|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
![](/i/1_pix_trans.gif) ![](/i/bugunku_diger_yazi.gif) |
|
"Korku filminin handikapı, komik olma riski taşımasıdır"
Okul'da müfettiş rolündeki Hamdi Alkan, filmin cesur bir proje olduğunu söylüyor. Alkan: "Taylan Biraderler tebrik edilmesi gereken bir iş çıkarttılar".
Daha önce Türkiye'de hiç yapılmamış bir tür filmi olan gençlikgerilim yapımı 'Okul', 9 Ocak'ta gösterime giriyor. Doğu Yücel'in 'Hayalet' isimli romanından beyazperdeye uyarlanan Okul, Sinan Çetin'in yapımcılığı ve 'Sır Dosyası'nın yaratıcıları Taylan Biraderler'in yönetmenliğinde hayata geçti. Hamdi Alkan, Milli Eğitim Müfettişi rolüyle filmin önemli oyuncularından biri. Alkan bir tür filmi olarak ilk kez denenen 'Okul' için "Taylan Biraderler'in, senaryodan gerilim yaratsın diye saçma sapan öğeleri çıkardığını görünce yaklaşımlarını beğendim. Önyargılı olmamak gerek" diye konuşuyor. Alkan'ın halihazırda çekilmeye hazır 3 film senaryosu, bir televizyon dizisi ve kitap projeleri var. Şu an Teşvikiye Nokta Sanat Galerisi'nde sergilenen ünlü Türk ressamlarının karakalem çizimleri koleksiyonu ise onun çok farklı yönleri olduğunu ortaya koyuyor... İşte gerilimin içindeki en komik yüz...
* 'Okul'da rol almanız için size teklif kimden ve ne zaman geldi? Ekiple toplantı yapılıyordu. 'Taylan Biraderler'in bir filmi var, gerilim tarzında bir film olacak' dedi Sinan bana. 'Katili mi oynayacağım?' dedim ben. Hani katiller sevimli, güler yüzlü ve hiç beklenmeyecek karakterler olur ya... 'Yok öyle bir şey değil' dedi. 'Seve seve oynarım' dedim. Çünkü sinema sanatını sonuna kadar desteklemek gerek. Ama benim çekimim bir gün sürdü.
* Bir gerilim-gençlik filminde yer almak, oyunculuğunuz açısından nasıl bir deneyimdi? Ben bir elektrik mühendisiyim aslında. Ve benim en çok sevdiğim kitap yüksek gerilim tekniğiydi. Açıkçası hayal ettiğim gibi bir film değil. Filmin bütününü görmek gerekiyor ama böyle senaryoyu okuduğumda daha uhrevi bir film bekledim. Ama daha gerçekçi bir film çekmeye çalışmışlar. İnsanlar gerilim filmi deyince çok fazla kan, cinayet gibi öğeler görmeyi bekliyor. Bunlar yok. Denetlediğim kadarıyla fena değil! ...
* Baktığımızda komedi, gerilim, gençlik ve özellikle de aşk öğeleri yer alıyor 'Okul'un senaryosunda... Ne ararsan var. Aşk, nefret, ihtiras, komedi, popstar, ben evleniyorum... Hepsi var bu filmde. Şaka bir yana aşkla yaptılar bu filmi. Aşk tabii ki var. Filmde ölen arkadaş öyle bir tutkuyla bağlı ki kız arkadaşına, sürekli geri dönüyor. Forever Young gibi, Ghost gibi. Onlarda da öyle ya, aşıktır ve hayaleti bile sevdiği insanı bir türlü bırakamaz...
* Okul filmi nasıl bir girişim? Türkiye'de sinema yapmak hiç kolay bir şey değil. İlk kez böyle gerilim tarzındaki bir romanı sinemaya aktarmak cesaret işi. Komik olabilirsiniz böyle bir durumda. En büyük handikap budur. Gerçekte olmayacak şeyleri senaryodan çıkardılar. Ben bile orada çalışırken bir takım efektler bekledim. Mesela arkanızdaki resim birden bire düşer. İşte o işlere çok yoğunlaşmadılar. Bu anlamda yaklaşımları hoşuma gitti. Taylan Biraderler bu işi iyi biliyor. Senaryo yazarı da meseleye hakim. Bütün mesele inandırıcılıktan geçiyor. İnandırıcılık da samimiyetten geçer. Yani siz bir filmi yapınca o film size samimi gelirse inanırsınız. Böyle bir filme yatırım yapmak ve beyazperdeye çıkarmak konusuna katkıda bulunduğum için mutluyum.
* Lise, üniversite dizileri çok gündemde olduğu için mi okul ana tema alınarak çekildi bu film? O da var tabii... Öyle bir okul dizisi hayatı trendi var bugün. Ama şunu kesinlikle gözardı etmemek gerek: Televizyon seyircisi ile sinema seyircisi çok farklı. Bakınız Asmalı Konak. Taylan Biraderler, kafalarında bitirdikleri bir şeyi çektiler ve ne yaptıklarının bilincindeler. Tempolu bir çalışma vardı, iyi niyetli bir çalışmaydı. Bir sette en önemli şey stres olmamasıdır. Ben onu algılamadığım için çok rahat çalıştım, tabii onlar da.
* Sinan Çetin ile birlikte çalışmak nasıl, zorlukları, keyifli yanları neler? Onunla sinema açısından şeytanın bacağını henüz kıramadık. O kadar çok proje tartışıyoruz ki. Sinan dünyanın en sıkılgan insanlarından biri. Her şeyi değiştirebiliyor çalışırken. Daldan dala konuyor. Dolayısıyla frekanslarımız tutuyor. Sinan'ın sinema yönetmenliğini ve senaristliğini çok beğeniyorum. Çiçek Abbas Olsun, 14 Numara olsun, bunlar sinemanın gerçekten yüz akı işleridir. Komiser Şekspir bazı kişiler tarafından eleştirilse de, bir hikayeyi anlatıyordu. Keza Propaganda da sinema kalitesi olarak çok güzel çalışmalar. Sinan bence sinemayı en iyi bilen insanlardan biri. Enerjisini bir yere yoğunlaştırsa, tüm dünyada ses getirecek kapasitede film çekebilecek bir insan. Birçok insan buna karşı gelebilir. Yalakalık yapacak gibi bir durum da yok.
SEZEN BAŞARAN
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|