 |  |
 |
|
'Beni okumayı hemen bırak'
Hani arada sırada kim, kimden, nasıl etkilenir diye tartışıyoruz ya... Ve de bu etkilenme ilişkisinin hiçbir zaman basit olmadığını belirtiyoruz ya... İşte bu konuda ilginç bir örneğe rast geldim geçen gün.
Yemek-mutfak yazılarından ve programlarından tanıdığımız... Eskiden Vizyon dergisinde ve bir ara gazetelerde içeriği zengin söyleşilere imza atan Hülya Ekşigil, şimdi aynı etkinliği Picus dergisinde sürdürüyor. Ekşigil bu ay edebiyatçı, denemeci Hasan Ali Toptaş ile konuşmuş.
***
Toptaş gazetenin kitabın girmediği bir evde büyüyor. Kara kalem resimlerini annesi, oğlunu kötü yola düşmekten alıkoymak istercesine, yırtıp atıyor. Sonra pazar yerinde ve okullarının önünde çocuk kitapları satan bir adamdan alışveriş yapmaya başlıyor. "Konuşan Katır'ın tadı hala damağımdadır" diyor Toptaş.
Ardından kasaba kütüphanelerine dadanıyor. Mustafa Necati Sepetçioğlu ve Emine Işınsu gibi muhafazakâr yazarları okuyor. Liseye başladığında Ülkü Ocakları'na girmiş. Derken öğretmenleri
farklı kitaplara boğuyor Toptaş'ı. "Yanlış yolda" olduğunu anlatıp duruyorlar.
Bunun üzerine değişmeye başlıyor. Orhan Kemal'i keşfediyor. Ardından "Kurduğu cümlelerin önünde diz çökerdim" dediği Bekir Yıldız geliyor. Bir gün Bekir Yıldız, Denizli'ye geliyor. Toptaş da bir fırsatını bulup Yıldız'a yazdığı bir öyküyü okuyor. Bekir Yıldız ne dese beğenirsiniz: "Çok fazla etkilenmişsin. Beni okumayı hemen bırak." Bu uyarıdan sonra kendi 'sesini' aramaya başlıyor. Üç beş dakika Sait Faik konuşabilmek için okey masasının başında edebiyat öğretmenlerinin oyunu bitirmesini bekliyor.
Ve aradığını sonunda buluyor! Peki buluyor da ne oluyor? Şöyle diyor Toptaş: "Üzerinde çalıştığım romanın ilk cümlesini sekiz ayda yazdım." Niye bu kadar zor, derseniz, işte cevap: "İkinci cümle sadece yazar tarafından değil, yazarın birinci cümleyle işbirliği sonucu yazılır." Etkilenme ve kendini bulma ne kadar karmaşık bir süreç; değil mi? "Ya çocuğum ondan bundan, Memedalibey'i ya da Bayhan'ı örnek alırsa" hezeyanları geçirenlere duyurulur.
|
