|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
![](/i/1_pix_trans.gif) ![](/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
Eskiye dair her şeyi bırakıyoruz
Astroloji Birliği Başkanı Hakan Kırkoğlu: "Türkiye öyle bir dönemden geçiyor ki adeta yenileniyor ve eskileri geride bırakmak zorunda kalıyor. Bir rövanş başlıyor".
Astroloji Birliği Başkanı Hakan Kırkoğlu, Uranüs'ün Balık burcuna geçmesini Türkiye açısından 'Kurtuluş Savaşı' gibi yeni ve keskin bir dönem olarak değerlendiriyor. Astrolog Kırkoğlu, "Türkiye öyle bir dönemden geçiyor ki adeta yenileniyor ve eskileri geride bırakmak zorunda kalıyor. Uranüs'ün Zodyak'taki bir dönüşü 84 yıl alır. 1919 yılında Uranüs Balık burcuna geçtiğinde Kurtuluş Savaşı başlamıştı. Şimdi benzer bir dinamik içindeyiz. Tarih tekrar edecek anlamında değil ama yeni bir rövanş başlıyor" diyor. Kırkoğlu, 2004 yılında iç politikada huzursuzluk gördüğünü, orta vadede ise 2007 yılından itibaren çok daha büyük bir dinamizmin içine gireceğimizi söylüyor. Kırkoğlu, 2004 döneminin 2007 yılından sonra daha özgür ve daha demokratik olma yolunda büyük gelişmelere yol açacak yeni gelişmeleri barındığını belirtiyor. Kırkoğlu, Balık burcunun aynı zamanda inançlarla da ilişkili olduğuna değinerek 2004 yılında laiklik tartışmalarının yeniden alevlenebileceği uyarısında bulunuyor ve şunları söylüyor: "İç politikada özellikle yılın ikinci yarısında AKP son derece dikkatli olmak zorunda. Zira Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in haritasında tanık olacağımız Pluto transiti çok yüksek bir gerginliğe neden olabilir ve muhtemelen içine laiklik tartışmasını da alabilecek bir yön alabilir." Başbakan Tayyip Erdoğan'ın astrolojik haritasıyla ilgili çalışmalar da yapan Astrolog Kırkoğlu, "Erdoğan'ın haritasında ilginç gelişmeler söz konusu. 2007 yılındaki görünüm de bu yılın Erdoğan açısından son derece belirleyici olabileceğini söylüyor. Hatırlarsanız Cumhurbaşkanı Sezer 7 yıllığına seçilmişti ve doğal süresi 2007'de doluyor. Belki 2004'te bu açık olarak ortaya konmayacak ancak AKP'nin tutumunun ne derece belirleyici olacağını bu yıl göreceğiz."
AĞUSTOS'TA AB İLİŞKİLERİ TEHLİKEDE Önümüzdeki aylarda diplomasi ve dış politikanın tehlikeli biçimde öne çıkacağını söyleyen Kırkoğlu, "Türkiye Avrupa Birliği karşısında hiç de rahat bir konumda değil ve bu yıl da bu alanda çok önemli baskılar altında kalacak. Hemen önümüzdeki aylar içinde, dış ilişkiler en dikkat çekici başlık olmaya aday. Mayıs ayı Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde, özellikle Kıbrıs konusunda bir karar anı taşıdığı için bu gelişmeler Şubat'tan itibaren bizi fazlasıyla sıkıştıracak, özellikle Ağustos sonrasında dış ilişkilerde bu etki daha da artacak. Türkiye-AB ilişkileri işte bu dönemde yara alabilir" diye konuşuyor.
SONBAHARDA HÜKÜMET ZORDA Kırkoğlu'na göre kasım-ocak geçişi Ortadoğu ve özellikle Irak'taki gelişmeler bakımından can alıcı özellik taşıyor ve bu tarihlerde Türkiye, sınır güvenliğini korumak üzere daha aktif bir tutum alacak. Hakan Kırkoğlu, Eylül ve Ekim'in ilk haftalarını hareketli ve oldukça huzursuz görüyor ve "Bu dönemde hükümete yönelik eleştiriler çok dikkat çekebilir. Hükümet bu dönemde işlerini yoluna koyamazsa özellikle AB ile umduğu adımları atmakta da gecikebilir. Açıkçası bu dönemde Deniz Baykal'ın da fazlasıyla yoğun olduğu görülmekte. Kuşkusuz bu durum AKP'nin içinde bulunduğu durumla ilgili olabilir. Baykal'ı sıkıştıran ve sorumluluk almasına neden olacak gelişmeler de söz konusu olabilir" diyor.
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|