| |
|
|
Tecavüze teşvik yasası.. ve Ruhat!..
Şimdi ben memleketim Güneydoğu'ya gitsem.. Köylerde dolaşmaya çıksam.. Orada köyün en genç, en güzel kızını gözüme kestirsem.. Pek de iyi niyetle "Hadi evlenelim" desem.. Kız "Kendinize gelin Hıncal Bey.. Davul dengi dengine.. Siz kim, ben kim.. Hem benim yavuklum var, seneye gerdeğe gireceğiz" dese.. Amma velakin ben, kızı ille de kafaya koysam..
Ülkemin yasalarını ve yöremin törelerini bilen birisi olarak amacıma kolayca ulaşırım.. Önce kızı bir tenhada becerir, sonra götürüp evinin kapısına bırakırım. Şimdi Güneydoğu'nun gelenekleri ve töreleri.. Bu kız kirlenmiştir. Başkası almaz. Yavuklusu da sözü, nişanı bozar. Dahası, aile meclisi kurulur, kirlenmiş kızın yaşama hakkının kalmadığına karar verir. Ölüm kararı alınır, yaşı küçük kardeşe infaz emri verilir. Kızın tek kurtuluş yolu vardır. Kendisini beceren, hayatını karartan adamla evlenmek. Ya ölümü seçecektir, ya beni.. Çaresiz beni seçer.. Beni seçtiği anda da iş biter. Çünkü bu ülkemin mevcut yasası ve o çağdışı kaldığı için yenilenen tasarı ayni hükümleri taşıyor.. Tecavüzcü kızla evlenir ve beş yıl evli kalırsa, dava biter. Adam beraat eder.. Yani ben kızdan hevesimi altı ayda alır, geri kalan 4.5 yıl, bir eve kapar, kendi keyfime bakarım. Beş yıl bitince onu boşayıp, tecavüz edecek yeni bir bakire aramak için Güneydoğu yolunu tutarım.
Dünya üzerinde tecavüzü böylesine teşvik eden bir başka "UYGAR" ülke var mı acaba?.. Ruhat Mengi, tek başına, bunca kadın yazar, bunca feminist, bunca İnsan Hakları Meraklısı köşe yazarı varken, tek başına aslanlar gibi mücadele ediyor bu aşağılık, kadını aşağılayan, yok sayan maddelerle.. Sonuç.. Bu yasaları tasarıya koyan ve hiç utanmadan, sıkılmadan bir de savunanlar tarafından milyarlarca, milyar kere milyarlarca liralık "Hakaret" davalarına muhatap oluyor..
Sen tüm Türk kadınlarını bu kadar aşağıla.. Bu hakaret değil.. Ruhat'ın baş kaldırması hakaret.. Bu davalar bir celsede sona ermeli, Yüce Yargı kararını derhal verip, bu ülkenin Üçüncü Bağımsızlık Erki olarak, duruşunu göstermelidir. Türkiye bir yanda AB'ye girmeye çabalıyor. Bir yanda, AB'nin en dikkatle ve özenle istediği Basın Özgürlüğü yok ediliyor. Tehditler.. Hemen her gün aldığımız tehditler, yediğimiz kurşunlar, uğradığımız saldırılar yetmiyor.. Basın Özgürlüğüne karşı mafya yetmiyor.. Bir de yasal baskı başladı. Her şey, ama her şey için dava açılıyor. Maksat korkutmak, susturmak.. Maksat bıktırmak susturmak.. Allahın günü, o mahkeme, bu mahkeme sürüneceğine, suya sabuna dokunmaz şeyler yazarsın biter.. Bakın benim şu anda, Ankara'da, İzmir'de, İstanbul Şişli, Sirkeci, Avcılar, Bağcılar mahkemelerinde çeşit çeşit, tutarı trilyonu bulan davalarım var. Yetişmem mümkün mü?.. Her birine gitsem yazı yazacak vaktim kalmaz. Arkamda Sabah, Sabah'ın kapı gibi avukatları olduğu halde, bıkıyor, usanıyor, lanet ediyorum.. "Sana ne be.. Sana ne?.." Şimdi adı Hıncal olmayan bir genç yazar, yarın işini kaybetme tehlikesi olan bir yazar, böylesi davaları göze alabilir mi?.. Yazabilir mi?.. Ülkeyi bağımsız yapan üç güçten biri.. Yargı Erki..
Basın özgürlüğüne kast eden bu oyuna gelmeyin.. Yarın o özgürlüğe sizin de ihtiyacınız olur, değerli yargıçlar.. AB hakaret davalarında "Kasıt" şartını getirdi. Biz de uygulamayı yaptık, yasada.. Ama mahkemelere hala yansımadı.. Ruhat'ın hakkında milyarlarca liralık dava açanlar hakkında kastı ne olabilir?. Hayatta yüz yüze gelmemiştir. Sokakta görse tanımaz.. O zaman hangi kasıt.. Ruhat'ın kastının kadınların hakları, kadınların tecavüze uğramama hakları olduğu açık ve seçik değil mi?. O zaman bu dava niye uzar.. Yargıçlar önlerine gelen her davayı kabul zorunda değiller.. "Ne hakareti" deyip reddetme hakları da var.. Bu hakkı neden kullanmazlar.. Basın özgürlüğünü mafya kurşunları engellemez, ama bu dava furyası engeller.. Dördüncü güç medya uyuyor.. Silah kendine çevrildiği halde uyuyor.. Çünkü dördüncü güç medya birbirini yemekle meşgul.. Karşı gazetelerden biri mahkum oldu mu, düğün bayram yapıyor, sıranın kendisine de geleceğini düşünmeden.. O zaman ey üçüncü güç!.. Ey Yargı Erki!.. Basının özgür olması senin elinde.. Bu ülkede basın özgürlüğünden her bir yargıç, teker teker sorumludur!.
|