| |
Temel, Köksal, Yeter, İdris, Dursun, Fadime
Osman Pepe... Çevre ve Orman Bakanı... Mühendis... Karadeniz (Akçaabat) kökenli... 25 yıl önce Kocaeli'ne yerleşmişler... Üç dönemdir Meclis'te. "Seneler önce" Osman beyin teyzesinin bir çocuğu olmuş. Ölmüş. İkinci çocuğu olmuş. Ölmüş. Üçüncü çocuğu da ölünce... Konu, komşu, hısım, akraba teyze hanıma demişler ki: - Bir çocuk daha doğur ve adını Temel koy... Böylelikle aile temel atmış olur... Çocuk ölmez. Teyze dördüncü çocuğu doğurmuş, adını "Temel" koymuş. Ve çocuk "yaşamış."
*** Sonra teyze hanım yine hamile kalmış. "Çevre" bu defa yeni bir isim önermiş: - Çocuğun adını Köksal koy... Aile kök salsın. Çocuğun adı "Köksal" konmuş. O çocuk da yaşamış. Ve aile "kök salmış."
*** "Karadeniz'de neden Temel çok?" diye sorunca... Osman Pepe "Bizde Temel de çoktur, Köksal da" dedi, "yukarıdaki olayı" anlattı. Ve devam etti: - Karadeniz'de, kız çocuklarında da "Yeter" adı çoktur. - Neden? - Ailenin çok çocuğu vardır... Derler ki, "Bir çocuk daha olursa adını Yeter koyalım." Ve koyarlar... Sonra da başka çocukları olmaz.
*** Osman Pepe "Kocaeli nüfusunun yüzde 35'inin Karadenizli olduğunu" söyledi ve... "Yaşanmış bir olaydan" bahsetti. İstanbul'da Beşiktaş-Trabzonspor maçı varmış. Kocaeli'deki Karadenizliler, otobüslere binip, maça gitmişler. Maçı, Trabzonspor kazanmış. Sonra kavga çıkmış. Beşiktaş seyircisi, Trabzonspor taraftarlarına taş atmaya başlamış. Bu sırada bir Beşiktaşlı, "o otobüse taş atmak üzere olan arkadaşını" uyarmış: - O otobüse taş atma... Plakası 41. (Kocaeli'nin plakası) Arkadaşı "otobüsün içindekilere baksana" diye tepki göstermiş: - Plaka 41 ama, burun 61. (Trabzon'un plakası) Ve taşı, otomobilin camına fırlatmış.
*** Osman Pepe "müteahhitlik de yapmış." - Devlet müteahhitliği mi? - Hayır... Devletten hiç iş almadım... İstanbul'da, Kocaeli'de, Düzce'de, Ankara'da konut yaptım. - Marmara Depremi'nde sizin yaptığınız binalardan yıkılan oldu mu? - Ulaşlı'da (Kocaeli ile Yalova arası) beş katlı bir apartman yapmıştım... Çocuklarım en üst katta oturuyordu... Fay hattı bir kilometre yakınından geçti... O bölgede taş üstüne taş kalmadı... Ama benim yaptığım binaya birşey olmadı.
*** Bazı binalar "ayakta dururken" bazıları neden yerle bir oldu? Konya'daki 44 daireli Zümrüt Apartmanı neden göçtü? "Sayın Bakan" dedik: - Yıllarca müteahhitlik yaptınız... Bu binalar neden yıkılıyor? Pepe "iki sebepten" dedi. Birinci sebep: - Azgın kar iştahı... Kanaatkar olmamak... Bir anda aşırı para kazanmayı istemek... Doymak bilmemek... Doğru ile yanlışı, helal ile haramı birbirine karıştırmak. "Yani hırsızlık" diye araya girdik. Osman bey: - Evet.
*** - Ya ikinci sebep? - İşçilik hatası... Denetimsizlik... Müteahhit, malzemeden çalmayabilir... Ama beton zamanında sulanmazsa, ileride sorun yaratır... Denetim öylesine önemli ki.
*** "Bina" konusuna burada son verip, yine "isimlere" dönelim. Sahi, Karadeniz'de "İdris" ismi, "Dursun" ismi neden çok?.. Bir de "Fadime." Ancak bugün "yerimiz" bitti, bunları da Bakan beye "başka gün" soracağız.
|