Özelleştirme İdaresi (ÖİB) şöyle ağız tadıyla bir özelleştirme yapamadı gitti. Örneğin Tüpraş ihalesi. Ülkenin en büyük sanayi şirketini satıyorsunuz. Yani mal iyi; hem içerde hem de dışarıda yeterince tanınıyor, ancak gel gör ki, alıcı adayları arasında dünyanın petrol devleri yok. Sadece iki gruptan teklif geliyor. Onlar da petrol işinde birinci sınıf firmalar arasında değiller. TEKEL özelleştirmesinde ise teklif verenler dünya devleriydi. Yani kaliteli teklifler gelmişti ancak bu defa da fiyat düşük çıkmıştı. Neyse ki görüldüğü kadarıyla Tüpraş'ta ortaya çıkan fiyat tatminkar karşılandı. Efremov-Zorlu'nun verdiği 1.3 milyar dolarlık rakam şirketin borsa değerinin altında. Ancak analistler, Tüpraş'ın 2003 karından özelleştirilen hisse payına 300 milyon dolar dolayında temettü düştüğüne ve bu paranın da ÖİB'e gideceğine dikkat çekiyorlar. Aslında bu tip özelleştirme ihalelerinde ortaya çıkan fiyatın borsa değerinin yüzde 10-15 üzerinde olması daha uygun olurdu çünkü şirketin aynı zamanda yönetimkontrol hakkı da devrediliyor. Ama buna rağmen, Salı günü yapılan ihalenin sonucundan ÖİB memnun görünüyor. Çarşamba günü borsa açılışındaki tablodan görüldüğü kadarıyla yatırımcıların da bir sorunları yok. Ancak yine de "ihale sonuçlandı" diyemiyoruz çünkü Anadolu Ortak Girişim grubu "Teklifimi revize ederek Efremov'un üzerine çıkacağım" diyor. Gördüğümüz kadarıyla Anadolu'nun son dakika girişimi kabul edilmeyebilir. Dün Reuters'in görüştüğü özelleştirmecilere göre "İhale teknik olarak tamamlandı. Bu aşamada yeni teklif alınması söz konusu olmaz." Kimine göre böyle bir şey hukuken mümkün değil, kimi ise hukukun revize tekliflerin alınmasına izin verdiğini söylüyor. Bunlar yana hükümetin Tüpraş satışını biran önce tamamlamak istediğini düşünüyoruz. Çünkü geçen yılki başarısız performanstan sonra hem hükümet hem de OİB şüpheyle bakılan 2004'e iyi başlangıç yapmak istiyor. Dahası bu yolla piyasalara özelleştirme yönünde kararlı olduklarını ve gerekirse fiyatın ikinci plana atılabileceği mesajını verecekler.
OİB nerede zorlanıyor? Tekel, Petkim ve Tüpraş'tan çıkarılması gereken dersler var. Daha önce de yazmıştık; AKP döneminde üst yönetimi tamamen değiştirilen ÖİB'in piyasanın nabzını tutma gibi bir sorunu var. Satacağı şirkete ilgiyi artırmakta, potansiyel alıcıların düşündüğünü anlamakta zorlanıyor. Oysa özelleştirme demek sadece ihaleyi yapıp, ortaya bir fiyat çıkarmak değil. İhalenin öncesi sonrasında da özelleştirmecilerin piyasayı koklayacağı, malına talep yaratacağı ve şirketi ekonomiye kazandıracağı ciddi bir dönem var. Bu dönemdeki başarı ihaleye kaliteli tekliflerin gelmesi, ihaleden tatminkar bir fiyat çıkması ve ihale sonrası sözleşmenin imzalanarak, paranın tahsil edilmesi ve şirketin istihdam yaratması ve ekonomiye katkıda bulunması açısından önem taşıyor. Yoksa ihaleyi yapar ama alıcıyı bulamazsınız; alıcıyı bulur ancak fiyatı beğenmezsiniz, ikisini de yapar ama sözleşmeyi imzalayamazsınız. Hepsini yaparsınız fakat bu defa da şirket yeni sahiplerinin elinde telef olur gider...