Fetva!
Son on yıldır dünyanın çeşitli köşelerinde meydana gelen "çok farklı" türdeki eylemlerin arkasındaki "güç"ün şifreleri çözülemezse, olup bitenleri anlamanın ve mücadele etmenin de zorluğu ortadadır.. 26 Şubat 1993'te New York'ta eylemlerine başlayan, 23 Şubat 1998'te "kurumsal" kimliğini dünyaya ilan eden, 11 Eylül'de dünyayı sarsan ve son olarak "2003 Ramazanı"nda İstanbul'u kana bulayan güç nedir, kimdir? Bu sorunun çok karmaşık ve sırlarla dolu yanıtları vardır.. Ama bu yanıtlar arasında "El Kaide" yoktur.. Üstüne basa, altını çize çize tekrar belirtiyoruz ki El Kaide yoktur.. Bütün dünya liderleri, bütün ulusal ve uluslararası güvenlik kuruluşları, bütün ulusal ve uluslararası medya organları ve terör uzmanları "El Kaide" adını yazıp çizerken bu satırlarının yazarının, bu genel "kabul"e ısrarla katılmamasının nedeni çok açıktır aslında.. El Kaide, Amerikan yönetiminin 11 Eylül'- den sonra iç ve dış kamuoyuna sunduğu bir "halüsinasyon"dur.. "Ben failleri biliyorum,merak etmeyin" demek için ortaya attığı bir kolay hedeftir.. Herkesce algılanması mümkün "medyatik" bir kimliktir. Eğer on yıldır dünyayı sarsan bütün bu olayları, alışıldık ve bildik bir örgüt düzenlemiş olsaydı ve arkasında gerçekten El Kaide bulunsaydı, her şey çok kolay olurdu.. Ama öyle değil.. Uluslararası toplum gerçekte çok daha büyük bir tehlikeyle karşı karşıyadır.. Karşısında dokunabileceği,tanımlayabileceği, beş duyuyla algılayabileceği bir örgüt yoktur.. Bu eylemler örgüt işi değildir.. Çok daha fazlasıdır..
***
Evet.. El Kaide diye bir örgüt vardı.. 1988 yılında Usame Bin Ladin liderliğinde kurulmuştu.. Ancak Mısır'lı İslami Cihad örgütü lideri Eymen El Zevahiri'nin ilk kez uluslararası arenaya çıkarak, New York'ta 1993'te ortaya koyduğu "etkili" eylem ve bu eylemde kullandığı metodlar, terörün tarihini değiştirdi.. Kamplarda gerilla eğitimi yapmadan, o güne dek eline silah bile almadan, mahallelerinde ve evlerinde oturan kendi halinde insanların dünyayı sarsacak eylemler düzenleyebileceği kanıtlandı.. Bir kampa en çok birkaç yüz teröristi sığdırabilirdiniz.. Ancak,yeni anlayışta dünyanın her köşesinde, onlara "inanan" yüzbinlerce insan "potansiyel terörist" olabilirdi. Bu anlayış, aralarında El Kaide ve Mısır İslami Cinad Örgütü'nün de bulunduğu beş örgütü ve liderlerini, 23 Şubat 1988'te bir araya getirdi.. Örgütlerin ve liderlerinin kurumsal kimlikleri bir cephe içinde "yok" edildi.. "Yahudiler'e ve Haçlılar'a Karşı Cihad İçin Dünya İslam Cephesi" kuruldu.Bu bir örgüt değildi. Bir ideolojik hareketti.. Lideri filan da yoktu.. Beşli -ortak- bir yönetim vardı.. Örneğin, Ladin'in gücü ötekilerden "bir karış" fazla değildi.. "11 Eylül" dahil 1998'ten beri dünyayı ve son olarak Türkiye'yi sarsan olayları bu "hareket" düzenledi.. Bugüne kadar hiçbir eylemi "açıkca" üstlenmedi.. Çünkü "üstlenme"nin onlar için hiçbir önemi yoktu.. Önemli olan istedikleri etkiyi yaratmaktı.. Çünkü.. bir intikam ve bir cezalandırma hareketiydi bu.. Cephe, kurulduğu gün amacını bir "fetva" yla açıklamıştı: "İster SİVİL,ister asker olsunlar,Amerikalılar'ı ve onların müttefiklerini, HANGİ ÜLKEDE MÜMKÜNSE orada öldürmek; şeytanın işbirlikçilerine saldırılar ve onlara unutamayacakları bir ders vermek!.." El Kaide ya da başka amblemler altında "klasik" örgütlerin peşine düşenler "nafile" bir çaba içindedirler.. Eylemlerden sonra, olaylara karışan "kimi" isimleri saptayabilirler.. Ancak olaylardan önce "iz sürmek" zordur gerçekten.. Ortada bir örgütün sayılı militanları değil; 1998 "fetva"sının "gönüllü askerleri" vardır.. Ve sayıları sanıldığından çoktur.. Ülkeleri de.. Nokta..
|