|
 |
|
 |
 |
Örümcek ağlarına kimler takılmaz?..
|
|
Toplumsal kimliğimize sinmiş iki yüzlülük ve çifte standartçılık bu konuda da kendini gösteriyor. Bir dolu "mühim " ismin uyuşturucu batağına gömülmüş halde yaşadığını sağır sultan bile duyduğu halde "tık" yok onlara karşı..
Kimi zaman yasalar uygulanırken örümcek ağlarına dönüyor ortam. Küçük yaratıklar, böcü, börtü, böcekler bu ağa çarpınca yapışıp kalıyor, büyükler ise çarpıp, parçalayıp, geçiyor ağları. Toplumsal kimliğimize sinmiş iki yüzlülük ve çifte standartçılık bu konuda da kendini gösteriyor. Bir dolu "mühim " ismin uyuşturucu batağına gömülmüş halde yaşadığını sağır sultan bile duyduğu halde "tık" yok onlara karşı. Aşağıdaki "flu fotoğraflar" kime ne anlatır, sonrasında bir gelişme olur mu göreceğiz.
VİTES DEĞİŞTİRİR GİBİ!.. Çok ünlü bir ralli pilotu. Yaşadığı kentin tepelerinde özel bir evi var. Müstakil, büyük, konforlu. Evde çoğu zaman çırılçıplak vücutları üzerine kürk giyerek dolaşan her anlamda (!) servis yapan Rus ve Hollandalı kızlar yatıp kalkıyor. Bu evde ayda bir iki kez yapılan "special party"ler (özel parti) sosyete çocukları ve bazı ünlü isimler arasında çok revaçta. Ünlü bir şarkıcının oğlu, kankaları Y...ve R... kardeşlerle neredeyse koloni halinde yaşarlar. Kız arkadaşlarını da alıp bu rallicinin evine sıkça giderler. Tabaklarda "beyaz" gelir. Türkiye'nin genç ve sevilen karikatüristlerinden biri. Geçen yıl Park Orman'da yapılan bir polis baskınında ecstasy ile yakalandı. Polisle pazarlığa oturdu. Babacan bir polis müdürü ona şöyle dedi: " Bak evlat. Benim iki çocuğum da senin çizdiğin dergiyi alıyor ve çok gülüyor. Hele sana bayılıyorlar. Bana da gösteriyorlar, ben de pek beğeniyorum. Seni içeri atarsak kaybolur gidersin. Söz ver ve bırak tamam mı?"
AĞLAMAYA BAŞLADI Bu laflar üzerine çok etkilenen genç karikatürist ağlamaya başladı. Polis şefinin boynuna sarıldı ve göz yaşları içinde : "Sizin bu yaptığınızı bana babam bile yapmadı müdür bey. Hep itti kaktı. Size namus sözü veriyorum. Bir daha asla!.." dedi. Ve sözünü tuttu bu genç çizer. O şimdi İstanbul Narkotik Şube'nin, aileleri ve gençleri bilinçlendirmek için basılıp yayınlanan kitapçıklarına resimler, desenler, vinyetler yapıp, uyuşturucu karşıtı afiş ve ilan karikatürleri çiziyor... Türkiye'nin en güzel genç kızı seçildi. Herkes ona " küçük prenses" diyordu. Bir süre sonra gece alemlerinin, paparazzi programlarının gözdesi oldu. En büyük defilelerde boy gösteriyor, playboyları birbirine sokuyordu. Sonra birden zayıflamaya başladı. Önce rejim yapıyor sandılar. Hemen her gece gittiği çok özel (!) bir Beyoğlu mekanında birden fenalaştı ve yere kapaklandı. Çok acele Alman Hastanesi'ne kaldırıldı. Sonuç sarsıcıydı. O kadar fazla ecstasy alıyordu ki çene kasları kilitlenmiş, dişleri sıkışmıştı. Bu nedenle uzun süredir kuru gıda alamıyor ve vücudu iflasa sürükleniyordu. Uzun süre ve gizlice tedavi gördü. Şimdi sevgilisi olan çok ünlü bir orkestra solistiyle "ara sıra" takılıyor hapa.
BAK SEN ŞU TİLKİYE Adı K... Ünlü bir fotoğrafçı. Pek çok starın CD kapağında onun deklanşör imzası var. Ayrıca dergi kapakları ve özel ek fotoğrafları çekiyor. En büyük keyfi "sıfır kilometre" dediği masum kızlarlı etkilemek. Daha sonra birlikte olmayı, birlikte kullanmayı öneriyor. Bu kızlardan biri çılgına dönüp fotoğraf makinesini kafasına vurdu. Kız çılgın gibi koşarak kaçarken o, kafasından kanlar süzüldüğü halde kahkahalarla gülerek balkona çıkmış bağırıyordu: "Kaçma kızım. Ben işte senin gibi manyakları severim!.." "Tilki" kod adlı, Amerika'da master bile yapmış süper zeki bir genç. Ailesi çok varlıklı ve tanınmış. Alemin en sevilen DJ'lerinden biri. Kendisi gibi DJ arkadaşlarından oluşan 8-10 kişilik bir takımları var. Her kızı aralarına almıyorlar. Mekanlar kapandıktan sonra "After Our" denen ev partilerine geçiyorlar. Orada Ecstasy ile birlikte viagra da alınıyor. Sonra grup seks partileri başlıyor. Olup bitenleri bilip duyanlar "yaratıcılığın bu kadarına pes" diyor.
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|