Üç bakan üç hikaye

Maliye Bakanlığı'nın, Vergi Usul Kanunu'nda yaptığı değişiklik bir çok sektörde üretime, istihdama yansıyacak boyutta yanlışlıklar içeriyor. Bir uzlaşma, doğru formüle bulma girişimleri olmadan çıkarılan yasa, otomotiv sektörünü ciddi oranda sıkıntıya soktu. Aynı Maliye Bakanlığı, 'yılbaşında eğlence mekanlarını denetliyoruz' havasıyla medyada sahne aldı. Halbuki, Maliye, verginin daha geniş kitlelere yayılması, vergi kaçaklarının önlenmesi için ciddi bir çalışma yapmıyor. Yılbaşında eğlence mekanlarına elaman ayıran Maliye, tüm yıl boyunca, vergi kaçağı, fatura sorunuyla ilgili şikayetlere 4-5 aydan önce cevap veremiyor. Böyle olunca, vergi kaçağıyla uğraşıldığı şeklinde verilen görüntü boşa çıkıyor. Uçak bilet fiyatlarının ucuzlaması beklenirken, Maliye Bakanlığı sektörü şok edecek bir gelişmeye imza atmaya hazırlanıyor. Havayolları KDV iadesi alıyordu. Kaldırma girişimleri söz konusu. Uçakların finansal kiralamasından ve stopajdan yüzde 1 oranında vergi alınırken, Maliye'nin uçak kiralamaya (leasing) getirdiği yeni bakış sebebiyle, bu oran yüzde 20'ye çıkarılacak. Yani uçakla seyahat Maliye'ye kalırsa, hayal olacak. Maliye Bakanlığı yetkilileri, tüm dünyada uçakların satın alma yerine kiralama şeklinde kullanıldığını bilmiyor, galiba. Vergi üstüne vergi koymaya çalışıyorlar.


Ali Coşkun yanılıyor mu acaba?
Ticaret ve Saniye Bakanı Ali Coşkun, kendi bakanlığının ilgilendiren yasaların ne derece uygulanıp-uygulanmadığını konusunda bürokratları tarafından yanlış bilgilendiriliyor. 'Tüketici Yasası var Uygulaması yok' yazımıza gönderdiği uzun cevaptan anlaşılıyor ki, Coşkun 'Tüketici Hakem Heyetleri'nin oluşturulmasında, tüketici sorunlarının çözümünde, yasayı çıkarmanın yeterli olduğunu sanıyor. Halbuki, il müdürlüklerinde, ilçelerde düzenleme yapılmış değil. Tüketici sorunları için gerekli olan posta pulunu dahi bakanlık tahsis etmemiş. Yasa çıkarmakla işin bitmediğini hatırlatmak da fayda var. Avrupa Birliği tarafından hazırlanan Düzenli İlerleme Raporu'na yansıyan ifadeler sonrasında, Mart 2003'te yasa kabul edilmiştir. Coşkun, ise böyle bir ifadenin olmadığın savunuyor. Ayrıca, bize iki sayfa cevap gönderilirken zahmet edilip, hiç araştırma yapılmamış. Yasanın nerelerde tıkandığını görme arzusu bile sergilenmemiş. Bakanlıktan korsan yayın

Bakanlıktan korsan yayın
Geçen yıl Turizm Bakanlığı'nın desteği ile DDF isimli şirket, 2 trilyona Türkiye'nin reklam filmi yaptı. Başarılı bir reklamdı ve çeşitli ödüller de aldı. Bu reklam filmini DDF bu sene VCD olarak yayınlama kararı aldı. Ancak, bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü'nden bandrol alması gerekiyordu. Bandrol için de Eser İşletme Belgesi olması gerekiyor. Eser İşletme Belgesi'nin alınabilmesi için de yönetmen, senarist ve müzik bestecisinin iznitasdikli) gerekli. Bu izinlerde, ne kadar telif hakkı ödendiğinin de belirtilmesi icap ediyor. Ancak, bu defa da işin bütçesi ortaya çıkıyor. Dolaysıyla DDF buna yanaşmıyor, diğer taraftan da doğal olarak VCD'den de para kazanmak istiyor. Bakanlık'tan üst düzey bir yetkilinin bu işi hallettiği belirtiliyor? Eser İşletme Belgesi olmadan VCD'ye bandrol verildiği doğru mu? Korsan VCD'nin bakanlık onayı ile piyasada satıldığı iddiaları yanlış mı?