|
 |
|
 |
  |
|
Korkusuyla yüzleşti
Diyarbakır'da 21 yıl önce çöken Hicret Apartmanı'nın enkazının altında üç gün kaldıktan sonra çıkarılan Veysel Yiğit kendini hayat kurtarmaya adadı.
VEYSEL Yiğit 18 yaşında genç bir delikanlıydı Diyarbakır'daki Hicret Apartmanı bir gece "ansızın" çöktüğünde. Eksik malzeme ile yapıldığı için göçen binanın enkazında tam altmış saat geçirdi. Gün ışığına yeniden kavuştuğunda, enkaz altında yaşamlarını yitiren ailesinin huzurunda söz veren Yiğit, üniversiteyi bitirip itfaiyeci oldu ve kendini insanları felaketlerden kurtarmaya adadı. Yaşadığı müthiş korkuyla yüzleşip ailesine verdiği sözü yerine getiren itfaiyeci, şimdi insanları yangınlardan, sel baskınlarından, yıkıntılardan kurtardıkça huzur buluyor.
AYNI KONYA'DAKİ GIBI... 3 Ocak 1983'te saat 05.00'da meydana gelen olayda Diyarbakır Şehitlik semtindeki yedi katlı Hicret Apartmanı yapımı tamamlanıp insanlar yerleştikten altı ay sonra büyük bir gürültüyle çöktü. 83 kişiye mezar olan binadan 38 kişi sağ olarak kurtarıldı. Apartmanın yıkıntıları arasından kurtulan kişilerden biri olan Veysel Yiğit, o zaman lise son sınıf öğrencisiydi. Kağıt gibi ezilen apartmanın birinci katında oturan Yiğit, enkaz altında kaldığı anı hâlâ korku dolu gözlerle anlatıyor; "Kendi odamda uyuyordum. Uyandığımda yıkıntılar arasındaydım. Tam karnımın üstünde kolonun az bir bölümü vardı. Pek acım yoktu. Annemi, babamı ve kardeşlerimi düşünüyordum. Birçok kez seslendim ama kimseden yanıt alamadım. Yıkıldım ancak hep yaşamın güzel olduğunu, yaşamam gerektiğini düşünüyordum. Bu da beni yaşama bağlıyordu. Mümkün olduğu kadar boşa nefes tüketmemeye, hareket etmemeye özen gösteriyordum. Sonunda kurtuldum. Çok üşüdüm, öleceğimi düşündüm ama bana ulaşıp kurtardıkları zaman Allah'a şükrettim."
"YEMİN ETMİŞTİM" Annesi, babası ve üç kardeşini bu olaya kurban veren ve enkaz altında eksi 20 derecede 60 saat geçirenYiğit, "O anı hiç hatırlamak istemiyorum. Ailemin tümünü kaybettim. Hayatım kararmıştı. Ama hayat devam ediyordu. Kendimi toparladım. Babamın ve annemin manevi huzurunda okuyacağıma, itfaiyeci olup canlar kurtaracağıma yemin ettim. Okudum, üniversiteyi bitirdim, itfaiyeci oldum. Bu sözümü yerine getirdim. Şimdi huzur içindeyim" diyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde itfaiye şefi olarak görev yapan Yiğit'in mesai arkadaşları ise kendisini 21 yıl önce enkaz altından çekip çıkaran itfaiye erleri. 1994 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde işe başlayan Yiğit, izinli olduğu zaman bile afet ve bina yıkılması gibi olaylarda kurtarma çalışmalarına gönüllü olarak katıldığını söylüyor.
O ARTIK BİR İTFAİYE ŞEFİ Yiğit, geçtiğimiz Nisan ayında Diyarbakır'ın Bağlar İlçesi'nde çöken ve bir kişinin ölmesi yedi kişinin yaralanmasına neden olan apartmanın enkaz kurtarma çalışmalarında da görev almış. "Bu enkazdan yedi kişiyi yaralı olarak kurtardık. Çok mutlu olmuştum. Yangın ihbarında da ilk gittiğimde içeride insan olup olmadığını soruyorum. Varsa arkadaşlarımla hemen içeri girip gerekeni yapıyoruz" diyen Yiğit, her canlı kurtarışında kendi yaşadığı anı hatırladığını söylüyor. "O binada boş yere çok can gitti" dediği Hicret Apartmanı'ndan söz açıldığında duygulanan Yiğit, şimdi kurtarma ekiplerinin modern aletlerle donatılması sayesinde daha çok can kurtarılabildiğini söylüyor.
Şimdi beraber can kurtarıyorlar VEYSEL Yiğit şimdi 21 yıl önce kendisini kurtaran itfaiyecilerle mesai arkadaşı. Yiğit'in sağ kolu olan Hanifi Yavuz o günü şöyle anlatıyor; "Son 50 yılın en soğuk günüydü. Eksi 20 derecede kazma kürek ve kompresörle çöken binanın enkazında canlı arıyorduk. Tam bu sırada bir el uzandı. Çok sevinmiştik. Hemen o bölgeyi kazmaya yoğunlaştık. Kısa süre sonra yaralıya ulaştık. Hemen hastaneye kaldırıldı." Yavuz 10 yıl önce işe başlayan Yiğit'in enkazdan sağ kurtarıldığını anlatınca onu hatırladıklarını söyledi. İtfaiyeci, "O'nu kurtaranın bizim ekip olduğunu söyledik. Çok şaşırdı" diye konuştu.
Mürsel ACAY
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|