Futbol terörü yasası taslağı TBMM adalet komisyonuna ulaştı. Taslak komisyona gelene kadar, taslağı hazırlayan yetkililer sağlıklı bir çalışma yapmak yerine protokollerde işin lobisini yapmakla meşguller. Hazırlayıcılar özellikle "Sportif Protokollerde" kahraman edasıyla sorular yağdırıyor:
"Yasa taslağını nasıl buldunuz?" "Mükemmel bir taslak değil mi?" "Yasallaşınca Türk Futbolu mutlaka teröristlerden kurtulacak!" Birileri de dişlerini göstererek taslağı hazırlayanları onore etmekle meşgul:
"Harika olmuş.." "Mükemmel hazırlanmışsınız." "Sizler birer kahramansınız.." Böyle ortamlarda başka ne beklenebilirdi ki? Büyük otel lobilerinin veya sportif açılış törenlerinin klasik ve sahte muhabbetleri idi bunlar. Kendilerine kanun taslağı sorulanlar; sözde bilirkişi ve ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmayan "Spor ustaları" idi tabii..!
Futbol müsabakalarının başlamasına 15 dakika kala stada gelip en iyi yerde oturmak isteyen "Futbol Aristokratları" idi yani. Oysa yasa taslağının mükemmel olması için asıl sorulması gereken spor emekçilerine hiç danışan yok..!
Stadı müsabakalara hazırlayanlara, müsabaka günü güvenlik dahil her türlü tedbiri alanlara stada seyirciyi kabul ve tahliye edenlere yani futbol organizasyonunun mutfağındakilere hiç soran yoktu! Peki nasıl futbol terörü yasası bu? Nerede futbolun beşiği İstanbul'daki 2002 tarihli güvenlik yasasını yazarların görüşleri?
Nerede İstanbul Eski Emniyet Müdürü "Mehmet AĞAR" zamanında alınan tedbirleri uygulayanların görüşleri? Nerede İl Spor Güvenlik Kurulu tecrübeli üyelerinin raporları.?
Yok tabi yok! Çünkü tecrübeye itibar da yok. Danışma, istişare sözde kalmış. Popülizm ve egoizm sahnede! Bu şartlarda bu yasadan fayda ummak da hayal olmalı. Aynen 500'den fazla işçi çalıştıran kuruluşların spor tesisi yaptırma mecburiyetlerini vurgulayan yasa gibi mevcut böyle bir yasayı da uygulaya biliyor musunuz? Yasayı çıkartmak ayrı, işletmek daha ayrı. İşte tüm bu mülahazaları dikkatle incelemek tecrübeyle dolu Komisyon Başkanı Sn. Köksal TOPTAN'ın ana hedefi olmalı.