Daum dayanamıyor

F.Bahçe, İstanbulspor önünde belki de sezonun en kötü futbolunu sergilediği maçta kaleci Volkan ve şansı sayesinde 3 puanı aldı.
Daum'u anlamak mümkün değil. Oyuncuların yerleriyle gereksiz yere oynamadan bir hafta bile duramıyor. Madem Tomas'ın yokluğunda Fatih'i defansın ortasında oynatacak, Ümit Özat'ı neden defansın sağına çeker, o bölgede oynayan Ali Güneş'i orta sahaya alır ve de başarılı çift ön libero Selçuk-Ümit ikilisini bozar? Anlamak mümkün değil.
F.Bahçe, maça tempolu başlamasına rağmen kollektif yetersizlik yüzünden rakibini baskı altına alamadı. Ancak en büyük silah duran toptan erken skor avantajı yakalandı. Buna rağmen devre sonuna kadar oyuna hükmeden taraf İstanbulspor'du. Çünkü iyi pas yaparak sahanın bütününü kullanıyorlardı. F.Bahçe, organize ataklarla üstüne gelen rakibi karşısında geride kalabalık kalmasına rağmen savunma güvencesi oluşturamıyordu. Bilhassa ağır Petkov'a Tuncay'dan yakın yardım gelmeyince bu bölgeyi İstanbulspor, Yordanov-Musa Büyük ikilisiyle iyi kullanıyordu. Ciddi kale önü tehlikeleri yaşanarak devre bitti.
İkinci yarıda F.Bahçe'nin kıpırdanacağı, risk alacak ve geride Uche, Saffet gibi ağır yapıları itibarıyla geniş alanı sevmeyen oyunculara sahip olan rakibi karşısında pozisyonlar üreteceği düşünülüyordu. Ama düşünülenler gerçekleşmedi. F.Bahçe sürekli baskı altında kaldı. Arka arkaya tehlikeler yaşadı. Buna karşılık da bir-iki atak hariç geriden organize etkili bir çıkış yapamadı. Daum da kulübede adeta oyunu seyrediyordu. Ama dün şans F.Bahçe'den yanaydı. Ayrıca kaleci Volkan çok başarılıydı. Son saniyede bile yaşanan büyük tehlikede maçı mucizevi bir şekilde gol yemeden bitirdiler.
Dün olumlu olarak Volkan'dan sonra göze çarpan tek isim yeni transfer Nobre idi. Her hareketiyle takım oyuncusu olduğunu, defansif ve ofansif açıdan yararlı olacağını net biçimde gösterdi.
Eğer F.Bahçe bu kadar zor durumdaki, kadrosu kuşa dönmüş İstanbulspor karşısında bu kadar mahkum oynuyorsa, erken skor avantajına rağmen kalesinde 7-8 tane gol tehlikesi yaşıyorsa ve de rakibi 14 korner kullanıyorsa Daum'un ne katkısı olduğu herkes tarafından analiz edilmeli. Bence bir katkısı var. O da kornerlerdeki çalışılmış ön ve arka direk varyasyonları!
Maddi acıdan büyük bunalım yaşayan İstanbulsporlu futbolcular, sahaya yüreklerini yansıttılar. Bu yürek, rakiplerinden daha üstün olan kollektif uyumla birleşince oyuna sürekli hükmettiler. Ama golü bulamadılar. Bu mücadelelerinden dolayı da büyük tebriği hakettiler.
Hakem Cüneyt Çakır, kendini oyunda hiç hissettirmeden başarılı yorumlarla mükemmele yakın bir maç yönetti.