|
 |
 |
 |
 |
|
Şarkı söylemek benim ibadetim
Ünlü sanatçı Erol Evgin, 6 yıl aradan sonra yeni albümü 'İbadetim' ile hayranlarıyla buluşuyor. Müziğin kendisi için bir ibadet şekli olduğunu söyleyen Evgin, toplum olarak sanatçıların yaşarken öldürülmesinden yana çok şikâyetçi..
Kadife gibi yumuşak sesiyle yıllardır herkesin sevgisini kazanan Erol Evgin, altı yıl aradan sonra yepyeni şarkılarıyla müzikseverlerin karşısına çıkıyor. 12 şarkıdan oluşan son albümü 'İbadetim'de Erol Evgin'in, oğlu Murat Evgin'in imzasını taşıyan şarkılar da yer alıyor. Evgin'in albümünde, şiirsel şarkı sözleri, makamlı ve zengin ezgiler, duru bir Türkçe ve modern altyapıyla etnik sazların buluşması göze çarpıyor. Eski bir Erol Evgin şarkısı olan 'Dilara' ve 'Bir Sevda Masalı' programının müziği de albümde yer alan şarkılar arasında. Ünlü sanatçı ile son albümü ve sanatı hakkında konuştuk...
- 'İbadetim' albümünden bahsedebilir miyiz, kimlerle çalıştınız?
Bu albüm 6 yıl aradan sonra çıktı, Murat ve benim şarkılarımdan oluşan bir albüm. Düzenlemelerini Firuz İsmailov ve Murat Evgin yaptı. Çok değişik oldu benim için bu albüm. Bir-iki şarkıda rock sound'ları var, yine klasik Erol Evgin şarkıları var. Albüm çok içime sindi, albümü yaparken bir bakıyorsunuz yüz defa aynı şarkıyı dinlemişsiniz ve ondan bıkmış oluyorsunuz çoğu kez. Ama ben bu albümü arabada takıp hiç sıkılmadan dinliyorum. 12 şarkı var albümde, 6 şarkının sözlerini Dr. Selma Çuhacı yazdı. Bu albüm benim prodüksiyon şirketimin bir albümü. Ben müziğimi beni sevenler için yapıyorum, beni seven arkamdan gelsin diye düşünüyorum ve artık prodüktörlerle çalışmak istemiyorum.
- Neden bu kadar ara verdiniz?
Bundan sonra o kadar ara vermeyeceğim, çünkü artık 6 yıl ara vermek gibi bir lükse sahip değilim. Ben bir on yıl daha sesimin iyi çıkacağını düşünüyorum ve bu on yıl içinde her yıl bir kayıt yapmak istiyorum. Kubbede hoş bir seda bırakayım istiyorum. Mimarlık ofisimdeki işlerimden, gündelik koşuşturmadan ve televizyon programından çok zaman geçti ama bundan sonra daha sık albüm yapacağım. Şarkılar da birikiyor zaten, artık dışarıdan beste almıyoruz, kendi şarkılarımızı söylüyoruz ve bundan çok keyif alıyorum.
- Albümüm adı neden İbadetim?
Güle sormuşlar "Niye kokarsın?" diye, "Bu benim ibadetimdir" demiş, benim ibadetim de şarkı söylemek, benim içimin bu kadar yıkandığı, bu kadar huzurlu ve güvende hissettiğim bir iş yok bu dünyada. Albümdeki 'İbadetim' adlı şarkıda sevgiye ibadet var. 'Seni sevmek ibadetim, vazgeçemem biliyorsun' diyor.
- Oğlunuzla birlikte çalışmak nasıl bir duygu?
Çok keyifli. Murat benim ömrümü ikiye katlıyor, bir kere onun gençliği var. Her şeyi bana çok kolay söyleyebiliyor yakınlığımızdan dolayı. Söz gelimi bir müzisyen arkadaşımın bana söylemeye çekindiği şeyi o bana direkt söyleyebiliyor. Taze bir soluk getiriyor bana, ben de ona bilgeliğimi aktarıyorum. Bilgelik okumakla elde edilmiyor, yaşamakla, deneyimle elde ediliyor. Birlikte iki bestemiz var albümde. Geçen yıl onunla baba-oğul konserleri de yapmıştık.
SIRADA BEST OF ALBÜM VAR
- İlk önce hangi şarkıya klip çekeceksiniz?
