kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Komşunun Neo-Con'ları

Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin dün TÜSİAD heyetiyle görüşürken, yabancı sermayede "Çin modeli"ni öve öve bitiremedi.

6 ay önce gittiği Çin'de "Komünist rejimin, serbest piyasa ekonomisi koşullarına uyumdaki başarısından hayrete düştüğünü" söyledi.

Şahin şaşırmakta ya da hayrete düşmekte haksız sayılmaz. "Dünyanın en büyük atölyelerinden biri" diye nitelenen Çin, gerçekten de yabancı sermayede rekor üstüne rekor kırıyor. Örneğin 2002'de 53 milyar dolarlık yabancı yatırımla ABD'yi bile geçti. Son verilere göre toplam yabancı sermaye yatırımı 700 milyar doları aştı (gülünç duruma düşmemek için Türkiye ile karşılaştırmıyoruz), faaliyet gösteren yabancı firma sayısı 420 bine ulaştı. 2003'te ihracattta Fransa'yı geride bırakıp, dünya dördüncülüğüne yükseldi. Başınızı döndürmemek için başka örnekler sıralamıyorum.

Çin'in başarısı o kadar büyüleyici ki, dışa açılmak isteyen birçok ülkeye esin kaynağı oldu. Bunlardan biri de dün parlamento seçimlerinin ilk turu için sandık başına giden komşumuz İran.

Sarıklı Gorbaçov'un sonu
İkinci turu bir ay sonra yapılacak seçimin sonucu çoktan belli: Muhafazakârlar ezici bir üstünlükle kazanacak. Çünkü, Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi liderliğindeki Reformcular, öylesine düşkırıklığına uğrattılar ki, halk "Al birinden vur birine" noktasına gelip, siyasetle ilgisini neredeyse tümüyle kesti. Bu da seçime boykot olarak yansıyacak ve Muhafazakârlar'ın ekmeğine yağ sürecek. Çünkü onlar sandığa koşar adım giden sıkı militan tabana sahip.

Böylece Muhafazakârlar, dini otorite ve ona bağlı denetim kurumları, adalet, güvenlik ve devlet medyasından sonra parlamentoyu da kazanmış olacaklar. 4 yıl önce "İran'ın Gorbaçov'u olacak" umuduyla çok bel bağlanan Hatemi'de ise sadece hükümet kalacak. O da sadece bir yıllığına. Çünkü 2005'te de onun görev süresi doluyor.

Ancak bu Muhafazakârlar sizin bildiğiniz Muhafazakârlar'dan değil. Nasıl Humeyni döneminde rejimin en radikal kanadını oluşturan Hatemi ve arkadaşları daha sonra kendilerini yenileyip Reformcu çizgiye geldilerse, dini lider Hamaney, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Hasan Ruhani ve eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin kanatları altında yetişen ikinci kuşak Muhafazakârlar da ciddi bir evrimin ürünü.

İran'a yeni bir model
O yüzden de onlara Yeni Muhafazakârlar deniyor. Bir başka deyişle, Neo-Con!

ABD'nin Neo-Con'larıyla sadece boyut farkları var. Washington'dakiler dünyaya yeni bir düzen getirmek istiyorlar, Tahran'dakiler ise İran'a. Ve bunun da Çin modeliyle mümkün olabileceğini savunuyorlar.

ABD ve Avrupa'yla "Gelin sizinle iş yapalım ama içişlerimize karışmayın" ilkesine dayalı bir politika izlemesi beklenen Yeni Muhafazakârlar'ın seçim zaferi, garip görünecek ama, Batı'nın da hesabına geliyor. Çünkü zayıf, tutarsız ve beceriksiz Reformcular'ın aksine onların dünyaya daha rahat açılabilecekleri, hatta ABD ile diplomatik ilişki kurabilecekleri belirtiliyor. Özetle İran'da önemli gelişmeler olacak.

İşin ilginci, model alınan Çin'in de yeni arayışlara girmesi. Ekonomik açılımın sosyal ve siyasal yansımaları ancak bir noktaya kadar denetlenebildiği için, Pekin'in efendileri de şimdi iktidarı koruma derdine düştüler. İki seçenek üstünde duruyorlar: Komünist Parti ya bir sosyal demokrat partiye dönüşecek ya da Japonya'daki gibi liberal demokrat partiye. Aksi halde sonlarının Sovyetler Birliği'ndeki "meslektaşları" na benzemesinden çekiniyorlar.

Çok sevdiğimiz Çin atasözlerinden biriyle noktalayalım: Kuyunun derinliğinden değil, ipin kısa kalmasından kork...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Komşunun Neo-Con'ları   / 21-02-2004
 Baykal-Karayalçın   / 20-02-2004
 Tek yönlü yol   / 19-02-2004
 Ayna ayna, göster bana   / 18-02-2004
 Kısmetsiz geziler   / 17-02-2004
 Dostluk sınavı   / 16-02-2004
 Emirle zayıflamak   / 15-02-2004
 Bugün bana çiçek yolla   / 14-02-2004
 Tatsız gerçek   / 13-02-2004
 Siyasiler ve depolitize halk   / 12-02-2004
ERDAL ŞAFAK
Bu geziye dikkat
Ankara'nın şu sıralar geleni gideni pek...
AHMET HAKAN COŞKUN
'Süryani' imiş!
9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde...
MEHMET BARLAS
Mutlu olmak, bir diskçalar mesafede...
İki hafta önce...
ÖMER ÇELİK
İyi yaşam ve yerel perspektifler
Türkiye için önemli bir...
SAVAŞ AY
Televizyon günahkarmış!...
Kötü giden her şeyin...
REFİK DURBAŞ
Yayınevleri 'korsan' değildir
Korsan yayıncılığı...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Çizgi filmin gücü...
Çizgİ deyip geçmeyin.
Bazen...
HINCAL ULUÇ
Barlas aldı götürdü..
Mehmet Barlas 1950'lerde dansı...
Bir uyarı da şifo'dan 0-0
Bir uyarı da şifo'dan 0-0
Ligin ikinci yarısındaki 4 maçta iki galibiyet, bir yenilgi, bir...
Mondi hazır da... 2-1
Mondi hazır da... 2-1
UEFA sınavı öncesi defansı tel tel dökülen G.Saray, Necati ve Prates...
Şimdi sıra gönül yolunda
Şimdi sıra gönül yolunda
Seçim kampanyasını kendi bölgesi Siirt'te açan Başbakan Erdoğan,...
Kanlı siyaset
Kanlı siyaset
Adana Yumurtalık'ta AKP'den aday adayı olan Emine Koçak Memili'nin,...
"Ne sağcıyım ne de solcu" devri kapandı
Güçbirliğinin Ümraniye adayı Arif Sağ ile Esenyurt'ta yeniden aday...
'Beni neden bıraktın Ozan?'
'Beni neden bıraktın Ozan?'
İzmir'de yanan kafeteryanın garsonu Ozan Denizgezen, Müjde'yi...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.