| |
|
|
Terörizmin de, yobazlığın da dini olmaz.. Bunlar dini kullanır!
Yobazlar, dünyanın her toplumunda aynıdır. Nasıl "Terörün dini olmaz. Ama teröristin dini vardır" diyorsak, aynı durum yobazlar için de geçerlidir. Yobaz inancını değil, kendisi gibi olmayanlara karşı duyduğu nefreti ve öfkeyi seslendirir. Bir örnek verelim. Yunanistan'daki Ortodoks kilisesinin başpapazı Hristodulos, televizyon habercilerini çağırdığı bir Atina mabedinde, Türkler'e karşı nefretini seslendiren vaaz verdi önceki gün. Özetle şunları söyledi: Türkler barbardır. Onlarla birlikte yaşayamayız. Bir Hıristiyan ailesi olan Avrupa Birliği'ne Türkiye alınmamalıdır. Evet.. Bu yobazın söylediklerine bakıp, o anda "Zaten biz de sizin için aynı şeyleri düşünüyoruz" demek ne kadar kolay. Oysa, din ve siyaset ilişkilerini biraz bilenler, Atina'daki başpapazın asıl hedefinin, Türkiye ve Türkler değil, İstanbul'daki Fener Patrikhanesi olduğunu kestirebilir. Nitekim dün, Fener'in basın sözcüsü, hemen bir açıklama yaptı.. - Yunan Ortodoks Başpiskoposu Hristodulos'un, "Avrupa Birliği bir Hıristiyan ailesidir. Biz orada Türkler'le birlikte yaşayamayız şeklindeki sözleri, sadece saçmalıktır" dedi. Bizdeki bazı yobazların da, İstanbul'daki varlığından rahatsız oldukları Fener Patrikhanesi, Amerika ve Yunanistan'daki Ortodokslar'ın da Vatikan'ı gibi. Örneğin Kuzey Yunanistan'daki kiliselere atanacak papazların kararı, Fener'den çıkıyor. Belki Hristodulos'un konuşması, bu yetkiyi Fener'in elinden alıp, Atina'ya aktarmayı hedeflemiştir. Ortodoks kilisesinin içişlerini tam olarak bilmemiz mümkün değil. Ancak dini siyasete alet ederseniz, bundan ne tür kötü sonuçlar çıkacağına çok iyi bir örnektir Atinalı papaz Hristodulos'un konuşması. Bu adamın biraz tarih bilinci olsaydı, herhalde Türkler'in dini ile uğraşmak yerine, Yunanlılar'ın (ve Anadolu Rumları'nın) Ortodoks olmalarından ötürü, tarihte Katolikler tarafından nasıl dışlanıp, aşağılandıklarını ele alırdı. 4'üncü Haçlı Seferi'nde (1204), Kudüs yerine İstanbul'u alan Katolikler'in (Venedik önderliğinde), kenti nasıl yağmaladıklarını, Bizans'la birlikte Ortodoks kilisesini nasıl İstanbul'dan kovduklarını, İstanbul'da Katolik bir krallık kurduklarını (1264'e kadar) hatırlardı. Veya Fatih İstanbul'u fethetmeden önce, Floransalı Medici'nin girişimi ile Bizans İmparatoru ve Ortodoks Patriğinin İtalya'ya gittiklerini, Papa'nın onlara Katolik olmaları şartı ile yardım vaat ettiğini falan anlatırdı. Ama İstanbul Rumları, Katolik olmayı reddedince, İstanbul'un fethi sırasında, Batı Hıristiyanları olayı uzaktan izlediler. Ve Fatih Sultan Mehmet'in farklı inançlara saygısı nedeniyle, İstanbul'da da, şimdiki Yunanistan'ın bulunduğu Mora yarımadasında ve Ege'de de, Ortodoksluk varlığını sürdürdü. Ama yobazlar cahil olur. Onları, sadece nefretleri ve gizli hesapları motive eder. Bizde de, bu papaza benzeyen adamlar yok mu? Kendileri gibi olmayanları bazen cahil, bazen hain, bazen kafir ilan edenleri, bizim toplumumuzda da görmediniz mi? Ama çok iyi biliyoruz. Bu yobazların antidotu, demokrasidir, hoşgörü ve uzlaşma kültürüdür. Akılcılık, yobazlığı hep yenmiştir.
|