| |
|
|
"Yahşi" bir olay
Batman-Siirt arasında yolda "yabancı plakalı kamyonlar" gördük. "Hangi ülkeye ait" diye sorduk. "Irak" dediler. - Ne taşıyor? - Kurtalan'dan, Irak'a çimento.
*** Siirt'te Başbakan'ı dinledikten sonra, Batman'a geçtik. Bu iki kentin ortasında "Kurtalan" var. Kurtalan'da, Çimento Fabrikası'nda "yemek molası" verdik. Fabrikanın önünde yine "Irak plakalı kamyonlar" vardı. 2003'te, bu fabrikadan Irak'a "105 bin ton" çimento satılmış. 2004'te hedef "200 bin ton."
*** Kurtalan Çimento Fabrikası "devlete aitti." Yılda en fazla "225 bin ton" çimento üretiyordu. Özelleştirildi. LİMAK (Nihat Özdemir) aldı. Şimdi yıllık üretim "bir milyon ton."
*** Kurtalan'dan Irak'a çimento taşıyan "Irak plakalı kamyon" sayısı yüzün üzerinde. Aynı işi "Türk kamyoncular" da yapabilirler. Yapmalılar. Neden yapmıyorlar? Nihat Özdemir'in yanıtı: - Bu konu bizim kanayan yaramız... Türk kamyonlarına Kuzey Irak'ta zorluk çıkarılıyor... Fazladan para alınıyor... Bunu aşmamız lazım... Türk nakliyecilerine olanak yaratmamız şart.
*** Nihat Özdemir: - Ah Irak'a Habur dışında bir kapı daha açılsa... Ve demiryolu bağlantısı sağlansa... Ticaret öylesine canlanacak ki. Bölgede "bu sözleri" pek çok kişiden dinledik. Öyleyse "bunları" neden yapamıyoruz?
*** Iraklı kamyoncularla konuştuk. Ama "birbirimizi anladığımız" söylenemez. Zira biz ne sorduysak, hep aynı yanıtı aldık: - Türkiye yahşi... Çimento yahşi... Nakliye yahşi.
|