kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Yaşama Dair
    Sinema
    Hobi
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Gül: Zikzak düzeltme

Ankara'da dün siyasi partiler arasındaki bayramlaşmanın ağırlıklı gündemini Kıbrıs oluşturdu.
Hükümet, 1 Mayıs'a kadar Ada'da çözüm yolunda adım atılması çabasını sürdürürken, parlamento içi ve dışı muhalefet gelinen noktadan memnun olmadığını dün açık şekilde dile getirdi.
Sadece partiler arasındaki bayramlaşmada değil, daha sonra siyasi parti liderlerinin kendi partilerindeki bayramlaşma sırasındaki konuşmalarına bakıldığında da aynı durum söz konusuydu.
Hepsinin ortak teması, hükümetin Kıbrıs'ta çözüm ararken, çok tehlikeli riskler altına girdiği noktasındaydı. Özellikle de Başbakan Erdoğan'ın, ABD gezisi sırasında dile getirdiği, "Kıbrıs'ta toprak verebiliriz" sözleri üzerine odaklanmışlardı.
Her ne kadar Başbakan Erdoğan, ABD gezisi dönüşünde ve dün de İstanbul İl Teşkilatı'ndaki bayramlaşma sırasında sözlerinin ne anlama geldiğine açıklık getirmiş olsa da muhalefetin algılaması farklı. Erdoğan dünkü konuşmasında muhalefeti "yetişemediği üzüme koruk demekle" suçlasa da Kıbrıs konusunda Ankara'da kafalar karışık...
Bunun temel nedeni muhalefetin Kıbrıs konusunda nasıl bir politika izlendiğine ilişkin yeterince bilgilendirilmemesi...
Bununla birlikte, devletin zirvesinin Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki görüşü Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde de vurgulandığı gibi net:
"Ada'nın gerçeklerine dayalı bir çözüme, müzakereler yoluyla hızla ulaşılması..."
Hükümetin son dönemde Kıbrıs konusundaki atakları da bu çerçevede "hesabı iyi yapılmış riskin" ötesine geçmiyor.
Toprak verilmesi
Muhalefet partileri dün tepki göstermiş olsa da Kıbrıs'ta toprak paylaşımı da bugünün meselesi değil. Yani, Erdoğan'ın söylemi ile ortaya çıkmış bir durum değil.
Neredeyse 10 yılı aşkın süredir Kıbrıs'ta tarafların yaptığı görüşmelerde masaya yatırılmış bir konu. KKTC'nin varlığını sürdürdüğü Ada'nın yüzde 36'lık bölgesinin belirli bir bölümünün terk edilmesi konusu müzakerelerde hep gündeme geldi.
Geçmişte de "Yüzde 29 artı" formülleri üzerinde yoğun tartışmalar yaşandı. Bugün konuşulan da bunun ötesinde bir durum değil.
Karşılıklı al-ver
Nitekim, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de telefon görüşmemizde bu duruma dikkat çekti.
"Bu yeni bir şey değil ki" diye söze başladı.
Gül, yapılmak istenenin uzun süredir konuşulan "Bir harita düzenlemesinin" ötesinde olmadığını belirterek şöyle dedi:
"Artık bu düzenlemenin nasıl olacağına tabii ki müzakereler sırasında karar verilecek. Ortada zikzaklarla dolu bir harita var. Bunun karşılıklı al-ver şeklinde bir düzenlemeye gitmesi gerekiyor. Yapılmak istenen zikzak düzeltmeden öte bir şey değil. Bunun toprak veriyor gibi algılanmasını anlamakta zorlanıyoruz..."
1 Mayıs'a kadar çözüm
Gül, sorunun çözümü için 1 Mayıs'a kadar bir formül bulunması için çaba gösterdiklerini de kayda geçirdi. Geçmişte çözümsüzlüğün Türk tarafından kaynaklanıyor gibi gösterildiğini, bugün gelinen noktada ise her şeyin açık bir şekilde ortaya çıktığını vurguladı.
Nitekim, Rum tarafının son dönemdeki davranışlarına bakıldığında, aslında Denktaş'ın geçmişte içinde bulunduğu durumun bugün Rum kesimi lideri Papadopulos için geçerli olduğu söylenebilir.
Her ne kadar 1 Mayıs'a kadar durumu idare edip, AB'ye tam üye olduktan sonra, eli daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmek istiyor gözükse de bugün için bunun zor olacağı görülüyor.
Özellikle son dönemdeki gelişmelere her ne kadar gür olmasa da AB içinden gelen tepkiler de bunu gösteriyor. Bu açıdan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yarın Brüksel'de AB'nin Hıristiyan Demokratları'nın bir araya geleceği toplantıdaki temasları önem kazanıyor. Kilit ülke Almanya'nın Başbakanı Gerhard Schröder'in 23 Şubat'taki Ankara ziyareti de AB'nin Kıbrıs sorununun çözümüne katkısı açısından önem kazanıyor.
Şurası kesin ki Türkiye ilk kez riskli de olsa eline büyük bir koz geçiriyor. Bunun geçmişte olduğu gibi, iç politikaya malzeme yapılıp yok edilmemesi gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Avrupa Birliği sürprizi   / 14-02-2004
 "Mutlu bir zihin karışıklığı"   / 13-02-2004
 Teşkilata boyalı teslim   / 11-02-2004
 De Gaulle'ün çektiği çizgi   / 10-02-2004
 Kıbrıs sarmalı   / 08-02-2004
 New York'a mektuplu yolculuk   / 06-02-2004
 Oturduğunuz bina sağlam mı?   / 04-02-2004
 Gül: Zikzak düzeltme   / 03-02-2004
 Çankaya'nın bayram uyarıları   / 01-02-2004
 Sadece çember daraltma   / 30-01-2004
MEHMET TEZKAN
Sosyal yaşama iki gün ara vermek çok mu zor?
Bu ne...
EMRE AKÖZ
Fahişeler ve meraklıları
Sosyalizmin son kalelerinden...
UMUR TALU
Ülkesini sevmek, çok sevmek, çok çok...
Bin türlü şeyi...
'Barışa Türk lokumu'
Eski İsrail Dışişleri Bakanı Peres: Türkiye'nin Ortadoğu barışında...
Putin'in rakibi: Kaçırıldım
RUSYA'DAKİ başkanlık seçimlerinde Devlet Başkanı Vladimir...
Bitsin bu çile
Bitsin bu çile
Sezonu mayıs ayının başında bitirmek için kış ortasında maç...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Sizinkiler | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin Sağlık | Cumartesi | Aktüel Pazar | Yaşama Dair | Sinema | Hobi
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.