Antalya'daki firarilerin kenti birbirine katan fırtınadan yararlandıkları ve karmaşa sırasında yerden söktükleri tahtaları duvarlara çakarak merdiven yaptıkları belirlendi.
ANTALYA E Tipi Kapalı Cezaevi'- nden geçtiğimiz pazar gecesi firar ederek ortadan kaybolan dört mahkumun ardında, film gibi bir kaçış öyküsü kaldı. Öykünün ayrıntıları mahkumların meteoroloji haberlerini dikkatle izlediklerini ve uzun zamandır kenti birbirine katan bu fırtınayı beklediklerini ortaya koydu. Buna göre dört firarinin kaçış planı müthiş fırtınayı haber veren ilk şimşeklerin gökyüzünü aydınlatmaya başlamasıyla start aldı. Ardından büyük bir uğultuyla rüzgar, yeri göğü sarsan homurtularla gök gürültüleri devreye girdi ve mahkumlar yerlerdeki tahtaları sökmeye başladılar.
BUZDOLABINDAN ÇATIYA Yeterince tahta söküldükten sonra bu kez koğuş buzdolabını 12 metre yükseklikteki havalandırma boşluğunun altına çektiler. Mahkumlardan biri buzdolabının üzerine çıkıp havalandırma boşluğunun duvarına ulaştı ve yerden söktükleri tahta parçalarını bulduğu boşluklara çaktı. Çakma sesleri fırtınanın uğultusu arasında kaybolup gitti. Çatıya kadar ulaşan merdiven tamamlandıktan sonra koğuştaki battaniyeleri keserek sağlam bir ip oluşturan firariler, ipi çatıya bağlayıp ucunu bahçeye doğru fırlattılar. Sonra sıra uygun bir an bulup bahçeye havalandırmaya çıkmaya geldi. Ve bir bahaneyle bahçeye çıkan cinayetten tutuklu Doğan Aydoğan, gasp hükümlüsü Yusuf Ziya Çelik ve Mustafa Karakuş ile uyuşturucu satıcısı Hakan Abca bahçeye sarkıttıkları ipten çatıya tırmandılar.
KOLAYCA KAÇTILAR Buradan yarıaçık cezaevinin çatısına geçen mahkumlar çatı kaplamasını kaldırarak atölyelere indiler. Atölyelerin kapısından kolayca çıkan dört mahkum cezaevinin dikenli tellerle çevrili dere tarafından çıkarak ortadan kayboldular. Antalya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 12 Ocak pazartesi sabahı yapılan sayımda firar ettikleri ortaya çıkan dört mahkumun yakalanabilmeleri için çalışmalara başlandı.