kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mansur Forutan @ SABAH
 

Emret komutanım!

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'dan döndüm ve görevimin başındayım. Oturup bir seyahatname yazacak değilim. Söyleyebileceğim tek şey, her ölümlünün bu şehri bir kez görmesi gerektiği. Geçen cumartesi kısa özet geçmiştim zaten. Bu arada metronun paralı olduğunu ama bilet almadığımı da yazmıştım. Ben yakalanmadım ama arkadaşlarımdan biri yakalandı. Milyonda bir gerçekleşebilecek bu olayı kayıtlara geçip devam edelim... Prag'ı görün. Tabii ki hangi şartlar altında göreceğiniz de çok önemli. Bildiğiniz üzere ben üç kız arkadaşımla gittim. Vatani görevini yapmış olanlar bilirler. Askerliğin belki de en çekilir tarafı, karar verme zorunluluğunuzun olmamasıdır. Kaçta kalkacağınız, ne giyeceğiniz, ne yiyeceğiniz, yiyeceğiniz, nerede ne zaman ne yapacağınız ve kaçta yatacağınız sizin için belirlenmiştir zaten. Aslına bakarsanız bu büyük bir konfor. Tamam, hiçbiri istediğiniz şeyler değildir ama bir süre sonra alışırsınız ve şafak saymak daha bir kolaylaşır. Ayrıca emir komuta zincirinde ve kimi uygulamalarda fazla mantık aramamak gerektiğini belirtmeme gerek yok herhalde. Üç kadınla seyahat etmek de aynısı.. Normal şartlar altında dahi her zaman kadının dediği olur. Söz konusu kadın sayısı üç olunca bir erkeğin isteğinin gerçekleşmesi Prag metrosunda biletsiz enselenme oranıyla aynı. Onun için şansınızı zorlamanın bir manası yok. İtaat etmek, karşı gelme mücadelesinden daha az acı verir kimi zaman. Hayatta otel kahvaltılarına yetişemem. Geç uyanırım. Ama burada neredeyse çayı ben demliyordum. Sabahın köründe kalk borusuyla içtimaya kalkar gibiydim. Bir biz, bir de yaşlı Alman turist kafilesi erken kalkma yarışında ciddi mücadeleler verdik ama yaşlı panzerler disiplin ve azimlerinden bir şey yitirmemişlerdi. 3-1 yenildik. Sonra sabah sporu. Yani önceden belirlenmiş noktalara uzun yürüyüşler. Aslında nereye gideceğinizi bilmeden yürümek fena olmuyor. Kızlar önceden çalışıp nerede ne olduğunu buluyorlar. Ancak kimi zaman bu kadar yürüyüşe "bu mu" demek durumunda kalıyorsunuz ki o kadar da olur. Tabii bu uzun yürüyüşlerde "şunu tutar mısın, şunu taşır mısın"ları söylemiyorum bile. Asker dediğin ne için var ki? Yemek yeme olayı: Kadınlar yemek yemeyi bir ilişki gibi görüyorlar. Sevgili, bulmak, ondan ayrılmak veya ne bileyim ilişki boyunca yaşanan ne varsa yemek yeme aksiyonlarında aynısı var. Bir erkek için yemek yemek yemek yemektir. Karın gurultusunu giderme eylemidir. Burasını beğenmedim (adamı beğenmedim), bak burası güzel (adamın iyi bir tarzı var), içeri bir bakalım mı? (yakından tanımak istiyorum), yok çıkalım buradan (ilk bakışta adamdan etkilendim ama fos çıktı)... Diyelim yer (adam) beğenildi ve mekana çöktük. Yemek boyunca konuşulanlar da bir ilişki süreci olarak mütalaa edilebilir. Servis çok ağır (Ne hımbıl adam ya), keşke o ilk gördüğümüz yere gitseydik (aklım o adamda kalmıştı ama neyse)... Tüm yemek yeme eylemi bu törensel atmosferde gelişti. Bu arada şehrin tüm kristal dükkanlarını gezdiğimi ifade etmek istiyorum. Benim kristalle ilişkim, annemin buz hokeyiyle ilişkisiyle aynı. Sonuç olarak kavgasız, gürültüsüz bir geziyi geride bırakmış olmanın gururunu yaşıyorum. Bu sınavı geçmiş olmam geleceğe ve ilişkilerime güvenle bakmamı sağladı. Ama siz siz olun, bu gibi durumlarda iki kez düşünün. Emret komutanım!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Topluma örnek olmak!   / 24-12-2003
 Şimdi mikrofonlarımız...   / 23-12-2003
 Blöfçünün 70'ler rehberi   / 20-12-2003
 N'olucak bu Galatasaray'ın hali?   / 17-12-2003
 Şu garibe bir çorba yapın!   / 16-12-2003
 Yapma be Ozzy!   / 13-12-2003
 Üç zaptan çıkan ders   / 10-12-2003
 Dırdırın bilimi   / 09-12-2003
 Sosyal bir yara   / 06-12-2003
 Emret komutanım!   / 02-12-2003
ERDAL ŞAFAK
2004'ün en önemli hedefi
İstanbul saldırılarının...
MANSUR FORUTAN
Markiz
Açıldı açılacak derken Markiz geçtiğimiz günlerde...
MEHMET BARLAS
Her topa girmek veya her ortaya kafa vurmak!.
Perşembe...
ALİ KIRCA
Cinayeti kör bir kayıkçı gördü (*)
Ben görmedim, siz...
HINCAL ULUÇ
"Suhte" yarine "Sahte.."
Şimdi ne demek acaba "Suhte...
MEHMET ALTAN
Avanta, beleş, üç kağıt...
Aslında, sabahtan akşama...
BENİ TUTAMAZLAR
BENİ TUTAMAZLAR
"Bendeki sürat Tanrı vergisi. Birebirde geçemeyeceğim oyuncu yoktur.
İnciler
İnciler
Artık üzülmeyecek
İLK yarıdaki performansımızla camiayı ve...
Başbakan'ın köy özlemi
Başbakan'ın köy özlemi
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Başkent Organize Sanayii Bölgesi'nin...
AKP’ye Sezer ve YSK kıskacı
AKP’ye Sezer ve YSK kıskacı
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer, büyükşehir belediyelerinin...
İdamdan döndü Noel Baba oldu
İdamdan döndü Noel Baba oldu
Kurduğu Noel Baba şirketi ile The Wall Street Journal'a haber olan...
El Kaide İstanbul'da bitti
Bombalı saldırıların 'El Kaide'nin Türkiye unsurları' tarafından...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.