedir.
* Kapatılan DEP'in milletvekilleri Leyla Zana ve arkadaşlarının yeniden yargılanmaya başlanması olumlu. Ancak eski milletvekilleri on yıldan bu yana tutuklu.
* Kürt kökenli vatandaşların kültürel haklarının sağlanmasında ilk adım atıldı, anadilde yayın ve Kürtçe kurslarının açılması için yeşil ışık yakıldı. Milli Güvenlik Kurulu'nun rolünün azaltılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz.
* YÖK, RTÜK gibi kurumlarda askeri temsilcilerin bulunması uygulamasına son verilmeli. Ordunun ülkede bu kadar etkili olmasını anlamak güç.
Verheugen'den tam destek AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günther Verheugen, Türkiye'nin AB üyeliği şansını anlattı, karşı çıkan Alman Hıristiyan Demokratlar (CDU) ve Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) tutumlarını eleştirdi:
* CDU Başkanı Angela Merkel'e: CDU'lu eski başbakan Helmut Kohl'ün, Türkiye'ye AB üyeliğiyle ilgili vaatler verilen belgelerde imzası var. Merkel'in Türkiye karşıtı "dürüst" politikaları geçmişleriyle çelişiyor.
* CSU Genel Başkanı Edmund Stoiber'e: Türkiye gibi büyük bir ülkede insan haklarına uyulmasına, Stoiber'in sadece "laf" gözüyle bakması çok ilginç.
* Almanya seçimleri: Türkiye, AB'ye hemen giremeyecek. Üyelik kararı için Almanya'da en az 2 ya da 3 seçim dönemi geçecek. Üyelik süreci risklerle dolu. Türkiye ile 28 ülke, bu birliği kabul etmek zorunda. Avrupa'da birçok hükümet gelip gidebilir.
* Türkiye: Bu ülke, verilen vaatlerin ardından demokratik kuralları yerine getirdikten sonra "Yine de giremezsiniz" demek adil olmaz. Türkiye son 2 yılda 80 yılda yapılamayanlar yapıldı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|