Oscar çok farklı
Bir keresinde rüyamda Beşiktaş'ın futbolcusu olarak İnönü'de sahaya çıkmıştım. İnanılmaz heyecanlıydım. Ve hemen her an birisinin bana "Senin ne işin var burada" demesini bekliyordum. Ama sahadaki futbolcular da, tribündeki seyirciler de her şey normalmiş gibi davranıyorlardı. Bir yandan da erkek takımında kadın futbolcu oynaması kurallara aykırı mıydı değil miydi diye düşünmekten kendimi alamıyordum. Nihayet Beşiktaşlı futbolculardan biri baktı bana ve "Sen defansa geç" dedi. Niyeyse? Belki ben Sergen gibi oyun kurucu olmak istiyordum. Rüyanın sonunu, maçın skorunu merak ediyorsunuz belki ama, rüyadan o anda uyandım ne yazık ki. Evet pek çoğumuzun rüyasıdır Beşiktaş'ta, Galatasaray'da ya da Fenerbahçe'de oynayabilmek. Bizim için şu anda paha biçilmez olan bu rol, profesyonel futbolcular için sadece bir ekmek parası, hem de milyon dolarların konuşulduğu çok iyi bir ekmek kapısı. Ve bir profesyonel futbolcunun elinin tersiyle mesela bir milyon doları itmesi de pek rastlanan bir olay değil. Ama bazen para dışındaki değerleri de önemseyenler olmuyor değil. İşte size bir örnek: Oscar Cordoba. Üstelik o ne Beşiktaş'ta parlamış, ne yıllarca Beşiktaş'ın ekmeğini yemiş biri. Sadece bir yıllık Beşiktaşlı. Arsenal'in önerdiği 2 milyon dolar yerine yarısına Beşiktaş'ta kalmış biri. "Kaldı ama ya aklı takıldıysa, ya iyi oynamazsa" diyenlere de performansıyla en iyi yanıtı veriyor Oscar Cordoba. O sadece bir kaleci de değil üstelik. Hem libero gibi hem de oyun kurucu gibi. O yüzden de topa sahip olduğunda işi bitmiyor, tam tersine yeni başlıyor. Oscar, kaleci ama takımda golü en fazla düşünenlerden biri aynı zamanda. Son Chelsea maçında ayağa top atan, hücuma yönelik pas veren bir o vardı, bir de Sergen. Ayrıca Cordoba, futbolcu kişiliğinin yanı sıra sorumluluk sahibi, sağlam karakterli örnek bir oyuncu. Lucescu'nun yanlış örneği Sebat maçında yediği gole gelince. Cordoba gibi kendisine çok güvenen her kalecinin başına gelebilecek komik bir goldü o. Tıpkı daha önce de en çok Schmeichel'da, hatta Oliver Kahn'da gördüğümüz cinsten. Olayın ardından Lucescu, "Öyle bir hata yapmasan Barcelona'da bile oynardın" diyor Oscar'a. Sanırım fazla düşünmeden yapılmış bir yorum bu. Çünkü o zaten Arsenal'ın kapısından döndü, Beşiktaş'ı tercih etti. Üstelik Oscar yıllarca Boca Juniors'da oynamış ve kendini kanıtlamış bir kaleci. Hatırlatırım Boca Juniors üç gün önce kıtalararası kupayı müzesine götürdü. Cordoba için "Ben söylemiştim, ben uyarmıştım" cümleleriyle başlayan eleştirilere gelince. Bırakın da Türkiye'de böyle her yönüyle mükemmel bir futbolcuyu izleme fırsatı verin bize. Aslında Beşiktaş'ta Cordoba gibi futbolculuğuyla, kişiliğiyle takıma katkıda bulunan çok sayıda oyuncu var. Beşiktaş'ın geçen sezon tartışmasız şampiyonluğunda işte bu her yönüyle profesyonel olan futbolcuları çok büyük rol oynadı. Zaten bir takımı büyük yapan sadece futbolcularının futbol olan yetenekleri değil, futbol içinde ve dışında gösterdikleri profesyonel davranışları. Bu yapıya uyamayanlara gelince ne yazık ki, zaman içinde tüm yeteneklerine rağmen elenip gidiyorlar. Ve bize bir kez daha futbolun ayaktan daha çok kafayla oynandığını gösteriyorlar.
|