TÜBİTAK yöneticileri toplu olarak istifa etti
TÜBİTAK başkan yardımcıları, hükümetin bilime siyasi müdahalede bulunduğu gerekçesiyle topluca istifa ettiler.
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) başkan yardımcısı Prof. Dr. Tuğrul Tankut ile asosye başkan yardımcıları Prof. Dr. Türker Gürkan, Prof. Dr. Turgut Tümer ve Prof. Dr. Cemal Saydam, ''Özerk bir bilim kuruluşu olan TÜBİTAK'ın, siyasal etki altına alındığı" gerekçesiyle istifa ettiler.
Başbakan Erdoğan tarafından Prof.Dr. Nüket Yetiş'in başkanvekili olarak atanmasından sonra istifa kararı alan başkan yardımcılarının ardından, başkan danışmanlığı yapan, Bilim Kurulu eski üyelerinden Atilla Candır ile AB'nin 6. Çerçeve Programı konusunda Türkiye adına çalışmalarıyla bilinen Makine, Kimyasal Teknolojiler, Malzeme ve İmalat Sistemleri Araştırma Grubu Yürütme Komitesi Sekreteri Prof.Dr. İsmail Tosun da görevlerinden ayrıldılar.
Başkan yardımcıları, dün yaptıkları açıklamada, Başbakan'a bir defalığına, eksilen Bilim Kurulu üyelerini atama ve başkanı belirleyerek Cumhurbaşkanı'nın onayına sunma yetkisi veren yasayı, "siyasetin bilime müdahalesi" olarak yorumladılar, yasanın Anayasa Mahkemesi'nde incelenmesi tamamlanmadan, 6 yeni üyenin katılımıyla yapılan Bilim Kurulu toplantısında, oy çokluğuyla yeni bir başkanvekili belirlendiğini anlattılar.
Açıklamada, başkanvekili seçiminin "hukuk ve etik ilkelerine uygun olmadığı" savunuldu. Prof.Dr. Tankut, "yanlış ve haksız bir yöntemle yönetim değişikliği yapıldığını" belirterek, "Özerk bir kurum olan TÜBİTAK siyasal etki altına alındı" dedi, tıkanıklığı bizzat Başbakan'ın yarattığını ileri sürdü.
BAYKAL: BU GİDİŞ İYİ DEĞİL CHP Başkanı Deniz Baykal, TÜBİTAK'taki istifalar için de, Türkiye'nin iktidarın elinde temel kurumlarının bir bir tahrip edildiğine tanık olduğunu savunarak, "Bunun sonu iyi değildir, bu gidiş doğru değildir'' dedi.
Baykal, gazetecilerin soruları üzerine, TÜBİTAK'ta yaşananları "Acı bir manzara'' diye nitelendirdi ve şunları söyledi: "TÜBİTAK Darvin'e mi inanıyor, inanmıyor mu, bizim görüşümüzde değil, onu o hale getirelim, yargıyı kendi çizgimize getirelim, üniversiteyi kendi çizgimize getirelim...
Senin çizgin ne, bunların çizgisi ne? 'Olmaz, bizimki olacak, kıracağız, dökeceğiz; işsiz bırakacağız, istifaya mecbur edeceğiz, teker teker Cumhuriyet'in kalelerini işgal edeceğiz, teker teker bütün burçlarına bayrağımızı çekeceğiz'... Bu anlayışın yeni aşaması. Bir süredir Türkiye'ye bunu anlatmaya çalışıyorum. Bu iyi değildir, bunun sonu iyi değildir, bu gidiş doğru değildir...'' Baykal, "Bu işin sonu nereye varacak?'' sorusu üzerine de, "İnşallah bunun sonu olmayacak. Türkiye kendisini savunacak" dedi.
Pervin METİN
|