'İbadetim'e Lacoste'un sponsorluğu ile Sinan Çetin'le birlikte bir klip çekeceğiz.
- Siz yıllarca Çiğdem Talu ile birlikte çalışmıştınız, onun yokluğu sizi nasıl etkiliyor?
Çiğdem bir büyüydü. 1976 yılında çalışmaya başladık, Çiğdem'in aramızdan ayrılışına kadar 7 yıl çalıştık. Çiğdem söz yazarıydı, Melih (Kibar) besteci ve ben de yorumcu. Ben o 7 yıl içinde başka hiç kimsenin şarkısını okumadım, kendi bestelerim de dahil, büyü bozulmasın diye. Çiğdem aramızdan ayrılınca o büyü bozuldu, muhteşem bir kadındı. Üç nesil edebiyatçı bir ailenin kızıydı ve insani değerleri ile bize çok şey kattı.
- Sevilen şarkılarınızı bir araya getirip bir best of albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
Düşünüyorum ama 6 yıl aradan sonra öyle bir şey yapmaya hakkım olmadığını düşündüm. Bu yıl benim müzikteki 35'inci yılım doluyor. 35'inci yılı bir best of gibi albümle kutlamak istiyorum. Melih'le bunu konuşmuştuk, belki hayata geçiririz.
- Bu albümde besteci kimliğiniz daha çok ön plana çıkmış. Üretkenliğinizi en çok hangi duygular besliyor?
Bestelerimi Polonezköy'de yapıyorum. Çok güzel bir yer, orada bir orman evimiz var. Değişik saatlerde ve ortamlarda çok keyifli çalışabiliyorum. Şarkı sözleri dosyam hep yanımdadır, bir melodi geldiğinde hemen kaydederim. Bu kasetteki şarkılarımın çoğu Polonezköy'de yapıldı.
- Türkiye'de sanatçılara verilen değer hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yurtdışında uzun yıllar emek vermiş sanatçıları ayakta alkışlıyorlar. Oysa bizim insanlarımız biraz daha maymun iştahlı gibi. Burada günübirlik star arayışları, yalan rekabetler söz konusu. Biraz sitem etmek istiyorum aslında. Uygar toplumlar öldükten sonra da yaşatıyorlar sanatçıları, biz ise sanatçıları yaşarken öldürüyoruz ve sonra da unutup gidiyoruz. Cem Karaca'nın ölümünde gördük bunu. Bir dolu küskün sanatçı var çevremizde. Cem ölünce herkes 'ah vah' etti. Cem yaşarken neredeydi o insanlar? Cem son röportajlarından bir tanesinde "Popstar'dan elenenler kadar popüler değilim" demiş. Sanatçıları sağken öldüren toplumlar şarkısız kalır.
- Yıllardır bitmeyen bir Erol Evgin sevgisi var, başarınızın sırrını neye bağlıyorsunuz?
İki türlü sanatçı vardır; bir çok gişesi olan ama sevilmeyen, bir de sevilen sanatçılar vardır. Sevilmek gişeyle alakalı bir şey değil. Halkın sevgisi bana büyük keyif veriyor. Ben 35 yıldır işimi çok düzgün bir şekilde yapmaya çalışıyorum.
- Gençliğinizi neye borçlusunuz?Kendinizi formda tutmak için neler yapıyorsunuz?
Sigara hiç içmedim. Gıdalarıma dikkat ediyorum, spor yapmaya özen gösteriyorum. Stresten uzak durmaya çalışıyorum. Büyük ihtiraslarım ve hırslarım yok. Çok düzenli ve iyi bir ailem var, bu da çok büyük bir şans benim için.
Yarışmalar star yaratmaz
* Gündemde Popstar var biliyorsunuz... Sizce bir yarışmayla star olunur mu?
Bunlar star yaratan yarışmalar değil. Bunlar televizyon oyunu. Zaten bir yarışmayla star olunamaz. Star olmak için yıllar gerekir. Bugünkü yarışmalar tüm dünyada var, ben başarılı buluyorum, zaten çok izleniyorlar. Dünyada önemli sanatçıların konserleri primetime'da veriliyor, bizde böyle şeyler değil, yarışmalarda çıkan çocukların konserleri veriliyor. İnsanlar hayatlarında bir şeyleri ölçü olarak alırlar. Şimdi genç nesiller bunları ölçü olarak alacaklar çünkü bunlar sunuluyor.
ZEYNEP GÜLER
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
