kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emeklilerin kayıp kuşağını kurtaracak kimse yok mu!
Emeklilerin kayıp kuşağını kurtaracak kimse yok mu!
Sorunun çözümü bireysel emeklilik
Ereğli Demir Çelik'te emeklilerin keyfi yerinde

Emeklilerin kayıp kuşağını kurtaracak kimse yok mu!

Emekliliği yaklaşmış ya da yeni emekli olmuş kuşağın insanları, kendinden önceki ve sonraki kuşaklardan hem daha yüksek prim ödeyecek hem de onlardan düşük emekli maaşı alacak. Uzmanlar "Ne yapılırsa yapılsın, bu kuşak kayıp kuşak olmaktan kurtulamaz" görüşünde.

EKONOMİNİN en büyük kara deliği olarak nitelendirilen sosyal güvenlik sistemini düzeltebilmek için karar üzerine karar alınıyor. Ancak uzmanlar ne yapılırsa yapılsın şu andaki kuşağın emeklilik açısından kayıp kuşak olmaktan kurtulamayacağını belirtiyor. Halen çalışan, emekliliği yaklaşmış ya da yeni emekli olmuş bu kuşağın insanları, hem kendisinden önceki ve sonraki kuşaklardan daha yüksek prim ödeyecek hem de onlardan daha düşük emekli maaşı alacak. Emeklilikle birlikte refah seviyesini kaybetme tehlikesi, emekliliği yaklaşan çalışanların en büyük korkusu. 58 yaşındaki Mustafa Yapıcı, toplumda yaşayan yüzbinlerce emekliden biri... 30 yıllık çalışma hayatından sonra emekli oldu. Tüm çalışma hayatı boyunca emeklilikte geçireceği güzel günlerin hayalini kuran Yalçın da, diğer emekliler gibi emekli olduğuna pişman.

SİSTEM KRİZE GİRDİ
ZİRA çalıştığı dönemde aldığı maaşla kıt kanaat de olsa geçinebilen Yalçın, emekliliğiyle birlikte geçinme güçlüğü çeken biri oldu. Şimdi o aylık 500 milyon liralık emekli maaşıyla 300 milyonluk kirasının, her ay en az 100 milyon tutan yakacak masrafının, eşiyle birlikte iki kişinin gıda harcamalarının altından kalkmaya çalışıyor. Yalçın, emeklilikte aradığı huzur yerine içine düştüğü sefaletin acısını yaşıyor. Oysa bütün uzmanlar bu durumun sebebinin Yalçın ve onun gibi çalışanlardan kaynaklanmadığını dile getiriyorlar. Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper sosyal güvenlik sisteminin niçin bu duruma düştüğünü çarpıcı bir şekilde özetliyor. Aynı zamanda Türkiye'nin 21. yüzyılda uygulayacağı "8. Beş Yıllık Kalkınma Planı"nın hazırlayıcıları arasında bulunan Prof. Alper, henüz 50 yaşında olan sosyal güvenlik sisteminin çok "erken" krize girdiğini vurguluyor.

İSTİKRARSIZLIK YARATIYOR
DÜNYADA problemsiz sosyal güvenlik sisteminin olmadığını da ifade eden Prof. Alper şunları anlatıyor: "Türk sosyal güvenlik sistemi, temel sosyal güvenlik prensiplerine aykırı uygulamalarla rayından çıkarılmış, sigorta kurumları sigortacılık ilkelerine ters müdahalelerle işletilmiştir. Başta enflasyon olmak üzere temel ekonomik gelişmeleri olumsuz etkileyerek bizzat sistemin kendisi Türk ekonomisinde istikrarsızlık yaratır hale gelmiştir." Ancak sistemin düzelmesi için atılan adımlar ne yazık ki çalışanları emekli olmaktan korkar hale getirdi. Zira devletin resmi raporlarına göre şu andaki sistemde çalışanlar her durumda emekli olduklarında daha düşük maaşlarla yaşamak zorunda kalacaklar. 8. Plan'ın hazırlayıcılarından biri olan Çağatay Ergenekon komiteye sunduğu çalışmasında bu durumu şöyle açıklıyor: "Yapılan hesaplamalar sosyal güvenlik sisteminin dar gelirli gruba nihai kazançlarının yüzde 48'i, orta ve alt gelir grubuna yüzde 29'u, orta-üst gelir grubuna yüzde 20'si, üst gelir grubuna ise yüzde 15'i oranında emekli aylığı bağlanabileceğini gösteriyor."


EMEKLİLİK ÖCÜ OLDU
DİĞER bir ifadeyle; gelirlerinden ödedikleri primler haricinde uzun vadeli tasarruf yapmadıkları takdirde dar gelirlilerin yaşam standardı yarı yarıya azalıyor. Orta ve ortanın üzeri gelir grubunda olan çalışanlar ise sadece emekli gelirleriyle çalışma hayatları sırasındaki yaşam standardını emeklilikte de sürdürebilme olanağını asla yakalayamıyorlar. Ergenekon'un yaptığı çalışma bir başka gerçeği de ifade ediyor. Buna göre primlerin artırılması, emekli aylıklarının düşürülmesi, emekli olma koşullarının zorlaştırılması suretiyle; çalıştığı dönemde sosyal güvenlik açığının kapanması için daha yüksek prim ödeyecek olanlar emekli olduklarında kendilerinden önceki kuşağa göre çok daha az emekli maaşı alacaklar. Sistemin düzelmesi için aktarılan kamu kaynaklarının çalışanların ödediği vergilerle finanse edildiği de hesaba katıldığında emeklilerin bu "kayıp kuşağının" katlanmak zorunda kaldıkları fedakarlığının boyutu daha da katmerli hale geliyor.

DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Hastanelere 'hasta temsilcileri' geliyor
 Cemil Çiçek, Yargıtay'a başvurdu
 Geline düğün hediyesi
 Loto milyarderi ortadan kayboldu
 Kürtçe'den sonra Çerkezce sırada
 Erdoğan, Sabancı'yla Atlı Köşk'te sergi açtı
SAVAŞ AY
Vücut dili üzerine tezler!..
Eskiden, yani çocukluk...
ÖMER LÜTFİ METE
Öyleyse yıkıl Denktaş
Kıbrıs meselesini, yüzümüze...
REFİK DURBAŞ
Günümüzde hutbe ve vaazlar
BÜTÜN İslam dünyasında, bu...
UMUR TALU
'Sosyal' ne demek baba!
SOSYAL güvenlik sistemi,...
MEHMET ALTAN
CHP, AB ve İkinci Cumhuriyet
Geçen çarşamba günü...
Libya lideri, şimdi de Bin Ladin’i sattı!
Evinin bahçesine Amerikan uçaklarını eliyle ezen Libyalı heykeli...
Lady Di öldüğünde HAMİLEYDİ
Prenses Diana'nın ölümünden sonra ortaya atılan iddialardan biri...
İYİ YILLAR BEŞİKTAŞ
İYİ YILLAR BEŞİKTAŞ
F.Bahçe'yi iki kez öne geçiren Van Hooijdonk, bir topu çizgiden...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.