kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Amerika Mars'a, biz de AB'ye gidiyoruz!.
Aralık ayına kadar neler yapılmalı..
Şaka

Amerika Mars'a, biz de AB'ye gidiyoruz!.

Amerikan Başkanı Bush, Amerika'nın (ve insanlığın), uzaya dönük yeni araştırma projelerini açıkladı.
Buna göre en geç 2020'de, ayda bir uzay istasyonu kurulmuş olacak. Ay üstündeki astronotlar, dünyaya gidip, gelecekler.
Sonra da, ay üssünden, Mars gezegenine insanlı uçuşlar için yeni hedef belirlenecek.
Bu projeye dönük olarak, önümüzdeki 5 yıl için öncelikli 1 milyar dolar ve genel olarak 12 milyar dolarlık bir ödenek tahsisi konusunda, Washington'da çalışmalar da başladı.
Eğer Mars'a insanlı uçuşlar gerçekleşirse, bunun toplam 500 milyar dolarlık bir harcama gerektireceği de biliniyor.
Bir bölümümüz hemen, beklenen tepkiyi koyabiliriz.
- Bush denilen adam kim oluyor ki, Irak sorununu çözememişken, Mars'a gidip gelmekten söz ediyor?
Veya şöyle de diyebiliriz: - Dünyada bunca aç, hasta, çaresiz yüzlerce milyon insan varken, milyarlarca dolar, bir uzay fantezisi için harcanır mı?
Hatta sarkastik de olabilir ve şöyle diyebiliriz.
- Amerika uzaya göndereceği araçlardaki astronotların, El Kaide teröristi olmamalarını nasıl sağlayacak? Astronotlara da, renk verilecek mi?
Kim ne derse desin, Bush'un açıkladığı yeni uzay projesi, beni heyecanlandırdı.
Çünkü 1960'lara kadar, bu tür bir projeyi duyan Amerikalılar da, şimdiki Türkler gibi, bunu bir "Politikacı Palavrası" olarak görürdü. Kennedy "Amerika aya gidecek" diye 1961'de Kongre'ye mesaj verdiği zaman, herkes bunu hafife almıştı.
Ve 20 Temmuz 1969'da, Neil Armstrong, aya ayak bastı.
O günden beri Amerika'da seçmenler, politikacılara farklı gözle bakıyor. Dünyalılar da farklı bakıyor Amerika'ya.
Beyaz Saray'da oturanlar, dünyada da, uzayda da "Gideceğiz" dedikleri hedeflere, sonunda mutlaka gidiyorlar.
Bunları yazmaktaki amacım, "Neden biz de böyle değiliz" sorusuna cevap aramaktır.
Ben bir Türk olarak, Turgut Özal 1980'lerin sonunda "21'inci yüzyıl Türk asrı olacak" dediği zaman, bunu bir balon olarak görmemiştim.
Çünkü, hedef Ay veya Mars olmasa bile, Özal hedef olarak aldığı yeryüzündeki her şeye ulaşabileceğimizi kanıtlamıştı bize.
İhracat mı, turizm mi, oto-yol mu, gökdelen mi, konvertibilite mi, uluslararası rekabet mi, iletişim mi, savaş uçağı mı?
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri ne yapıyorsa, Türkiye de aynısını yapıp, onlarla rekabet edebilirdi.
Eğer 1990'lı yılları ziyan etmeseydik, şu anda daha ileri, daha iddialı hedeflerimiz olacaktı.
Ama yine de bir büyük projemiz var. Avrupa Birliği'ne üyelik projesi bu! Yani, Türkiye'nin A'dan Z'ye yeniden yapılanması..
Hukukun üstün olduğu, anayasal demokrasinin tüm kurumları ile çalıştığı ve Türk insanının bir İngiliz veya bir İsveç vatandaşı ile aynı hayat şartlarına, haklara ve refaha sahip olduğu bir proje var önümüzde.
Bence bu, şu anda Mars'a gitmek kadar önemli ve iddialı bir hedef. Türkiye'nin siyasal coğrafyasını değiştirmeyi hedefliyoruz özetle. Hiç unutmayalım. İnanç duyulduğu ve çalışıldığı takdirde, her hedefe ulaşılabilir.
Jefferson'dan Lincoln'e Amerikan başkanları, demokrasiyi ve insanların kanunlar önünde eşitliğini hedef aldılar. Kölelik dönemi Amerikası için, bu sadece bir hayaldi. Ama gerçek oldu bu hayal. Hitler dünyayı işgal ederken, Roosewelt ve Churchill "Birleşmiş Milletler"i hayal ettiler. Mars'a gitmek, sizi heyecanlandırmıyor mu?


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Amerika Mars'a, biz de AB'ye gidiyoruz!.   / 16-01-2004
 Gazeteci, patronun her işini bilir mi?   / 15-01-2004
 Bayramda, Küba'ya veya Kuzey Kore'ye gitsenize!..   / 14-01-2004
 İstanbul belediye başkanı, adeta 2'nci başbakandır!..   / 13-01-2004
 Herkesin yatağının altında bekleyen bir timsah vardır!   / 12-01-2004
 Futbolda da, siyasetteki gibi düne dönük yaşıyoruz!..   / 11-01-2004
 Küfür bir dilin zenginliği ise, beddua hazinesidir!.   / 10-01-2004
 "Kopenhag Kriterleri" yerine "Ankara Kriterleri" mi olacak?   / 09-01-2004
 Gazete-içi polemiklerin ölçüsü kaçırılmamalı!..   / 08-01-2004
 Durum daha da düzelmeden hemen bir şeyler yapmalıyız!   / 07-01-2004
SAVAŞ AY
MFÖ'den Ercan Saatçi'ye terbiyesizlik
MFÖ'den Fuat...
ÖMER LÜTFİ METE
Dinlerarası takiye
Geride bıraktığımız perşembe günü üç...
REFİK DURBAŞ
Araştırma proje ödenekleri...
Trakya Üniversitesi Bütçe...
HINCAL ULUÇ
Bir yıldız doğuyor!..
Film şöyle böyle.. Taylan...
MEHMET TEZKAN
Müsteşar AKP ile ters düşüyor..
Belki görüntüler...
EMRE AKÖZ
Yarasa büyüsü nasıl yapılır?
Uzan ile Salkım'ın büyü...
MEHMET ALTAN
Yargıyı yargıladıkça...
Türkiye'de toplumla devlet...
Bekle beni İstanbul
Ortadoğu'ya demokrasi gelmesi için hazırlattığı "Büyük Ortadoğu...
Halk onun yüzünden artık daha az TV izliyor
İtalyanlar, her gün TV kanallarında Başbakan Berlusconi’yi görmekten...
Bir beyin lazım
Bir beyin lazım
Rumen Menajer, "Felipe ile Lucescu'nun Lucescu olmasında payı olan...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.