Ford'un Almanya fabrikası, ihtiyaç duyduğu oto camlarını Türkiye'den alıyor. Hükümetin de yabancı alıcılarla ilişkileri bozmamak için Şişecam grevini ertelettiği belirtildi.
HÜKÜMETİN, Şişe Cam Fabrikaları'ndaki grevi iki ay süreyle erteleme kararı almasındaki sır perdesi aralandı. Bu yıl 6.5 milyar dolar ihracat hacmine ulaşması beklenen otomotiv sektörünün grevden olumsuz etkileneceği belirtilirken, Alman Ford Fabrikası'nın da oto camlarını Türkiye'den temin ettiği ortaya çıktı. ALMANYA BİLE DURUR Dün yürürlüğe girmesi gereken Şişe Cam grevinin, bir süre askıya alınması önerisinin Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'den geldiği anlaşıldı. Otomotiv sektörünü, Türk ihracatının "yükselen yıldızı" olarak tanımlayan Tüzmen, "1993'ten sonra ilk kez bu ölçüde üretim ve ihracat büyüklüğüne ulaştık. Hız kesemeyiz" dedi. Otomotiv ve yan sanayiin ihracat rekoru kırdığı bir ortamda, araçlar üretim bandından çıkmadan son olarak camların takıldığını hatırlatan Tüzmen, Bakanlar Kurulu'na şu bilgiyi verdi: "Otomotiv sektörü neredeyse sıfır stokla çalışıyor. Yakın zamana kadar ithal edilen oto camlarını artık Türkiye'de üretebiliyoruz. Şişe Cam dünya çapında bir şirket. Ne üretim aksamının ne de işçilerin hakları kaybolsun. Grevi iki ay süreyle erteleyelim, taraflar biraraya gelsinler ve tekrar düşünsünler. Türkiye'deki oto cam üretimi yerliler kadar yabancıları da ilgilendiriyor. Öyle ki Alman Ford Fabrikası'na bile oto camları Türkiye'den gidiyor. Bir grev hem yerli üretimi durma aşamasına getirir hem de yabancı otomobil firmalarının üretim planlarını bozar. İhracat zincirinin bir halkası koparsa yabancılar belki telafi edilebilir ama üretim güvenliği zedeleneceği için bir daha Türkiye ile iş yapmak istemeyebilirler. Grevin ertelenmesinde yarar var." Bu arada Kristal-İş, Şişecam'da başlayacak grevi 60 gün süreyle erteleyen Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili olarak, yürütmenin durdurulması için Danıştay'a başvuracak. Kristal-İş'ten yapılan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
SU BARDAĞI GÜVENLİĞİ "Hükümet, demokrasi, hukuk devleti ve Avrupa Birliği normları konusunda samimiyetsiz olduğunu kanıtladı. Bu karar Türkiye'de grev hakkının olmadığının açık bir kanıtı oldu. Su bardağı ve pencere camının milli güvenliği tehdit ettiğini söylemek Türkiye Cumhuriyeti'ne hakaret etmektir. Ülkenin milli güvenliği su bardağı üretiminden etkilenecek kadar zayıf mıdır? Danıştay'a gideceğiz."