Gülümseyin lütfen!
Arena'daki "Trajik rüyanın" bitiminde ki eleştiri sınırlarını zorlayan sesler Beşiktaş'ı ve Beşiktaşlıları yaralıyordu; *Bu aptallıklar Beşiktaş'ın kaderi olamaz. Hep son dakika mutsuzluğu sanki Beşiktaş'ın kaderi oldu.Yeter beee!... *Bay Lucescu, "Santrfor istemem. Benim İlhan'ım var"dedi. İşte İlhan Mansız. Şampiyonlar Ligi'nde bir golü bile yok. Bu ne biçim santrfor? *Chelsea top çevirdi, gol atmak bile istemedi. Böyle bir futbol karşısında Beşiktaş yüreksiz ve kişiliksiz taktikle oynadı. Oysa arkalarında 55 bin seyirci vardı. *Şu Yasin Sülün'ün sahada işi ne? Bir geri pas verdi, Beşiktaş'ı yaktı. *Bay Lucescu'nun "Korkak taktiği" ile Beşiktaş UEFA'dan da ilk turda elenir. Bu eleştirilere itirazı olan var mı derseniz kocaman, "Yoook!..." derim. Sonra "Az bile derim!..." Ama; Demiyorum, diyenlere de karşı çıkıyorum. Teslim olmuyorum. Hedef UEFA şampiyonluğu Aynen de öyle oldu! Maç sonunda, Arena'da ki mutsuz insanlar haykırdılar. Dediler ki; "Bize yalan söyledin Kazım Kanat. Bir hayal taciri gibi bizleri Avrupa'nın dört yanından buraya kadar getirdin. Senin o çok övdüğün Beşiktaş'ın bu mu?..." Susmadım, konuştum. Boyunlarında sarı-lacivert ve sarı-kırmızı kaşkol taşıyan gençlere anlattım. Dedim ki; *UEFA bu maçı İnönü'de oynatsaydı böyle olmazdı. *Son saniyede Sparta gol atmasaydı sizler böyle üzülmezdiniz. *Beşiktaşlı oyuncular 77 dakikada harika mücadele ettiler. Yasin Sülün harika oynadı. Ama; bir hata herşeyin sonu oldu. Bu çocukları yok edersek Beşiktaş bu sene şampiyon olamaz. UEFA yolu da tıkanır. Anlayış lütfen. Sözün özü şu: Beşiktaş'ın geldiği noktadan bir çıkış var. Yani Beşiktaş; "Ya yeni bir yol yapacak Ya da yeni bir yol bulacak!... Evet, evet bu yolun adresi de şu; UEFA şampiyonluğu! Beşiktaş yıkılan gururunu, UEFA şampiyonluğu ile onarabilir. Bu tarihi fırsatı Lucescu'nun elinin tersiyle itme lüksü olamaz. Sayın Başkan Bilgili de buna asla izin vermez. Galiba gerçek acı bir gün sonra yaşanıyor. Düsseldorf Havaalanı'na geldik ki futbolcuların yüzü facia. Dedim ki, "Ya UEFA'ya kalmamış olsalardı ne olurdu?" Uçağa bindik. Beşiktaş'ın bütün seçkin genel kurulu üyeleri tarif edilmez üzüntüler içindeler. Yenilginin getirdiği hüzün çoğu kez öfkeye dönüşüyor. Beşiktaşlılar, takımlarından incinmişler, kırılmışlar. Her zaman hoşgörülü olan, asla Beşiktaş'ı bırakmayan seçkin dostum Sevgili Zafer Yıldırım bile "Beşiktaş'la bu son seyahat" diye noktayı koydu. Yoooo.... Hani diyorum "Kötü gün taraftarlığı kimliğinizi" unutmasanız. Ayrıca UEFA Şampiyonluğu da var. O da az şey değil. Gülümseyin lütfen!
|