Jardel, yanlış adres
Lig tatilde.. Maç olmayınca gündem nasıl zenginleşecek. Ara transfer de kapıya dayanmış hazır.. Menajerler haberler yayıyor.. Dedikodu kazanı kaynıyor.. Söylentiler havada uçuşuyor.. Menajer reklamını yapıyor; futbolcu piyasasasını yükselttiğini düşünüyor.. Sayfalar da doluyor.. Alan razı, veren dünden razı.. "Jardel Beşiktaş'a gelmek istiyor..." Lucescu "Alalım, adam ederim" diyor. "Eşinden ayrıldı, bitti" diyenler.. "Topu unuttu, artık ondan bir şey olmaz" diyenler.. Konu gündeme taşındı ya, hepimiz görüş belirttik. Ne getirir Beşiktaş'a ya da ne götürür diye. Sayfalar dolusu yazı.. Spor gazeteleri manşetten verdi haberi. Jardel'in özel hayatı dahil, her şeyini yeniden öğrendik. Tartışma sokaklara taşındı. "Jardel gelsin mi, gelmesin mi?" diye. Başkan dahil, birçok yöneticinin görüşü var spor sayfalarında.. İnceleme ihtiyacı duydum. En derininden. Birinci ağızlardan. Sonuç mu? 'Jardel konusu kapanmıştır' hem de açılmadan. Ben de düşündüm; böyle bir adama Beşiktaş'ın ihtiyacı var mı diye.. Tribünler için heyecan verici olur muydu, dedim kendi kendime.. BJK İnönü Stadı'nı son dönemde doldurmakta zorlanan Beşiktaş taraftarı için yeni bir heyecan, yeni bir soluk olabilirdi Jardel. Sonra biraz daha düşündüm. Gördüm ki, Lucescu Jardel'i istemez; asla istemez. Niye mi? Beşiktaş'ın sisteminde lord yok da ondan... Takımın en generali Sergen bile top rakipteyken koşmayı öğrendi. Jardel'in tek vuruşlarına, golcülüğüne lafımız olamaz. Ama rakiplerini koşarak ezen Beşiktaş'ta, top kendi takımına geldiğinde bile koşmayan, sadece pozisyon bekleyen bir adamın işi olmaz. Jardel, Lucescu'nun Beşiktaş'ına uymaz. Sadece sistem değil, işin bir de maddi boyutu var. Jardel, takımdaki ekonomik dengeleri de dinamitler. Kosecki olayını hatırlayın. İlk yarıyı uzak ara önde kapatan Galatasaray, Polonyalı yıldızı transfer edince şampiyonluğu nasıl kaybetmişti. Son söz: Beşiktaş seyircisinin heyecana ihtiyacı olduğu doğru, ama Jardel'in dışında!
|