|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
Defilem gerçekleşmeden Le Figaro'da yer verdiler
Gece gündüz çalışıp hazırlandığımız Paris'te, bize moda basınının ilgisi bir hayli fazla. Bu sezon sadece iki tasarımcıyı konu alan bir Amerikan dergisinde, önceki gün de Le Figaro gazetesinin ekinde yer aldım. Daha defile yapılmadan basında yer almamız çok önemli. Yarın akşam koleksiyonum sahnede olacak ve Paris Haute Couture Haftası'nda ilk kez Türkiye yer alacak '.
Bu defa size Paris'ten 'merhaba' diyorum. Şu anda bizim için hazırlanan showroom'dayım. Hazırlıklarımız son hızla devam ediyor. Ne kadar şanslıyım! Harika bir ekiple çalışıyorum. Sağolsunlar kahve makinası, Türk kahvesi, fincanı, tam tekmil gelmişler, hiçbir eksiğimiz yok. Çalışma konforumuz yerinde, ama maalesef gelen kolilerden biri henüz elimize ulaşmadı. İçinde 5 kostüm var ve ben tam bir cevap alamadığım için endişeliyim. Bunun dışında her şey yolunda, plandığımız gibi devam ediyor. Seçilen mankenler o kadar zayıf ki, her parçada rötuş yapıyoruz. İstanbul'da en zayıf ölçülerde yaptığımız provalar bile bizi rötuştan kurtaramadı. 2 günümüz manken seçmeleri ile geçti. Ardından podyuma çıkacak mankenlerin giyecekleri kostümlere ve hangi sırayla çıkacaklarını planladık. Her mankenin kostümü belirlendikten sonra tek tek fotoğrafları çekildi. Aksesuvar ve ayakkabı çalışmaları yapıldı. Elimizde mankenlerin kostümlü fotoğrafları, kostümün aksesuvar ve ayakkabılarının ne olacağı ve hangisinin hangi sırayla kullanılacağına dair bir liste var.
AMERİKAN DERGİSİNDE YER ALDIM Çok geç saatlere kadar çalışıp sabah 8:30'da iş başı yapıyoruz. Akşam yemek bile yiyemeyecek kadar yorgun yatıyorum. Ama inanılmaz büyük bir zevkle çalışıyorum. Bu arada, bu sezon sadece 2 tasarımcıyı konu alan bir Amerikan dergisinde yer aldım. Dergideki 2 tasarımcıdan biri benim. Bugün de, Le Figaro gazetesinin ekinde benimle ilgili bir yazı çıkmış. Daha defile olmadan böyle bir ilginin oluşu, tüm yorgunlukları unutturuyor. Henüz defileyi gerçekleştirmeden moda basınında yer almak çok önemli. Elbette, onları haberdar etmek için aylardır Paris'te de bir halkla ilişkiler ekibi benim için çalışıyor. Burada hazırlanan bir dosyada benimle ilgili pek çok detay yer alıyor. Dosyada yer alan çizimler, koleksiyonun teması ve meslek hayatımda geçirdiğim gelişimler dikkatlerini çekmiş. Couture haftasına katılan ilk Türk modacı olmamın da, dikkatlerini çekmemde payı büyük. Dün akşam saç ve makyajla ilgili denemeleri yaptık. Karar vermek çok zor olmadı, çünkü sunulan alternatifler, hayal ettiğim değişik silüetle gayet iyi örtüştü. Defilenin müzikleri ile igili çalışmaları da, Paris'te couture defilelerinin çok tanınan bir DJ'i yapıyor. Kendisine önceden sadece Mercan Dede CD'si yollamıştım. Mercan Dede'nin albümünde yer alan, Türkiye'ye ait ezgilerin duyulması kulağıma çok hoş geliyor. Denemeler sırasında herkes benimle aynı fikirdeydi.
OSMANLI ÇİZGİLERİ DOĞRU SEÇİM Yarın akşam koleksiyonum podyumda olacak. Elbette pek çok arkadaşım Paris podyumlarında defile yaptı. Ama burada yanlış anlaşılan şu, Pret-a Porter (hazır giyim) haftası ile couture haftası tamamen ayrı organizasyonlar. Couture, farklı bir alan ve bu alanda tek organizasyon Paris'te bir hafta süresince yapılıyor. Dünyanın her yerinden sadece couture çalışan tasarımcıların katıldığı organizasyonu izlemek üzere dünya moda basını burada bulunuyor. Tamamıyla el işçiliğine dayanan bu alanda, Türkiye'de tasarlanan, hazırlanan, kültürel mirasımızın modern yorumlarını içeren bir koleksiyonla podyuma çıkacağım. Paris Haute Couture Haftası'nda ilk kez Türkiye yer alıyor olacak. Paris'te yapacağım defilenin sadece kendi adıma bir defile olacağını düşünmüştüm. Ama şu an biliyorum ki, ben ve ekibim bu çalışmayla öncelikle ülkemizi temsil ediyor olacağız. Osmanlı çizgilerinden yola çıkmış olmakla çok doğru bir karar verdiğimi şimdi bir kez daha anlıyorum. Çünkü bize çok tanıdık ve normal gelen detaylar, buradakiler için yabancı ve yeni bir çizgi oluşturuyor. Hızlandırılmış film kareleri şeklindeyiz. Her karede kendime yeni bir şeyler katmanın verdiği mutluluk dışında bir şey hissedemiyorum. Yarın podyumda olacağız kısmetse. Ülkemizi ve emeğimizi başarıyla temsil etmekten başka bir düşüncemiz yok artık. Yakın çevremden aldığım manevi destek çok önemli ve değerli. Bu haftaya katılan diğer ekipleri görünce ürktüğümüz bir gerçek. Çünkü gerçek birer ordu gibi geniş kadrolar ve çok geniş bütçelerle buradalar. Çok zor bir sahadayız. Bu sahada yer alabilmek, buraya kadar gelmek bile çok önemliydi. Ve şu ana kadar, kaybolan kolimiz dışında her şey yolunda gitti. Umarım yarın akşam bu sahayı başarılı bir şekilde terkedeceğiz. Türkiye'yi, Türk modasının en iyi şekilde temsil etmenin huzuruyla otelimize döndüğümüzde de, uzun süredir yapamadığımız bir şeyi yapıp rahat bir uyku uyacağız. Sevgiyle kalın... Haftaya görüşmek üzere...
Dilek Hanif
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|