Amerikalı yatırım fonlarının para kazanmak için vadeli işlem gören pamuk, buğday ve bakır gibi mallara yatırım yapması, bu ürünlerin fiyatını artırdı. Enflasyonu düşürme sürecindeki Türkiye bu işten oldukça zararlı çıkacak.
Amerikalı fonların para piyasalarından ve borsadan yeterli kazancı sağladıktan sonra mal piyasalarına yönelip vadeli pamuk, bakır, buğday almaları bu ürünlerin fiyatına zirve yaptırdı. Fonların yanı sıra Çin'in üretim için aldığı hammadde miktarını rekor düzeyde artırması, dünya piyasalarında işlem gören mal fiyatlarını yüzde 50 ile yüzde 100 arasında yükseltti. Buğday ve pamuk gibi tarım ürünlerinin yanı sıra bakır, nikel ve kurşun gibi net ithalatçı olduğumuz ürünlerdeki fiyat artışı Türk üreticilerinin maliyetlerini ciddi şekilde etkiledi. ABD'li yatırım fonları geçen yıl savaş bittikten sonra Dow Jones Endeksi'nden yüzde 40 oranında gelir elde ettikten sonra bu kez yeni kazanç kapısı olarak emtia (mal) piyasalarına yöneldi. Pamuk fiyatları 2 yıl önce libresi 29 centti. Üç ay önce 55'e yükseldi, kasım ayında 85 cente kadar çıktıktan sonra şimdi 75 cente geriledi. Soya fasulyesi aynı süreç içinde kilesi (27 kg) 6 dolardan 8 dolara yükseldi. Buğday'ın kilesi de 3.5 dolardan 4.5 dolara çıktı. Son bir yıl içinde bakır ve kalay yüzde 50, nikel ve kurşun fiyatı yüzde 70 arttı. Altın da 350 dolardan 415 dolara çıktı.
ENFLASYONA YANSIYACAK Bu gelişme Türk üretici ve tüketicilerine yansımaya başladı. Ancak asıl etki bundan sonra görülecek. Metallerin toptan eşya enflasyonu olan TEFE'deki ağırlığı 2.47. Bu yüzden enflasyon rakamı üzerinde şimdilik çok etkili olmadı. Üstelik metal fiyatları döviz bazlı olduğu için dolar kurundaki düşüş fiyat artışını enflasyon endeksine yansıtmasını önledi. Ancak fiyatı yüzde 44 artan pamuk enflasyon rakamı üzerinde etki yaptı. TİM Başkanı Oğuz Satıcı, pamuklu tekstil sanayilerinde hem enerji ve istihdam üzerindeki maliyetler hem de taşıma fiyatı artışının tekstil ürünlerinin fiyatlarına yansıyıp rekabet gücünü zayıflatacağını söyledi.