|
|
Artık bu işin iyice suyu çıktı
"Şansa Dansa"da dozu iyice artan "belden aşağı" espriler rahatsız etmeye başladı
MEHMET Ali Erbil takdir ettiğim bir şovmendir. Hatta Türkiye'ye "şovmenlik" kavramını getiren ve kabul ettiren isimlerin başında gelir. Tiyatro altyapısını, neşeli ve hazırcevap kişiliğiyle birleştirerek, hem sahnede hem de kamera önünde insanları eğlendirmesini çok iyi bilir. Amaa... "Şansa Dansa"da artık "belden aşağı" esprilerin dozu iyice artmaya başladı. İzleyicilerin çoluk çocuk ekran başında oldukları bir saatte, bu kadar "belden aşağı vurmanın" alemi var mı? Direğe tırmanma oyununda Mehmet Ali ve konukları arasında bir "boru" muhabbeti geçiyor ki, amele kahveleri bile bu programın yanında "Lordlar Kamarası" gibi kalır! Bu bölümde bir de halk arasında "fordculuk" olarak bilinen "elle sarkıntılık" dersleri veriliyor adeta... Direğe genellikle genç bir hanım tırmanıyor. Takım arkadaşı da sözde utanıp, sıkılarak onu poposundan tutup, destekliyor. Kamera bu bölümde o kadar yakına giriyor ki, ekranı kocaman bir popo kaplıyor! Bir de balonların patlatıldığı "pompalama" bölümü var ki, esprilerin hepsi poşetlik. İşte size geçen haftadan bir örnek: Mehmet Ali Erbil'in konukları Gizem Özdilli ile Haydar Dümen. Eh, Mehmet Ali'nin arayıp da bulamadığı fırsat. Diyaloglar artık iyice raydan çıkmış, seyircinin üstüne üstüne devriliyor:
M.ALİ ERBİL: Hocam daha önce hiç bir kadın tarafından pompalanmış mıydınız?
H.DÜMEN: Hayır ama hanımefendinin eline de yakışıyor doğrusu...
G.ÖZDİLLİ: (Pompanın kolu yerinden çıkınca) Ay bunun şeyi içinden çıktı!
H.DÜMEN: Boşver, bırak çıksın. Böylesi daha sağlıklı...
|