Vatan hainliğinden Star Gazetesi'ne...

Ege Ordu komutanı Org. Hurşit Tolon Paşa, tuttu fikrini söyledi: "Ver kurtulcuları" tarif etti ve ardından "Bunlar yeni hainlerdir" dedi. Emin Çölaşan, uzmanlık alanına giren bu konuda susar mı? "Ağzına sağlık Paşam!" diyerek imzayı bastı.

Ertuğrul Özkök'ün, kurnazca bir buluşla "Kıbrıs'ta çözüm şarttır diyen Sezer de mi hain?" şeklindeki sorusu, bu müstesna bilişime renk kattı. Ardından bir gazete, Paşa'ya destek çıktı: "Onlar eski hainler Paşam!" "Hoyda bre efeler" biçiminde atladık konuya...

Çünkü "birbirimizi yemek" için aportta bekliyoruz. Halbuki ortada bir vatan hainliği tarifi yok... Klavuz veya sözlük de yok açıp bakalım... Doğrusunu isterseniz bizim klavuza bakmaya da ihtiyacımız yok... Cumhuriyetçilik, Atatürkçülük, Kemalizm, AB üyeliği, Amerika ile işbirliği, liberalizm, globalizm kavramları, her derde deva aktariye otları gibi...

Dayarsın siyasi "format"ta bir kavram... Altını doldurursun duygusal ve süslü laflarla, hasmını yemeye başlarsın... Türkiye'de birşeylerin tartışıldığına aldanmayın hiç... İster Kıbrıs, AB üyeliği, 12 adalar, Fır hattı, Irak'ın işgali, IMF programları olsun, isterse gruplar arası tepişmeler, sermaye ve basın kavgaları olsun...

Dilimizin kemiği yoktur ve amaç karşı tarafı yemektir! Son örnek, Uzanlar'ın Star Gazetesi'nde yaşanan "ağır" durumda da başgösterdi. İki gündür gazete, 4 sayfalık bir savaş bülteni gibi yayınlanıyor. Gazeteciler maaşları için açlık grevinde...

BDDK'nın şirket hesaplarını "bloke etmiş olması" yüzünden kağıt ve mürekkep bulamıyorlar, maaşlarını alamıyorlar. En önemlisi günahsız gazetecilerin içine sürüklendikleri zorluk...

Size bir şey söyleyim, buna benzer boğuşmalarda, gemilerini yüzdürenler yine yüzdürdü. Asıl çoğunluk hep karaya oturdu. Sonunda meslek de yoğun bakıma girdi. Bilin ki, bu hale gelinmesinde etkili olanlar şu sıralar "ellerini oğuşturuyorlar"dır bir köşede...

Ya rakipleri batıyor diyedir, ya da onlara yeni ekmekler çıkabilir diyedir. Öte yandan, Star Gazetesi'nin, "Cumhuriyet'in son kalesi de düşmek üzere" demesine ne demeli? Can havli mi? Ola da bilir ama Star gazetesi, Cumhuriyet'in son kalesi ise zaten yanmışız demektir. Maaşlara gelince, bu gazete Uzanlar'ın gazetesi ise, maaşları Uzanlar'ın ödemesi gerekir.

Öyle değil de, şirket olarak BDDK'ya devrolunmuş ise, BDDK'nın "oradaki gazeteciler ölebilir" deme lüksü yok. Orada çalışanlar Uzanlar'ın "kar ortağı" olmadığı gibi bu bir "insan hakları" sorunudur. Medyanın bu "feci tabloya" seyirci kalması ise, eskiden kalma birbirini yeme refleksinin bir yansıması.

"Biz" bu iğrenç refleksi çok iyi tanırız. Kaldı ki bazıları, "seyirci kalmakla" kalmayıp, kuduz köpek gibi saldırıya geçmişlerdi. Neticede olan, günahsız gazetecilere oluyor. Vatan hainliğinden girdik, Star'dan çıktık... Birbirimizi yiyoruz, kabak yine hepimizin başına patlıyor. Bir mesleği bu kadar rezil edebilmiş olmak da bir maharet!..