10 yıl önce 10 yıl sonra Sergen

"Yargılamadan hemen suçluyu idam ediyorlar ve hiç kimse bu genç insanları kazanma yoluna gitmiyor. Tabii en zor olanı bu. En kolayı ise eleştirmek, yok etmek. Sergen altyapıdan yetişen bir oyuncu. Takım yöneticilerinin bir görevi de ellerindeki futbolcuları yönlendirmek. Eğer futbolcu her şeyi olması gerektiği gibi yapıyorsa zaten yöneticilere, teknik adamlara ihtiyaç olmaz ki..." 1994'ün Nisan'ında Beşiktaş yönetiminin Sergen'i disiplinsizlik gerekçesiyle kadrodışı bırakışının ardından Fotomaç Gazetesi'nde yazdıklarımdı bunlar. "Yazısını okumadım. Bu futbol yazarı Sergen için şerefsiz diye yazmış. Televizyon ekranlarından da böyle yazdığını kabul ediyor. Cürete ve pervasızlığa bakın. Gazetenin birinde bir köşe kapacaksın, aklına estiğinde futbolcuyu şerefsiz, canın sıkıldığında ahlaksız yapacaksın... Bir kesim basın Feyyaz olayından sonra Sergen olayı yaratmak istiyor ne yazık ki... Umarım Beşiktaşlı yöneticiler ve taraftarlar bu oyuna gelmez, kendi yetiştirdikleri çocuklarına sahip çıkarlar..." Bu satırlar da 2 Eylül 1994'te Spor Gazetesi'nde yazdıklarımdan. Sonra biliyorsunuz Sergen, Beşiktaş'tan ayrıldı. Tam 4 takımın formasını daha giydi. Kendi adıma kabus gibi geçen yılların ardından Sergen döndü yuvasına. Aslında ben Bilgili yönetiminin seçilmesini en fazla bu yüzden istemiştim. Onlardan tek talebim vardı: "Sergen'i geri getirin." Bilgili yönetimi ile de 2 yıl bekledim Sergen'i. Bu sürede az vıdı vıdı yapmadım ama.. "Şişman, yaşlı, pahalı, bitmiş" sözlerine hiç kaale almadan.. Bugün son derece haklı çıkmanın gururunu taşıyorum çünkü ben Sergen'in bir Maradona, bir Platini ayarında futbolcu olduğuna yürekten inanıyordum. Şimdi daha fazla inanıyorum. Çok yıllar geçti ve sonunda anladım ki; biz yetenekli insanları sevmiyoruz. Hele de hayatını bizim istediğimiz gibi değil de kendi istediği gibi yaşıyorsa. Doping kullanan kokainman Maradona'yı dünyanın en iyi futbolcusu ilan ediyoruz ama atyarışlarını seven, kilolu bizim Sergen'i hala yola getirmeye çalışıyoruz. 10 yıl önce de söylemiştim; Sergen'i sadece Can Bartu gibi, Vedat Okyar gibi kültürlü, olgun ve kompleksiz yorumcular savunuyor diye. Bir de benim gibi eski futbolcu olmayan bir iki kişi. Eski Sergen muhaliflerinin şu sıralar yazdıkları zoraki övgülere bakıyorum da, kıskançlıktan başka bir şey göremiyorum açıkçası. Sergen dikbaşlı tavrıyla, oynadığı futbolla onlara rağmen ayakta kalmayı başardı ama her genç yıldız adayı Sergen kadar güçlü ve inatçı olabilir mi dersiniz?