|
|
Uymayın şu reklamlara kardeşim!
Reklam bir etkileme sanatıdır. Ama siz yine de "fazla etkilenmemeye" çalışın, olur mu?
REKLAM bombardımanından etkilenmemek mümkün mü? Ama yine de siz siz olun, ekranda gördüğünüz her şeye inanmayın. İşte önerilerim:
*Molped'iniz her bittiğinde Hülya Avşar'ı yanınızda bulamazsınız. Tedarikli olun!
*Taksi şoförlerini çikolatalı bisküviyle kandırıp, size yol vermelerini sağlayamazsınız. Denemeyin.
*Saçınızı savurarak, bilet kuyruğunda öne geçemez, otoparkta yer bulamazsınız. Erkekleri ikna etmenin en gerçek yolu "saçını süpürge etmek" tir. Anneniz tersini savunabilir aldırmayın.
*Bundan sonra sakın ola ki hayattan mucizeler beklemeyin. Baksanıza iyilik perisi bile erken emeklilik peşinde!
*Gömleğiniz cırt'ladığında Ayşe Teyze'nin ağaç arkasından çıkmasını beklemeyin. Kadının kuaförü var, manikürü var, makyajı var. Bir de çok sıra var.
*Sabaha karşı sevgilinizi telefonla arayıp, "Bugün bana ikram ettiğin şekerin adı neydi ya?" diye sormayın. Ayrılırsınız!
*Patronunuza ya da müdürünüze kızıp, onu söndürmek için "Nerede bunun hava deliği?" diye adamın orasını burasını kurcalamaya kalkmayın. Kovulursunuz!
*Komşu kız gelecek diye boşuna mutfağa Doğuş çay-şeker stoklamayın. O şimdi kafeteryada sevgilisiyle espresso içiyor!
|