|
|
|
|
|
|
Kimse akraba evliliği yapmasın
Dört çocuğundan ikisi özürlü doğan Gürsoy Çifti, çocuklarının akraba evliliği yapmaları nedeniyle özürlü doğduklarını söylüyor. Anne Ayşe Gürsoy, "Benim durumum herkese ders olsun. Kimse akraba evliliği yapmasın" diyor.
Ülkemizde hayli yaygın olan akraba evliliklerinin ne kadar riskli olduğu, Gürsoy ailesinin hikâyesinde de gözler önüne serildi. Görücü usulüyle teyzesinin oğluyla evlendirilen Ayşe Gürsoy, bir an önce çocuk sahibi olmak istiyordu. Evliliklerinin ilk yıllarında çocukları olmadığı için tedavi olan çiftin 3 yıllık çabası sonuç verdi. Ama bir erkek çocuk sahibi olan çiftin sevinci sadece 4 ay sürdü. Çocuklarının kendilerine hiçbir tepki vermemesi ve sürekli ağlaması üzerine kontrol ettirmek için tekrar doktora gittiklerinde, bütün hayatlarını etkileyecek bir gerçekle karşılaştılar. İlk çocuklarına zekâ geriliği teşhisi konmuştu.
İKİNCİ ERKEK DE SAĞIR Sağlıklı bir çocuk sahibi olmak isteyen çift, bu kez bir kız bebek dünyaya getirdi. İkinci bir erkek çocuk daha isteyen baba Recep Gürsoy'un umudu, üçüncü çocukları da kız olunca dördüncüye kaldı. Ve son gelen bebek bir erkekti. Ancak hayatlarının ikinci şokunu, küçük çocuklarının yaklaşık bir yaşına geldiğinde ve seslenmelere cevap vermemesiyle yaşadılar. Son çocukları da sağır ve konuşma özürlüydü. İki oğlunun da özürlü olması sonucu hayata küsen Ayşe Gürsoy, yaşadığı acı hikâyeyi şöyle anlattı: "Doktorlar, yumurtalıklarımda iltihap olduğunu ve tedavi görmem gerektiğini söyledi. Yaklaşık üç yıl tedavi gördüm. Nihayet hamile kaldım. Hamileliğim süresince her ay doktor kontrolüne gittim. 'Her şey normal' dediler. Zeynep Kâmil hastanesinde doğum yaparak bir erkek çocuk dünyaya getirdim. Sevincimden uçuyordum".
HEP AĞLIYORDU Gürsoy, "Bize uğur getirsin diye oğlumuza 'Uğur' adını verdik. Doktorlar doğumumdan bir gün sonra beni taburcu edip eve gönderdi. Çocuğun sürekli ağlaması üzerine doktora götürdük. Sünnet olması gerektiğini söylediler. Üç aylık iken sünnet ettirdik. Kanaması sonrası yüksek ateşten havale geçirdi. Doktora tekrar götürdük. Doktorlar bize 'bir güne kadar ölmezse korkmayın' dedi. Çocuk büyüdükçe özürlü olduğu ortaya çıktı" diye anlatıyor hikâyelerini.
BİRİKİMİMİZİ HARCADIK Çalmadık kapı kalmadığını söyleyen Ayşe Gürsoy, "Tüm birikimimizi çocukların tedavisi için harcadık. 4 cocuğum var ikisi kız, ikisi erkek. Kızlarımız normal, ama erkeklerin ikisi de özürlü. İlk çocuğumuz Uğur şimdi 19 yaşında. Konuşamıyor, çiğneyemiyor, altı bezleniyor. Bahçeden dışarı çıkaramıyoruz. Cam çerçeve kırılıyor. Kardeşlerine zarar veriyor" diyor. 4 yaşındaki Ali'nin ise sağır ve dilsiz olduğunu 6 aylıkken anladıkların söyleyen Gürsoy, bir yaşında kulaklarına cihaz takıldığını ama cihazı kullanamadığını anlatıyor. Şimdi tekrar bir cihaz takılması gerektiğini, SSK'nın cihazı 8 yıl geçtikten sonra verdiğini, imkânlarının da satın almaya elvermediğini anlatan anne Gürsoy, doktorların cihaz takılırsa Ali'nin biraz olsun duyabileceğini söylediğini anlatıyor.
Gülcan DEMİRCİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|