Otomobilcilerde 'işler iyiye gidiyor' deme fobisi yaşanıyor
Şurası bir gerçek. Çok değil 5 yıl öncesine kadar Türkiye'de üretilen otomobillerin kalitesinden kuşku duyan yüz binlerce kişi, yerli otomobil yerine ithal modelleri tercih etmiş, otomobilde yerli-ithal dengesi, ithal lehine tehlikeli bir biçimde bozulmuştu. Oysa durum şimdi öyle mi? Bursa'daki Tofaş Fiat ve Oyak Renault fabrikalarını dolaşan, üretim bantlarında sadece iç pazar için değil, Fransa, İtalya, Almanya ya da Avusturya pazarı için üretilmekte olan otomobilleri yakından gören biri olarak söylemeliyim ki, otomotiv sektörü rekabette yurtdışındaki diğer fabrikaların önüne geçti geçecek, haberiniz olsun. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar'ın tespitine gelince. Aybar'a göre, otomobil ithalatının yüzde 67'de kalmasında en büyük etken, yeni model yatırımlarını birbiri ardına yapan yerli üreticiler. Türkiye pazarında otomobil satan marka sayısı 42'yi bulunca haliyle şirketlerin pazar payları da düşüyor. Neyse ki yerli üreticiler, dünya standartlarında ve kalitesinde olan modellerin yatırımını son yıllarda hızlandırdı ve Aybar'ın da belirttiği yerli otomobilin kan kaybı durdu. Gelelim iç pazara otomobil satmaya çalışanların en büyük sorununa... Ekonomi sayfalarını takip edenler, dün otomotiv üretiminde tarihin en iyi rakamlarına ulaşıldığını, 2003 yılının yarım milyon adet araçla kapatılacağını okudu. Tabii bu rakamlara bakanlar arasında, her iyi haberin ardından bir vergi daha 'patlatan' siyasiler de var. İşte bu yüzden, otomobilciler tam toparlanmaya başladıkları sırada 'iyiyiz' mesajı vermekten çekiniyor. Çünkü Ankara bunu 'haydi otomotiv sektöründen aldığımız vergileri artıralım' şeklinde yorumluyor. Otomobil üzerindeki vergiler azmış gibi, daha iki ay önce, ÖTV bir gecede yüksek oranda artırılmadı mı? Tamam üretim çok iyi. Fabrikalar çift vardiya çalışıyor, hatta hafta sonları Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar da AB'ye uyumlu vergi özlemi çekiyor. mesaiye bile kalınıyor. İyi de bu üretimin neredeyse tamamına yakın kısmı ihracata gidiyor. Yani iç pazarda satılan otomobil adetleri öyle ahım şahım değil. Hem nasıl olsun ki, vatandaşın gelir seviyesinde gerçek anlamda bir iyileşmenin olmadığı bir ortamda nasıl daha çok otomobil satılsın ki. Otomotiv sektörü Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biriyse, binlerce kişiyi istihdam ediyorsa ve daha da edeceğini beyan ediyorsa, AB ortalamasının çok üstündeki bu vergilerde ısrar etmenin manası ne?
Yüksek vergi ısrarı! Belki tekrar olacak ama size bazı ülkelerde otomobil üzerinden yüzde kaç vergi alındığını hatırlatayım. İsveç'te sadece yüzde 25, İspanya ve Belçika'da yüzde 23, Fransa ve İtalya'da yüzde 20, İngiltere'de yüzde 17.5 ve Almanya'da yüzde 16. Türkiye'de alınan vergi ise yüzde 53! Son birkaç aydır, otomotiv sektörünün önde gelen yöneticileriyle Sabah Ailesi olarak bir araya geliyor, sorunları dinliyor ve pazarın önünün nasıl açılacağına dair çözüm önerilerine kulak kabartıyoruz. İşte bu toplantılarda yüksek vergiler, sorunlar arasında ilk sırada yer alıyor. Bakalım Ankara, her 'paraya sıkıştığında' gözüne otomobilcileri kestirmeyip, vergileri makul seviyelere indirip, kaynak sorunu için başka çözümlere yönelecek mi?
|