Sistemsizlik!

Noktayı koyduk. Denizli ve Terim dönemi bitti. Şimdi Şenol Güneş dönemi başladı. İlk maç, ilk fiyasko. Biliyorsunuz Denizli ve Terim'in öğrencileri, Güneş döneminde antrenörsüz de oynuyordu. Hatta Güneş'e rağmen dünya üçüncüsü bile oldular. Danimarka maçının verdiği mesaj şu: Felsefede yokuz. Sistemimiz sistemsizlik. Güneş'in her düşüncesi yanlışlıklarla dolu. Danimarka maçında oynadığımız futbolun adı; çorba. Size komik bir şey söyleyeyim. Maçı izlerken arka sıramızdaki Danimarmalı bayan gazeteci, "Bütün futbol birikimime rağmen sizin oynadığınız futbolu çözemedim. Sisteminiz nedir?" diye sordu. Biz de çorba futboldan söz ettik. Hep beraber tartışalım:

1. Gençleştirme böyle olmaz. Tecrübe ile gençlik yan yana olur. Şu takımın içinde bir Sergen Yalçın dahi olsa çok şey değişir. Ulusal Takımımız, rehber öğretmeni olmayan öğrenci gibi. Hepsi panik, heyecan. Tekrarlıyorum; tamamen gençleştirme çılgınlıktır.

2. Güneş, sistemi oyun içinde o kadar değiştiriyor ki şaşkın olan futbolcular daha da şaşırıyor. Hem çok oyuncu değiştiriliyor hem sistem üzerinde oynanıyor. Bir örnek Tuncay Şanlı, maçı 3 bölgede oynadı. Yani o da ne yapacağını şaşırdı.

3. Ulusal Takımımız'ın hücum organizasyonunda artık başrol Nihat Kahveci'ye verilmiş. Doğru olan da bu. Ama partneri kim? Hakan ve İlhan yoksa elbette bu Zafer Biryol olmalı. İşte bu gerçeği Şenol Güneş son yarım saatte gördü. Israrla söylüyoruz, Tuncay-Nihat ikilisini yan yana oynatmak ikisini de yoketmek demektir. Yani Kahveci her hücuma çıktığında partnerini aradı, bulamadı. Yüksek topları kullanmak istedi, yapamadı. Aynı şeyi Tuncay Şanlı da denedi. O da topu aldığında partnerini bulamadı. Eğer böyle oynayacaksınız Türkiye'de 3 isim var: Hakan Şükür, Fatih Tekke ve Zafer Biryol.

4. Bir takımın makine dairesi orta saha. Ümit Özat'ın oyun lideri olması mümkün değildi, öyle oynadı. Gökdeniz, çizgi oyuncusu değildi o da çizgide oynadı. Hele Deniz Barış'ın işi ne? İkinci yarıda Selçuk ve Uğur İnceman değişikliği doğru değişiklikti. Hiç olmazsa topa sahip olduk. Hücuma organize çıktık. 5. Savunmamız ve savunma anlayışımız felaket. Yediğimiz tek golde orta yapılmasına Orhan Ak izin verdi. Arka direğe yapılan orta volelik gol oldu. Savunmada kademe anlayışı sıfır, hücuma katkı sıfır. Bu sonucun sorumlusu Şenol Güneş. Güneş, bu devrimi yapamaz. Böylesine bir maçta savunmada İbrahim Toraman, hücumda ise Hamit parıldadı, bize umut verdi. Hepsi bu kadar demiyoruz. Çünkü bu gençler sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın en yetenekli oyuncuları. Yani malzeme mükemmel ama aşçı yemek yapmayı bilmiyor.